Diyarbakır Sur ilçesinde yaşanan travmalı süreçte Sur içinde ailesi ile birlikte yaşayan bir birey ve aile babası olarak Suriye’de yaşayan insanları anlamak adına daha rahat empati kurabildiğinin altını çizen 51 yaşındaki Selahattin Öksüz, Halep’te yaşananları izlediği zaman içinin eridiğini ve ezildiğini belirtiyor. Öksüz duygularını şu cümlelerle dile getiriyor: “Suriye’de yaşananları basın aracılığı ile her gün takip ediyorum. Sur ilçemizde de kötü niyetli kişiler bizlere eziyetler yaşatmış, sokaklarımıza hendekler kazmış ve bizi evimize hapsetmişti. Yaşadıklarımızı Suriye’de yaşananlar kıyaslamamız mümkün değil ama onları anlayabiliyorum. Sivillere atılan bombaları duyduğumda ve gördüğümde içim eziliyor, kahroluyorum. Bir Müslüman olarak hiçbir şey yapamamak beni daha çok incitiyor. Hastayım, sosyal güvencem yok ve işsizim ama hala insanlığımı yaşıyorum. Belki bu gün cebimde sadece 5 lira var ve bu 5 lira ile evime ekmek almak yerine orada bir kardeşimin karnını doyurmak daha farzdır. Keşke daha fazla olsaydı ve çok daha fazlasını yapabilseydim. Buradan Suriye’de ki kardeşlerime onları anladığımızın mesajını da iletmek istiyorum. Dualarımız onlarla” dedi.
Toplumsal duyarlılık adına güzel bir örnek olan Selahattin Öksüz, böylesi zamanların birlik ve dayanışmada herkesin elinden geleni yapması gerektiğini de hatırlattı.