KCK Yürütme Konseyi, Erdoğan’ın sözleriyle zaten çoktan beri tıkanan sürecin bitirilmek istendiğini vurguladı. Ardından tehditler sıraladı: “Bu durumda halkımızın demokratik özerkliğini kendi iradesiyle inşa etmekten başka seçeneği kalmamıştır. Ya önderliğimizle yasallığa dayalı müzakere sürecine girilecektir ya da kimsenin arzulamadığı yeni bir süreç başlayacak.”
KCK Yürütme Konseyi tarafından örgüte yakın internet sitelerine yapılan açıklamada, Erdoğan’ın yasal zemine dayalı müzakere konusunda nasıl bir tutum sergileyeceğinin önceki günkü basın toplantısında açıkça görüldüğü kaydedildi.
AK Parti’nin “ilkesiz, pragmatik, oligarşik, tekçi, faşizan bir karaktere” sahip olduğu iddia edildi.
Erdoğan’ın, Apo’nun başlattığı demokratik çözüm sürecini seçimlerde güçlü bir argüman olarak kullandığı savunulan açıklamada şunlar kaydedildi: “Elde ettiği sonuçları, Türkiye’nin demokratikleşmesi ve Kürt sorununun çözümü için Apo ile yasallığa dayanan bir müzakere yapmak yerine tam bir baş dönmesini yaşamış yine inkarcı, retçi bir tutum içerisine girmiştir. Kürt halk önderi, 8 Mart tarihinde devlet heyetiyle, 9 Mart tarihinde ise BDP-HDP heyetiyle yaptığı görüşmede müzakere için AK Parti’ye seçimlere kadar şans ve zaman tanıdığını belirtmiştir. Aynı şekilde AK Parti hukuki altyapısını oluşturmazsa bundan sonra sürecin hiçbir şekilde ilerlemeyeceğini net bir şekilde ortaya koymuştur.”
KCK Yürütme Konseyi üyesi Murat Karayılan da, Türkiye’nin birliğini koruyabilmesi, huzurlu olabilmesi için, Kürt halkının özerkliğinin kabul edilmesi ve Apo dahil bütün KCKsanıklarının serbest bırakılmasının şart olduğunu iddia etti. Karayılan, “Müzakerelerin yasal bir çerçevede başlaması gerekiyor. Eğer böyle olmazsa halkımız iradesine sahip çıkacaktır. Artık Kürt halkı özerk olmalıdır.” dedi.