Başbakan'a Mektup

Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a Açık Mektup…

Ayın 16'sında Diyarbakır'a geleceksiniz. Şehrimize hoş gelip, barış ve sefa getireceksiniz. Umarım çok da güzel duygularla ayrılacaksınız. Zira halkımız kadirşinastır. İyi şeyler yaptığınızın farkındadır. Karşılığını en güzel şekilde bulacağınızdan eminim…

Bugüne kadar çözülmesi zor görünen Kürt sorununda önemli adımlar attınız. Bundan sonra da aynı kararlılıkla hareket edeceğinize dair olan umutlarımız devam ediyor. Kardeş kanı akmasının önüne geçen bir lider olarak tarihe geçmenizi temenni ediyoruz. Barışa destek veren herkese müteşekkiriz…

Başörtü sorununu çözdünüz. Büyük bir haksızlığın ortadan kalkmasına vesile oldunuz. İnancı gereği örtünen kadınlarımızın, bacılarımızın, kızlarımızın mağduriyetini giderme şerefine mazhar oldunuz. Umarım artık onurları/onurlarımız incinmeyecek. Allah sizden razı olsun…

Normalleşmeye verdiğiniz önemin yanı sıra, ülkeyi kalkındırmak için de çok şeyler yaptığınızı görüyor ve takdir ediyoruz. Ancak bütün bunların yanında sizin de tasvip etmeyeceğinizi düşündüğüm, vicdanlarımızı sızlatan şeyler de yaşanıyor. İzninizle bir-iki tanesini anlatmak istiyorum…

Anlık temaşa için çeşitli etkinlikler adı altında kamu kaynakları kullanılarak atılan havai fişeklerle yetim ve gurebanın emaneti israf ediliyor. Ve maalesef bu tür şeyleri yapanların en başında da sizin belediyeleriniz geliyor. Ayrıca bazı bakanlarınız, milletvekilleriniz ve üst düzey bürokratlarınız da, İslâmî ve insanî olmayan şatafatlı düğünlerinde aynısını yapıyor…

Havai fişeklerinin atılması esnasında gece karanlığında havalanan kuşların, gözleri görmediği için sağa-sola çarparak yaralanmalarına ve ölmelerine neden oluyor. Birçok masum canlıların ödlerinin kopmasına sebep oluyor. Ekolojik dengeye zarar veren havai fişeklerin üretimi ve satılması tüm ülkede derhal yasaklanmalıdır…

İslam; insan ile Yaradan'ının, insan ile insan'ın ve yine insan ile diğer canlı-cansız varlıkların ilişkisini düzenleyen kurallarının toplamıdır. Bu kurallara, dolayısıyla Muhammedî (sav) ahlâk ve tevazua uymayanları inancımız gereği uyarmalı, 'Muaviyevî saltanat ve israf' anlayışından uzak durmalarını sağlamalıyız…

Şimdiye kadar güzel şeyler yaptınız. Bir de, Başbakanlığa bağlı ve güçlü yetkilerle donatılmış 'İsrafla Mücadele Müsteşarlığı'nı kurarsanız, hem resmî kurumlarda hem de toplumumuzda 'israfa karşı bir kültür' oluşmasına yardımcı olursunuz…

Bizler sebepler dünyasında yaşıyoruz. Elimizden gelenin en iyisini yapmalıyız. Gerisi zaten bir takdir akışı içerisinde cereyan ediyor. Siz güzel şeyler yapmaya sebep oldukça, dualarımız sizinle olacak…

Saygılarımla,
Mücahit Can
YORUM EKLE