Türkiye'nin Tek Peygamber Mezarlığı Diyarbakır'da

Kur'an-ı Kerim'de isimleri geçen Zülkifl ile Elyesa peygamberler dahil 4 peygamberin mezarının bulunmasıyla Türkiye'de tek olma özelliğine sahip Eğil ilçesindeki Ziyaret Tepe, yerli ve yabancı turistlerin akınına uğruyor

Türkiye'nin Tek Peygamber Mezarlığı Diyarbakır'da
Kur'an-ı Kerim'de isimleri geçen Zülkifl ile Elyesa peygamberler dahil 4 peygamberin mezarının bulunmasıyla Türkiye'de tek olma özelliğine sahip Eğil ilçesindeki Ziyaret Tepe, yerli ve yabancı turistlerin akınına uğruyor.

Vakıflar Genel Müdürlüğünce restore edilen Ziyaret Tepe, camisi, dinlenme alanları ve ev sahipliği yaptığı eşsiz değerleriyle ziyaretçilere bambaşka bir manevi hava sunuyor

Kaymakam Bircan: "Yerli yabancı çok sayıda misafirimiz geliyor"

Bursa'dan gelen ziyaretçilerden Altan: "Memleketimizin her tarafı cennet. Ama bu bölgemiz, yer altındaki manevi tapularıyla daha büyük bir cennet"

Arnavutluk'tan gelen Rubin Gjeci: "Türkiye'de, Güneydoğu'da bu manevi ortam çok daha hissediliyor. Bunu yerinde görmek lazım"

Diyarbakır kent merkezine yaklaşık 52 kilometre mesafede Dicle Nehri'nin hayat verdiği ve antik çağlardan günümüze kadar tarihin yapı taşlarını oluşturan birçok uygarlığa ev sahipliği yapmış olan Eğil ilçesi, Nebi Harun-i Asefi, Nebi Hallak, Nebi Harut, Nebi Zünnun, Nebi Hürmüz, Nebi Ömer ve Danyal ile Kur'an-ı Kerim'de isimleri geçen Zülkifl ve Elyesa peygamberlerin kabirlerinin bulunmasıyla eşsiz bir değere sahip.

Daha önce bakımsız olan ancak valilik, kaymakamlık ve Vakıflar Genel Müdürlüğünün koordinesinde restore edilerek yeni bir çehreye bürünen Ziyaret Tepe, camisi, yemyeşil dinlenme alanları ve ev sahipliği yaptığı değerleri ile ziyaretçilerine manevi bir hava sunuyor.

Geçen yıl Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç tarafından açılışı yapılan, Zülkifl ile Elyesa peygamberler, Nebi Harun ve Nebi Ömer'in mezarına ev sahipliği yapan Ziyaret Tepe bu özelliğiyle Türkiye'de tek olma özelliğine sahipken manevi huzuru arayan yerli ve yabancı ziyaretçilerle de dolup taşıyor.

Ziyaretçi akınına uğruyor

Bursa'dan geldiğini belirten ziyaretçilerden Erdoğan Altan, AA muhabirine, 2008'de türbeleri ziyaret ettiğini belirterek ancak o zaman alanın son derece bakımsız olduğunu söyledi. Şimdi ise çevre düzenlemesi yapıldığını, kişilerin tüm sosyal ihtiyaçlarını giderebileceği bir mekan haline dönüştürüldüğünü anlatan Altan, "Bizi buraya çeken memleketimizin manevi atmosferini yerinde görmek. Memleketimizin güzelliklerini görerek yaşamak, arkadaşlarımızla etrafımızdaki insanlara anlatmak. Biz Bursa İlahiyat Fakültesi'nden 25 kişi geldik. Aramızda Türkmenistan, Tacikistan, Arnavutluktan olanlar da var. Arkadaşlarımın büyük çoğunluğu pegamberlerin burada medfun olduğunu bu mekanda öğrendiler. Memleketimizin peygamberler tarafından manevi olarak sahiplenildiğini bizzat gözlerimizle gördük" dedi.

Altan, çözüm süreciyle artık insanların gönül rahatlığıyla bölgeye geldiklerini belirterek, "Herhangi bir çekince besleyen veya kafasında endişe olan insanlara çok rahatlıkla diyebiliriz ki, bizim memleketimizin her tarafı cennet. Ama bu bölgemiz, yer altındaki manevi tapularıyla daha büyük bir cennet" diye konuştu.

Arnavutluk'tan gelen Rubin Gjeci de Bursa'da İlahiyat Fakültesi son sınıf öğrencisi olduğunu belirterek, Ziyaret Tepe'de peygamberlerin medfun olduğunu öğrenmenin sevincini yaşadığını söyledi.

Bölgeye geldiği için çok mutlu olduğunu ifade eden Gjeci, "Güzel bir duygu. Bizim oralarda böyle bir şey yok. Türkiye'de, Güneydoğu'da bu manevi ortam çok daha hissediliyor. Bunu yerinde görmek lazım. Biz de bunun için geldik, gördük. Buraları çok güzel de bulduk" şeklinde konuştu.

Tacikistanlı Amauti Behruzi de daha önce Güneydoğu'ya hiç gelmediğini, peygamberlerin kabirlerini ziyaret etme şansı bulduğu için çok mutlu olduğunu söyledi.

Düzce'den kızı, damadı ve eşiyle gelen 78 yaşındaki emekli imam Halil Yaman da mutluluğunu dile getirerek, "Hamdolsun mevlam bizi gezdiriyor. Mevlam yaratmış, herşeyi güzel yaratmış" dedi. Yaman'ın kızı Sevgi Doğancı da peygamberlerin huzurunda olmanın müthiş bir duygu olduğunu dile getirdi.

Hazreti Elyasa'nın naaşı uyur vaziyette

Kaymakam Taner Bircan da ilçede, Diyarbakır salnamelerinde ismi zikredilen 4 peygamberin medfun bulunduğunu, ayrıca medfun bulunan 5 kişinin de halk arasında peygamber olduğuna inanıldığını anımsattı.

Vakıflar Genel Müdürlüğü ile valiliğin desteğiyle Dicle Baraj Gölü'ne hakim tepede inşa edilen kampüste peygamber kabirlerinin bulunduğunu belirten Bircan, kampüs içerisinde ismi Kur'an-ı Kerim'de zikredilen hazreti Zülkifl ve hazreti Elyasa ile Nebi Harun ve Nebi Ömer'in de bulunduğunu ifade etti.

Kur'an-ı Kerim'de ismi zikredilen peygamberlerin mezarlarının daha önce baraj gölü altında kalmaması için 1995'de Diyanet İşleri Başkanlığı ve Vakıflar Genel Müdürlüğü işbirliğiyle, kaymakamlıkça oluşturulan komisyon eliyle yerinden alınarak tepeye defnedildiğini anlatan Bircan, "Defin sırasında heyet içinde bulunan Ömer adındaki bir hoca hazreti Elyasa'nın naaşını uyur vaziyette olduğunu görüyor. Bu da 'Allah, toprağı peygamberlerin cesedini çürütmeyi haram kılmıştır' hadisiyle irtibatlandırılmıştır" şeklinde konuştu.

Bircan, kampüs içinde kabir ziyareti için özel alanların bulunduğunu, vatandaşların rahatça dinlenebilecekleri parkların düzenlendiğini ifade ederek, ayrıca kampüsün yanında vatandaşların ücretsiz, temiz bir ortamda kurbanlarını kestirebilecekleri mezbahanelerin de bulunduğunu kaydetti.

Vatandaşların otopark ve diğer hizmetlere varıncaya kadar bütün ziyaretlerini ücretsiz gerçekleştirebildiklerini belirten Bircan, "Özellikle hafta sonları hem yerli hem de yabancı çok sayıda misafirimiz geliyor. Çok sayıda turlar düzenleniyor" dedi.

Her hafta bir kurum amiri Ziyaret Tepe'yi tanıtıyor 

Kaymakam Taner Bircan, hafta sonları kendisi başta olmak üzere gönüllü kurum müdürleriyle ziyaretçileri ağırladıklarını belirtti.

Gönüllülük esasına dayalı uygulamayla, hem ilçenin tarihi hem de peygamberler hakkında ziyaretçilerin doğru bilgilendirildiğini anlatan Bircan, "Ben dahil müdürlerimiz gelen misafirlerimizle bizzat ilgileniyor. Özellikle tanıtımda yardımcı oluyor. Tamamen gönüllülük esasına dayalı bir çalışma yürütüyoruz" diye konuştu.

Her coğrafyaya peygamber gönderilmiş

Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Tarihi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Abdurrahman Acar, peygamberler açısından İslam tarihinin en mukaddes beldeleri arasında en çok tanınan şehirlerin Kudüs, Şam, Mekke ve hazreti Muhammed'in medfun olduğu Medine olduğunu belirtti.

"Tarihin her döneminde ve her coğrafyada tevhid inancını yaymak üzere görevlendirilen nebilerin, peygamberlerin olduğunu kabul ediyoruz. Çünkü Allahü Teala Kur'an-ı Kerim'de 'hiç bir kavim yoktur ki onlara bir peygamber gönderilmiş olmasın' buyurmaktadır" diyen Prof. Dr. Acar, şunları kaydetti:

"Kur'an-ı Kerim'de ismi geçen 25 peygamber var. Bunların bir kısmı zaten mezarlarının nerede olduğu bilinmiyor. Bilinenlerin çoğu da Filistin topraklarında. Çünkü çoğunluğu İsrailoğullarına gönderilmiş. Geri kalanı da Arap yarımadasında, Irak'ta, Suriye'de ve muhtemelen Anadolu'nun bazı bölgelerinde de özellikle Yukarı Mezopotamya'da hak dinini tebliğ ettiklerini biliyoruz. Örneğin Nuh peygamberin Cudi Dağı'na gemisinin indiği, mezarının da Cizre'de olduğuna dair çok sayıda rivayet var. Zülkifl ile Elyesa peygamberlerin mezarlarının Eğil'de olduğu kesin gibi ama onların dışında da peygamber oldukları rivayet edilen bazı şahısların makam veya mezarlarının bulunduğuna dair çoğunluğu Osmanlı dönemi kaynaklarındaki bilgilere rastlıyoruz. Peygamber sayısı bir de olsa iki de olsa buna iyi sahip çıkmamız ve tanıtmamız lazım."

HABERLER

Güncelleme Tarihi: 14 Haziran 2013, 15:01
YORUM EKLE
YORUMLAR
Musa
Musa - 11 yıl Önce

haberyirmibir'in en çok bu özelliğini seviyorum. diyarbakır'ı sadece siyaset ile tanıtmıyor. kültür, sanat ile de tanıtıyor. üst manşetine sadece spor siyaset bırakmıyor.yeri geliyor ermeni konserini, yeri geliyor kürt ressamı bırakıyor.umarım bu çizgide devam edersiniz.diyarbakır sadece spor demek değildir.ya da sadece kürt demekte değildir.bu şehir sahibiler kentidir.peygamberler,evliyalar kentidir.kıymetini bilelim. ayrıca bu haberin daha açıklayıcısını umut kardaş köşesinde dile getirmişti.bu vesile ile kendisini tebrik ediyorum.zira pegamberler şehri lakabımız bile bize ait değil!bize düşen bu kültürü bu mirası daha geniş kitlelere yaymak, duyurmak bu memleketi turizm cenneti haline getirmektir. umarım bundada başarılı oluruz.

SIRADAKİ HABER