Van Büyükşehirbelediyespor Finalde

Üçüncü ligden ikinci lige yükselmek için, bugün Van’da oynanan yarı final maçının ikinci ayağını VBŞBspor 2-1 kazanarak adını finale yazdırmayı başardı. Başarı başarıdır ve hiç kimsenin böylesi başarılara dudak bükmeye hakkı yoktur. Salt bu nedenle olsa bile, VBŞBSpor’u kutluyorum ve gelecek sezon onları ikinci ligde görmek istiyorum. Bunu başarabilmeleri elbette Final Maçında aynı şeyi tekrar etmelerine bağlıdır. Futbol oyunu tekrar edilmesi mümkün bir oyundur. Oynu tekrar etme başarısı gösterilmese bile skoru tekrar etmek imkan dahilindedir. Bilen bilir ben skor bağımlısı, sonuç müptelası bir futbol yorumcusu değilim. Ama başarı ya tekrarlanabilir bir oyuna sahip olduğunuzda gelir ya da tekrar edebileceğiniz skor ile hanenize zafer yazılır. Bunun başka bir yolu yoktur.

Dünya futbolu bu bakımdan bıçakla ikiye ayrılmış gibi, oyunu tekrarlamak derdinde olan teknik adamlar ile skoru tekrarlamak isteyen teknik adamlar şahsında bölünmüş durumda. Oyuna tekrar edilebilen bir nitelik kazandıran futbol adamları, oyunu artık alan geçişleri biçiminde tasarlayıp, alanların top ve çok adamla geçişini başa alıyor. Skoru tekrar etmek isteyen futbol adamları ise hala oyuncunun mevkisinden, akan oyundan bağımsız  dizilişten gelen avantajları kullanmayı can siperane denemeye devam ediyor. Guardiola’nın başını çektiği birinci kategorideki tenik adamları, Muorinho’nun başını çektiği diğer skorcu teknik adamlar takip ediyor.

Van’da oynanan yarı final maçında her iki takımın teknik direktörü, skoru başa alan bir yaklaşımla takımlarını sahaya sürmüştü. Topun akıllı biçimde alan katederek rakip yarı sahasına taşınması yerine, her iki teknik direktörde, uzun ve amaçsız vuruşlardan medet umarak takımlarının ileri çıkmasını sağlamaya çalışıyordu. O nedenle sahada seyirlik bir oyun yoktu. Tipik kaotik bir Türk futbolu örneği üstelik daha alt düzeyde ve seviyede sergileniyordu.

Bütün bunlara rağmen VBŞBSpor’ da ışık gibi parlayan bir oyuncu vardı. 94 numaralı formasıyla Barış, her seferinde topa akıl katmaya çalıştı. Topla doğru açılarda buluştu, topu doğru kontrol etti ve temiz ayak içi bilekleriyle topu istenilen şiddetle arkadaşlarına teslim etti. Bu parlak futbol yeteneklerini bu seviyede görmek nadirdir. Eğer Vanspor teknik direktörü bu cevheri fark edip aynı zihniyete sahip iki oyuncuya da alan geçişleri için görev verseydi, Vanspor hiç zorlanmadan bu maçı alır ve Final içinde büyük umutlar besleyebilirdi.

Ama teknik direktör bunu yapmak yerine 60. Dakika da Barışı oyundan aldı. Ve Barışın yerine giren oyuncu duran bir toptan gol vuruşu yaptı. Bu büyük bir tesadüf ve şanstı. Zaten Vanspor akışkan bir oyuna sahip olmadığı için iki gol vuruşunu da duran toplardan yaptı.

Herneyse, maç kazanıldı. Sıra final maçında. Vanspor aynı mantalite ile final maçına çıkarsa işi mucizelere, şansa ve tesadüfe kalır. Ama bana göre Vanspor işini tesadüfe bırakmamalıdır. Final maçına kadar Barış ve 13 numaralı sağ bek Serdar cansu arasında bir hat inşa etmelidir. Barış düzgün, şiddeti ve yönü iyi ayarlanmış paslar atabilen bir yetenek, Serdar ise müthiş bir patlama gücüyle dar alanda harika hızlanıyor. Barselona daki  İniesta ve Alba ikilisi gibi bu iki oyuncu çok iyi değerlendirilebilir. Sağ çizgide Serdar biraz daha rakip yarı sahasına yakın bir yerde konumlanır ve Barış onun koşu yoluna düzgün toplar atar. Sadece bu basit oyun planı bile Vanspor’u çok çabuk rakip ceza sahasına taşır. Benden söylemesi.

Vanspor’u kutluyor, Final sonrası onu ikinci ligde görmek istiyorum.

YORUM EKLE