Dün The Green Park Otel’de başlayan “Ortak Geleceğimizin İnşasında Buluşan Kadınlar" sloganıyla düzenlenen 11. Kadın Buluşması'nda bugün Akil İnsanlar Heyeti üyesi Kezban Hatemi, Başkent Kadın Platformu Üyesi Berrin Sönmez, Kagider’den Gülseren Onanç, Kamer’den Nebahat Akkoç sabahki oturumda konuşma yaptı. Gülseren Onanç, yaptığı konuşmada önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçiminde kadınların bir aday çıkartarak yeni Cumhurbaşkanını bir kadın seçmek istediklerini belirtirken, Akil İnsanlar Heyeti üyesi Kezban Hatemi ise devam eden süreçle ilgili açıklamalarda bulundu. Güneydoğu Anadolu Bölgesi Akil İnsanlar heyeti üyesi Kezban Hatemi, bir dönem özür kampanyası başlattıkları için vatan haini ilan edildiklerini belirterek, kendilerine benzemeyenleri görmediklerini görmezden geldiklerini söyledi. Hatemi, "Biz bize benzemeyenleri görmedik görmezden geldik. Oysa mensubu olduğumuz din ne diyor ben sizi farklı din, dil ırklara ayırdım ki birbirinizi tanıyın diye. Biz ne kadar Müslümansız önce oturup onu da düşünmemiz lazım. 2008’de hac vecibemi tamamladım ve üstümdeki kıyafetimi değiştirirken telefonum çaldı İstanbul’dan arkadaşlar aradı ve dediler ki biz bir özür kampanyası başlattık sizde imzalıyor musunuz diye sordular. Düşünün size bir hesaplaşma ve bir arınma teklif ediliyor hemen Hac’da Mekke’de imzaladım. Devletin o derin yapılanmanın bizleri ne hale getirdiğini bir görelim. Bizi bize yabancılaştırdı. Biz onları yollarken veya katlederken nemi yaptık ağzımızın tadını bile kaybettik, bunun farkında değil misiniz? Barış süreci öyle zor bir sürekçi en zoru barış. Beğenin beğenmeyin bu anayasaya rağmen bu anayasanın başlangıcına rağmen Başbakan bir siyasi irade koydu. Bir diğer önemli kitleyi temsil eden İmralı’daki lider birçok şeyde anlaştılar. Kim ne verdi kim ne aldı, her şeyden önce maliyeti insan olan bu çatışma süreci bitti. Çatışma süreci genelde bize, özelde de bu bölgeye Kürt halkına, kadınlara, çocuklara çok büyük mağduriyetlere sebep oldu. Kürt sorunu siyasi, etnik, psikolojik büyük yıkımlara sebep oldu. Kardeşi kardeşe vurduran rezilhane bir çark döndü bu çarka dur dememiz lazım. Biz 28 kişi özür kampanyası başlattığımız için bizi vatan haini ilan etmişler. Bana dediler ki imza kampanyası başlattığınız için vatan haini ilan edildiniz televizyona gelir misiniz, gittim sıra bana geldi ve dedim ki Talat Paşa'nın yaptığı rezilliğe ortak mı olacağım” dedi.

Kezban Hatemi önce geçmiş ile yüzleşme yapılması gerektiğini ardından helalleşme yapılması gerektiğini belirterek, bu topraklarda çok zulmün olduğunu ve kan aktığını dile getirdi. Hatemi, "Bunlar ile önce biz yüzleşmek zorundayız. Yüzleşmeden helalleşme olmaz. Kim kiminle neye helalleşiyor, önce yüzleşeceksin ondan sonra helallik isteyeceksin, helal ederse, inşallah helal ederler. Bir gün size helal olsun desinler, ben hala tedirginim. Benim sülalemde böyle bir şey yok tam tersine benim kayın pederim 6-7 Eylül tarihinde komşularını korumuş ve kollamış. Ama bu acı ortak acı olmadıkça ve paylaşmadıkça bu ülkeye barış, huzur, sükun gelemez arkadaşlar. Şimdi Allaha çok şükür yavaş yavaş bilinçleniyoruz arkadaşlar. Bir birimizin derdinin takipçisi olmadıkça bir yere bir noktaya gelemeyiz. Güneydoğu’da yüzde yüz diye bileceğim bir barış süreci başlamış vaziyette. Bunlar bir rapor haline getirilecek ve Başbakan’a ve halka da açıklanacak" diye konuştu.

Yapılan konuşmaların ardından toplantıya ara verilirken, öğleden sonraki oturumunda ise AK Parti Diyarbakır Milletvekili Mine Lök Beyaz, Merve Kavakçı İslam, Yıldız Ramazanoğlu, Ayla Kerimoğlu, Fatma Çiftçi, Ayşegül Altınay, Öznür Çalık ve Sıdıka Çetin, “Ortak geleceğimizin inşasında beklentilerimiz, umutlarımız ve süreç için önerilerimiz” konularında konuşma yapacak.