Memur-Sen 1 Mayıs'ı Diyarbakır'da Kutladı

Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen) 1 Mayıs emek, dayanışma, kardeşlik ve medeniyet buluşması temasıyla Diyarbakır İstasyon Meydanı’nda miting düzenlendi.

Memur-Sen 1 Mayıs'ı Diyarbakır'da Kutladı
 Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen) 1 Mayıs emek, dayanışma, kardeşlik ve medeniyet buluşması temasıyla Diyarbakır İstasyon Meydanı'nda miting düzenlendi. Mitingde bir konuşma yapan Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Anayasa Mahkemesi'nin Twitter kararını eleştirerek, "Anayasa Mahkemesi'nin muhalefet partilerinin yerine geçmek, muhalefet boşluğunu doldurmak gibi bir anayasal görevi yoktur" dedi.
Memur-Sen 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlamalarını bu yıl Diyarbakır'da gerçekleştirdi. Çözüm sürecine destek miting, 1 Mayıs emek, dayanışma, kardeşlik ve medeniyet buluşması temasıyla İstasyon Meydanı'nda düzenlenen mitinge Memur-Sen'e bağlı 19 ilin şube temsilcilikleri katıldı. 1 Mayıs kutlama programı, 7 bölgenin folklor gösterimiyle başladı. Daha sonra sahneye çıkan Grup Yürüyüş, Türkçe, Kürtçe ve Arapça şarkılar seslendirerek, coşkulu kutlama devam etti. Diyarbakır'daki kutlamalarda 4 dilli 1 Mayıs bildirimi okundu. Türkçe, Kürtçe, Arapça ve İngilizce okunan bildiride, "Türkiye'nin en büyük sivil toplum hareketi Memur-Sen ailesi olarak, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Bayramı'nı, kardeşliğimizin pekişmesi, çözüm sürecinin milletimizin iradesi doğrultusunda sonuçlanması ve kadim medeniyetimizin yeniden inşası için 'Emek, Dayanışma, Kardeşlik ve Medeniyet Buluşması' temasıyla Diyarbakır'da kutlamanın mutluluğunu yaşıyoruz" ifadelerine yer verildi.

"1 MAYIS'I KAVGA NEDENİ OLMAKTAN ÇIKARMAK İÇİN DİYARBAKIR'DAYIZ"

1 Mayıs bildirisinin okunmasının ardından bir konuşma yapan Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, mitinge katılanları, "Tarih şehri, medeniyet şehri, ilim şehri, maneviyat şehri, kardeşlik şehri Diyarbakır'a vec Ahmed-i Hanilerin, Fakiye Teyranların, Said-i Kürdilerin dostları, torunları sizlere selam olsun" diyerek, selamladı. Memur-Sen kurulduğu günden itibaren, emeğin, ekmeğin, hakkın, özgürlüğün barışın, milli iradenin, demokrasinin mücadelesini verdik, verdiklerini aktaran Gündoğdu, İslam coğrafyasının ızdırabını yüreklerinde hissettiklerini ifade ederek, dünya mazlumlarının mağduriyetini vicdanlarda duyduklarını belirtti. Geçen yıl 'hak, emek, barış ve kardeşlik yolunda Çanakkale'de olduklarını hatırlatan Gündoğdu, bu yıl aynı inançla 'Emek, dayanışma, kardeşlik ve medeniyet buluşması için' Diyarbakır'da olduklarını söyledi. Gündoğdu, "1 Mayıs'ı kavga nedeni olmaktan çıkarmak, şiddetten arındırmak, asıl amacına uygun bayram olarak kutlamak için buradayız. 1 Mayıs üzerinden toplumun iradesine ipotek koymak isteyenlerin aksine biz evrensel hukuk, ebedi kardeşlik için buradayız. Kadim medeniyetin ortak varisleri olarak medeniyetimizin yeniden inşası için buradayız. Temel hak ve özgürlüklerle insanlık onurunu korumak için buradayız. Her türlü ırkçılıkla mücadele etmek için buradayız. Bir daha işkencelerin olmaması, faili meçhullerin yaşanmaması, kireç kuyularında insanların yakılmaması, kan ve gözyaşının durması için buradayız" diye konuştu.

"TAKSİM DAYATMASI SENARYODUR"

Gündoğdu, konuşmasında bazı sendikaların İstanbul Taksim Meydanı'nda 1 Mayıs'ı kutlamak isteme dayatmalarına tepki göstererek, bunun senaryo olduğunu belirtti. "1 Mayıs Emek ve Dayanışma Bayramı bir mekana, bir alana hapsedilemez, esir alınamaz" diyen Gündoğdu, "Ülkemizin ve dünyanın tüm alanları 1 Mayıs Emek ve Dayanışma alanıdır, barış alanlarıdır, kardeşlik alanlarıdır. Gündem Taksim değil, gündem bayramın nerede kutlanacağı değil; gündem emek, dayanışma ve kardeşlik olmalıdır. Memur-Sen olarak, mekan dayatmasını da kutlama şekli dayatmasını da reddediyoruz. Taksim dayatması bir senaryodur diyoruz. Bu senaryo, Taksim'e çakma bir kutsallık yükleyerek, Taksim'den yeni bir Gezi çıkarma senaryosudur. Bu tuzağın, bu komplonun da farkındayız. Taksim'den Gezi çıkarmaya çalışma olsa olsa darbeci zihniyetin ürünü olabilir. Gezi Parkı ve 17 Aralık küresel operasyonuyla Türkiye'nin demokratik istikametini değiştiremeyenler, 1 Mayıs'ta emeği suistimal ederek kirli emellerine ulaşmak istiyorlar. Çözüm sürecini akamete uğratma planları yapıyorlar. Herkesin eşit yurttaş olduğu yeni Türkiye'yi eski Türkiye'ye döndürme hesapları yapıyorlar. Geçmişte hiçbir hesapları tutmadığı gibi 1 Mayıs'ı toplu gerginlik atmosferine sokma planları da tutmayacak, hevesleri kursaklarında kalacak inşallah. Memur-Sen olarak, ülkemize ve milletimize karşı kurulan komplolara asla boyun eğmeyeceğiz. Anadolu insanını kurda kuşa yem etmeyeceğiz. Ümmeti ve ümmetin geleceğini küresel darbecilerin eline bırakmayacağız. Ulus ötesi darbecilerle de taşeronlarıyla da demokratik mücadelemizi son darbeci de pes edinceye kadar sürdüreceğiz. Biz kangren olan sorunların çözümü için, çözümüne katkı yapmak için alan belirleriz. Bu nedenle; Gezi'de kapitalistlerle, faiz lobileriyle, emperyalistlerle kol kola olanlarla, aynı yerde olmadık, olmayız. 17 Aralık'ta sus pus olanlarla aynı zemini paylaşmayız. Taksim'i millet ve çalışanlarla değil Ab'nin çifte standartlı kuruluşlarıyla paylaşanlarla bir olmayız. Darbelere, zulümlere alkış tutup, emek örgütlerinin kürsülerini işgal edenlerle aynı yerde durmayız" şeklinde konuştu.

"ÜLKEMİZİN MİLLİ HASILASI NE KADAR BÜYÜRSE BİZ DE O KADAR BÜYÜK PAY ALIRIZ"

Memur-Sen'in sınıf sendikacılığı yapmadığını vurgulayan Gündoğdu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Emek ve sermayeyi birbirinin düşmanı olarak görmüyoruz. Onlar bir bütünün parçalarıdır. Çıkar çatışması değil ortaklık olarak görüyoruz. Birlikte üretmek ve birlikte paylaşmak olarak görüyoruz. Ülkemizin milli hasılası ne kadar büyürse biz de o kadar büyük pay alırız. Kamu görevlileri ne kadar mutlu olursa devletin işleri o kadar verimli yürür. Önemli olan emek ve sermaye arasında denge kurulması, kaynakların bölüşülmesinde adil davranılmasıdır. Milli gelirin adaletli bir şekilde dağıtılmasıdır. Çalışma koşullarında halen ciddi sıkıntılar var. Bunun için saygın iş istiyoruz. Halen sefalet ücretleriyle çalıştırılan insanlarımız var. Bunun için insan onuruna yakışır ücret talebinde bulunuyoruz. İşsizlik yüzde 10.1'lere yükseldi. Özellikle gençler için risk oluşturmaya başladı. İstihdam dostu yatırımların artırılmasını, gençlere iş bulunmasını, bu kapsamda kamunun daha fazla eleman alarak istihdamda öncülük etmesini bekliyoruz. Kamu görevlilerine grev hakkı verilsin istiyoruz. Ek ödemelerin tamamının temel ücrete ve emekliliğe yansıtılmasını talep ediyoruz. Hükümete, esnek, kuralsız, iş güvencesiz olarak yani yarı köle olarak çalıştırılan taşeron işçiler için harekete geçmesi için çağrıda bulunuyoruz. Anayasamızda angaryanın yasak olmasına rağmen hala kamuda fazla çalışma ücretlerinin ödenmemesine karşı itirazımızı yüksek sesle dile getiriyoruz."

"YARGI VESAYETİ OLUŞTURULMAK İSTENİYOR"

Konuşmasında 28 Şubat sürecine de değinen Gündoğdu, "Tarafsız ve adil olması gereken yargı mensupları 28 Şubat'ta kışladan aldıkları brifinglerle haksız yere masum insanları cezalandırdılar, görevlerinden attılar, ekmeklerini ellerinden aldılar. Bu kararları yok hükmünde sayıyoruz ve haksızlığa uğrayanların haklarının iadesini istiyoruz. Bunlar Allah'ın izniyle, bizim gayretimizle olacak. Türkiye en çok darbelerden, vesayetten çekti. Halen çekmeye devam ediyor. Bugün yargı vesayeti oluşturulmak isteniyor. Vesayetin tamamen bitirilmesi için mevzuatlardan darbelerin izinin silinmesi, uygulamadaki kalıntılarının tamamen kaldırılıp atılması gerekiyor. 28 Şubat darbesinin soruşturması tam olarak yapılmadı. Darbenin medya, sermaye, sivil toplum ayağına inilmedi. O süreçte darbeye destek veren herkese dokunulmalı diyoruz, demeye devam edeceğiz. Özgürlükçü, katılımcı, sivil ve demokratik bir anayasa yapmış, eski Türkiye'nin alışkanlıklarından kurtulmuş yeni bir Türkiye istiyoruz. Erdemli yeni bir dünyanın kurulmasında öncü olan demokratik güçlü bir Türkiye istiyoruz. Bütün çabamız büyük Türkiye idealini yakalamak, insanımızın ve insanlığın mutluluğuna katkı yapmaktır" dedi.

"KAYIT DIŞI SİYASETE MÜDAHALE EDİLMELİ"

Memur - Sen olarak, her türlü vesayete, derin yapılara ve paralel oluşumlara, bunların uzantılarına karşı olduklarına vurgu yapan Genel Başkan Gündoğdu, Anayasa Mahkemesi'nin sosyal paylaşım sitesi Twitter kararına sert eleştirilerde bulundu. Gündoğdu, "İllegal oluşumlar deşifre edilmeli, yargı önünde hesap vermeleri sağlanmalıdır. Kayıt dışı siyasete müdahale edilmeli herkes kendi işini yapmalıdır. Ucu nereye giderse gitsin derin şebekelerin, paralel yapıların arkasındaki güçler de deşifre edilmelidir. Bu yapılarla hukuk içinde kalarak mücadele edilmelidir. Biz hukukun üstünlüğünden yanayız. Hukuk adamlarının kararlarına saygılıyız. Ancak hukukçularımızın uluslar arası şirketlerin değil milletin sözcüsü olmasını beklemek en doğal hakkımız. Buradan yüksek yargıçlarımıza sesleniyoruz: Twitter'in menfaatini değil, milletin hakkını koruyun. Yasakları savunmuyoruz ama Anayasa Mahkemesi'nin vatandaşın hakkını koruması gerekirken, Twitter'ı korumak için seferber olmasını kabullenmiyoruz, kabullenmeyeceğiz. Anayasa Mahkemesi'nin muhalefet partilerinin yerine geçmek, muhalefet boşluğunu doldurmak gibi bir anayasal görevi yoktur. Bu kapsamda, kimsenin durumdan bir vazife çıkarmaya, kendini başka kurumların yerine koymaya ve millet iradesinin üstüne çıkmaya hakkı da yoktur, haddi de değildir" dedi.

"YOLSUZLUKLARIN ÜZERİNE GİDİLSİN"

Gündeme getirilen yolsuzluk iddialarına da değinen Gündoğdu, "Memur-Sen olarak, kimseye yetimin hakkına el uzattırmayız. Bu nedenle yolsuzluk iddialarının sonuna kadar üzerine gidilmesini önemsiyoruz. İktidarın 'üç Y' sloganı var. Yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklar. Ben buna bir 'Y' daha ekliyorum. O da yağcılık. Yağcılıkla da mücadele edelim. Yağcılıkla bir yere gelenlerin millete tuzak kurmasına da izin vermeyiz. Milletin kuyusunu kazmasına müsaade etmeyiz. Küresel güçlerin oyuncağı olanları affetmeyiz, affetmiyoruz" ifadelerini kullandı.

Gündoğdu'nun konuşmasının ardından miting olaysız bir şekilde sona erdi. - DİYARBAKIR
Güncelleme Tarihi: 01 Mayıs 2014, 17:49
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER