‘DAVİD'E SERBEST, UĞUR'A YASAK’

HABER: AHMET BEŞENK Önceki gün kendisine verilen 24 saatlik işyerini boşaltma talimatının üzerinden 17 saat bile geçmeden mekanı başına yıkılan 15 Temmuz Tiyatro gösterilerinin mimarı Uğur Apaydın, bina arasında olan kısmi olarak sundurma altında kalan işyerinin yıkılmasına tepki vermezken, “David’e serbest ama bize yasak” diyerek enteresan bir tespitin altına imza attı. Diyarbakır’ın özellikle Yenişehir ilçesinde, adında yabancı içerik olan işletmeler veya hatırı sayılır kişilerin bina altlarını parsellerken ve kaçak sundurmalarla işletmelerini genişletirken, yetkililerin bu manzaralar karşısında sessiz kalmasına karşın bina arasındaki minik bir sundurmayı yıkmaları ve bu yapının Yenişehir ilçesinde tek kaçak yapı olduğunun dile getirmesi oldukça ‘İLGİNÇ’ olarak yorumlandı.

‘DAVİD'E SERBEST, UĞUR'A YASAK’

 15 Temmuz tarihinde yaşanan hain darbe girişimini sürekli olarak akıllarda tutmak ve bu ihaneti unutturmamak için cebinden yüklü bütçe ayırarak sponsor olarak tiyatro gösterileri sergileyen ve Ak Parti yönetiminde uzun yıllar aktif rol alan iş adamı, siyasetçi Uğur Apaydın’ın başına gelmeyen kalmadı.

 

‘HERŞEY 15 TEMMUZ GÖSTERİLERİNDEN SONRA BAŞLADI’

15 Temmuz tiyatrosunu sergilemeye başladıktan sonra önce enerji firması tarafından kaçak elektrik kullandığı gerekçesi ile cezalar yediğini dile getiren Uğur Apaydın, daha sonrasında ekmek teknesinin yıkılmak istendiğini kaydetti. Yapılanların bilinçli girişimler olduğunu ve adeta cezalandırılmak istendiğini aktaran Apaydın, şunları söyledi: “15 Temmuz hain darbe girişimini unutturmamak adına tiyatro gösterisinden oluşan programı oluştururken tüm kamu kurum ve kuruluşları ile iletişime geçtik. Maalesef hiçbir kurumdan destek alamadık. Bizim talebimiz ise sadece manevi yönden oldu, maddi hiçbir beklentimiz olmadı. Düşünün gösterilerimiz için sadece salon tahsis edilmesini istedik, bunu bile bize çok gördüler. Salon talebimiz sırsında dahi bazı kimlikler bizi tehdit ettiler. Tehditlere karşılık verdiğimizde ise bunun hesabını çok ağır ödeteceklerini söylediler. Tehditlere kulak asmadık ve programlarımıza devam ettik. Programımıza devam ettiğimiz sırada tarafımıza enerji firmasından 8 Bin TL’lik bir ceza geldi. Ayda 300 ile 800 TL arası elektrik kullanan ve faturası böyle gelen bir kurumuz. Fatura bedellerimiz belli ki kaçak kullanma gibi bir durumumuz olsa faturamız böyle gelmez. İşletmemizin sundurmasının üzerinden geçen bir kablo ki o kablonun bizimle bağlantısı yoktu. Enerji firmasına itiraz dilekçemizi verdik, bir ekip geldi. Gelen ekip sundurmanın üzerinden geçen kablonun nerelerden geçtiğini tespit edip bizimle ilgisi olmadığını beyan eden bir rapor hazırladılar. Tabi bu kontrolden sonra enerji firması farklı bir ekibi gönderdi ve bizi suçlamaya başladılar. Yani böylece bizi elektrik hırsızı yapılmak istendik. Tabi biz bunu kabul etmedik ve olayı mahkemeye intikal ettirdik. Onun ardından 15 Temmuz gösterilerimiz devam ederken bu kez de Yenişehir Belediyesi Yenişehir semtinde işletmemizin sundurma bölümünün tek kaçak yapı olduğu beyan edilerek yıkımına karar verdiklerini açıkladılar. Yani anlayacağınız koca semtin tek kaçak yapısı bu binanın arka tarafında yer alan 13 metrekarelik sundurmanın bulunduğu alanmış. İtiraz ettik ve kimin şikayet ettiğini sorduk, işte orası tam bir muammaydı. Birkaç mazeret beyan edildi ama gösterilmedi.” Dedi.

 

‘SADECE BENİM SUNDURMAM KENTTE KAÇAKMIŞ’

İlgili bakanlıktan izin alan, 24 yıllık bir işletme olduklarının altını çizen Uğur Apaydın, yapılanların tesadüfi olmadığına inandıklarını da belirterek sundurmanın 7 yıl önce yapılıp gereken yazışmaları yaptıklarını sözlerine ekleyerek konuşmasına şöyle devam etti: “Bu sundurma ile ilgili harçları ve cezai tutarının tümünü yatırdık ama ne hikmetse dosyada bu evrakların hiçbirini bulamadık. Bana bina sizi şikayet etti dediler, bina karar defterinde böyle bir şikayet söz konusu değil ki bizi şikayet edenin bina olduğunu söylemişlerdi. Yenişehir Belediyesi Özel Kalem Müdürü ile bir görüşme yaptık, bir şahsın şikayeti var dediler. Biz Ak Partiye gönül veren, bu davaya inanan kimlikleriz, dışardan bizi sevmeyenlerin, şikayet edenlerin olması normaldir dedik ve böyle olabilir dediğimizde de böyle bir yaklaşımla bize gelmeyin, Diyarbakır’da tek usulsüz yer sizin yeriniz dediler. Yani koca kentte sadece benim sundurmam kaçakmış. Konuyu encümen arkadaşlara, Ak Parti İl Başkanına ve ilgili organlara ilettik.” Dedi.

 

‘BENİ EMSAL GÖSTERİN, KAÇAK YAPILARI YIKIN O ZAMAN’

Yıkım ekiplerine her türlü yardımı yapmak için elinden geleni yapacağını teklif ettiğini belirten Apaydın : “Yıkım için gelen ekiplere hiçbir itiraza bulunmadan yıkımı kendilerinin gerçekleştireceğini ve kendisinin emsal gösterilerek tüm kaçak yapıların yıkımının yapılmasını teklif ettim. Nihayetinde aynı davaya hizmet eden kesimleriz diye bu teklifte bulundum. Bana olur mu öyle şey, Diyarbakır’da bir tek usulsüz yer sizin yeriniz, baş yerde sıkıntı yok diyerek tepki verdiler. 15 Ağustos tarihinde Yenişehir Belediyesinden tarafımıza gelen bir yazıda 16 Ağustos’ta boşaltılmasını belirtmişlerdi. Daha aradan 17 saat geçmemişti ki yıkım ekipleri geldi. Resmen gelen belediye yetkilileri tepki vermemiz için sabrımızı sınadılar, biz hiçbir suretle tepki vermedik. Öyle ki Belediye yetkilileri bize zor kullanmaya kalktılar ki polisler onları engelledi. Yani bizi kışkırtmak için elinden geleni yapan belediye yetkilileri vardı karşımızda. 7 yıl önce yapılan bir sundurma bu şehirde ki tek kaçak yapıymış, oysaki binlerce örneği ortada. David’e veya diğerlerine serbest her şey ama uğur ve onun gibilerine yasak.” Dedi. 

Güncelleme Tarihi: 18 Ağustos 2017, 12:38
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER