Tüm İslam âleminde olduğu gibi Diyarbakır’da da Kurban Bayramı coşku ile kutlandı. Bayram münasebeti ile ekonomik durumu iyi olanlar kurbanlarını kestirirken, durumu iyi olmayanlar kestiremedi, mağdurlar ise verilen kurban eti yardımları ile sofralarını şenlendirdi.
İslam dini için büyük önem arz eden Kurban merasimi sırasında yaşananlar ise büyük bir gizemi ortaya çıkarttı. Birçok kişinin bugüne kadar dikkat etmediği fakat mevcutta var olan bir gerçek her yıl olduğu gibi bu yılda tekrar etti.
Kurban kesimi için aldıkları hayvanların vekâletini kasaplara kesmek için veren vatandaşlar, sosyal medyaya düşen ‘Bismillah, ALLAHU Ekber’in gizemi söylemleri nedeni ile kurban kesimlerine daha pür dikkat bakmalarına nerden oldu. Kesim sırasında hayvanın kulağına 3 kez salâvat okuyan kasapların daha sonra hayvanı kesmeden hemen önce ‘Bismillah, ALLAHU Ekber’ demeleri ile birlikte tam teslimiyet göstererek boyunlarını kesilmek üzere uzattıklarına şahitlik ettiler.
‘YARATANA İTAATİN KOŞULSUZ ANIDIR O AN’
Bu gizem karşısında birçok vatandaş şaşkınlıklarını gizleyemezken, kesimlerde bulunan ve bizzat kesim yapan Mikdat Kavmaz, kesim anını ve söylenen gizemli sözleri şöyle özetledi: “Varsayalım siz geldiniz kurbanlık için bir hayvan beğendiniz, satın aldınız ve kesimi için de bana vekâlet verdiniz. Vekâletini 3 kez tekrarlayarak sizden aldıktan sonra hayvanı kesmek için mezbahaneye götürüyoruz. Zaten seçtiğiniz o hayvan ne için yaratıldığını biliyor, buna hazır çünkü. Seçtiğiniz hayvanı aldık ve dini vecibelere göre kesmek için yere yatırdık, kulağına 3 kez kesim ezanını seslendiriyoruz ve hayvan kendini bırakmaya başlıyor. Son olarak hayvanın kulağına ‘Bismillah, ALLAHU Ekber’ dedikten sonra da hayvan kesmemiz için boynunu usulca uzatıyor. İşte o an tam teslimiyetin ve yaratana itaatin koşulsuz anıdır.” Dedi.
‘İNANMAYAN BUYURSUN’
Mikdat Kavmaz, Hiçbir kelimenin veya sözün tam teslimiyet anını anlatmaya yetmeyeceğinin de altını çizdi. Hayvanın kulağına fısıldanan ‘Bismillah, ALLAHU Ekber’ cümlesinin gizemi ile ilgili şüphesi bulunan herkese ispatlamaya hazır olduklarını da sözlerine ekleyen Kavmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hayvanın kayıtsız, şartsız kendini tam teslim ettiği an ‘Bismillah, ALLAHU Ekber’ denilen andır. O sırada hayvan, sakinleşiyor, kıpırdamıyor, normalleşiyor ve boynunu kesilmek üzere öne doğru tutuyor. Bu ALLAH’IN büyük hikmetidir, inanmayanlar içinde önemli bir mesaj barındırıyor. Bir kurbanlık bile ne için yaratıldığını bilerek günü geldiğinde kendini koşulsuz teslim ediyor ise insanların oturup biraz düşünmesi, niçin yaratıldıklarını sorgulamaları gerekmez mi?” diye sordu.
BİLİM ADAMLARINDAN İLGİNÇ TESPİT
İslam'a göre hayvanı besmele ile kesmek neden şarttır' sorusundan hareket eden bilim adamları, besmeleli ve besmelesiz kesilen etleri inceledi. İşte sonuç:
Halka ve Olaylara yazarı Osman Özsoy köşesinde kaleme aldığı Kurban ve Besmele konusunda çarpıcı tespitlerde bulundu.
"Besmeleli etlerde her hangi bir mikroba rastlanmıyor, Besmelesiz etlerin teşhisinde ise, sürekli çoğalan, büyük ölçüde zararlı mikrop ve bakteriler tespit ediliyor" denildi.
OSMAN ÖZSOY’DA TESPİT ETTİ
Bu konu ile ilgili olarak derin araştırmalar yapan Osman Özsoy ise Kurban ve Besmele başlıklı yazısında şunlara yer vermişti: “Kurban kesimi konusunda okuduğum ilginç bir araştırmanın sonuçlarını sizlerle paylaşmak için, uzun zamandır bekliyordum. Nitekim o gün geldi çattı. 2 gün sonra bayram. İmkanı olan Müslümanlar Perşembe günü kurbanlarını kesecekler. Gelelim ilginizi çekeceğini düşündüğüm araştırmaya.
Çeşitli üniversitelerde görev yapan ve tıbbın farklı alanlarında uzman olan 30 profesörden oluşan bir araştırma grubu, besmeleyle kesilen hayvan etleriyle, besmelesiz kesilen hayvan etleri arasında herhangi bir fark olup olmadığını ortaya koymak amacıyla laboratuar ortamında deneysel incelemeler yapıyorlar.
Bilim adamları, hayvan kesimi sırasında dinen yerine getirilmesi zaruri olan ‘Bismillah, Allahu Ekber’ sözünün kesilen etler üzerindeki herhangi bir etkisi olup olmadığını araştırınca şaşırtıcı sonuçlarla karşılaşıyorlar. Araştırmanın metot ve tekniği konusunda bilgi veren Şam Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nebil Şerif; ‘Besmele ile kesilen kuş cinsi hayvan, sığır ve küçük baş hayvanların etlerinden ve besmelesiz kesilen aynı cins hayvanların etlerinden ayrı ayrı nûmuneler alarak özel laboratuarlarda uzun süreli mikroskobik incelemeler yaptıklarını söylüyor.
Sonuçta, Besmele ile kesilen hayvan etlerinin numunelerinin açık kırmızı gül rengini aldığı, besmelesiz kesilen et nûmunelerinin ise, siyaha yakın koyu kırmızı bir renge büründüğünü görülüyor.
Prof. Şerif ayrıca, Besmeleli etlerde her hangi bir mikroba rastlamadıklarını, Besmelesiz etlerin teşhisinde ise, sürekli çoğalan, büyük ölçüde zararlı mikrop ve bakteriler tespit edildiğini söylüyor. Besmelesiz kesilen etlerin dokularındaki kanlarda iltihaplı akyuvarlar ve alyuvarlar tespit edilirken, Besmele ile kesilen etlerin dokularında ise, buna benzer herhangi bir sonuca rastlanmadığı tespitinde bulunuluyor.
Araştırmada yer alan bilim adamlarında Dr. Abdulkadir Dirani: ‘Kuran’da; Allah adı zikir edilmeden kesilen hayvan etini yemeyin’ şeklindeki İlahi emre rağmen; hayvan kesiminde kimi zaman besmelenin ihmal edilmesi, bizleri bu konuyu bilimsel olarak araştırmaya sevk etti. Besmele ve tekbir ile hayvan kesimi konusunu araştırmaya başlarken, ekipteki bazı arkadaşlar konuya baştan soğuk baktılar. Ancak araştırmalar sırasında her safhada çarpıcı sonuçlar ortaya çıkınca, ekibin konuya olan ilgisi de artmaya başladı.
Besmele ve tekbirle kesilen hayvan etlerinde, Besmelesiz kesilen hayvan etlerinin aksine, et dokularında kan ve mikropların bulunmaması, besmelenin büyük bir mucizesi olarak karşımıza çıktı’ şeklinde görüşlerini dile getiriyor.
