‘ASKON’uş, ÇOK İŞ’

AHMET BEŞENK (ÖZEL HABER) ‘Diyarbakır Sevdalısı bir avuç insanız’ diyerek kendini tanıtan ASKOM (Anadolu Aslanları İşadamları Derneği) Diyarbakır şube başkanı, Eski Ak Parti İl Başkanı, Avukat Aydın Altaç, bölgede yaşanan çatışmalı süreci ve ASKOM olarak hedef ve gayelerini özetledi. ASKOM olarak, bölgenin farklı bir sesi olarak, farklı bir tablosunu çizeceklerini belirten Aydın Altaç ile yapılan röportajımızdan öne çıkan başlıklar:

‘ASKON’uş, ÇOK İŞ’

 BEŞENK: ASKOM olarak Diyarbakır’da şubenizi açtınız ve sizde Diyarbakır şube başkanı olarak görev aldınız. Nedir bu ASKOM?

 

ALTAÇ: ASKOM 1990’lı yılların sonlarında kurulmuş, ülkenin ekonomisini ve ülkedeki istihdam yatırımları ve ülkenin ekonomik anlamda gelişmesini önemseyen, genel merkezi İstanbul’da olan, Türkiye’nin yaklaşık 30 ilinde teşkilatı olan bir dernektir. ASKOM gibi köklü bir derneğin şubesinin Diyarbakır’a sağlayacağı yararların çok büyük olduğuna karar verdikten sonra şubemizi burada açtık. Amacımız bölgemize ve ilimize katkımızın olmasıdır.

 

BEŞENK: ASKOM patronların oluşturduğu bir dernek mi? TÜSİAD veya başka STK’lar ile bağlantısı var mı?

 

ALTAÇ: TÜSİAD veya başka STK’larla ASKOM’un bir bağlantısı yok. Kendi başına, belli oranda yatırımcısı olan, iş adamlarının bir araya gelmesi olayıdır. ASKOM üretim ve istihdam alanlı çalışan, ülkesine ve bölgesine hizmet etmek şiarı ile hareket eden bireyleriz. Bu anlamda, fikirlimizi, düşüncelerimizi ve ekonomik gücümüzü bir araya getirerek çalışmalar yapmak gayretindeyiz. Tabi, bu iş adamları derneği olması asabiyle amacı sadece ticaret, kar, zarar ve yatırımlar değil. Hem ülkenin iç, dış sorunu, siyasi gelişmeleri, sosyal gelişmeleri, Eğitim, sağlık ve daha birçok konuda toplumu yakından ilgilendiren hususlarda çalışması olan bir STK’yız.

 

BEŞENK: ASKOM Diyarbakır’da bir şube açmak için neden bunca yıl bekledi?

 

ALTAÇ: Yaklaşık 20 yıl kadar diye soruyorsunuz. Bu teşkilatlanma ile alakalı bir durum, siz ülke genelinde sağlıklı ve işlevsel olacak olan bir derneği, teşkilatlanmayı sağlamak cidden zaman alır, böylesi bir oluşum için çok ciddi bir altyapının olması gerekiyor. Her başvuranı başkan yapamazsınız, üye yapamazsınız ve yetkilendiremezsiniz ancak nitelikli çalışmaların ardından şube açma kararı alınabiliyor. Bizde yaklaşık 4 aylık bir görüşme sonrasında genel merkezin uygun görmesi ve bizlerinde böylesi önemli bir görevi almaya hazır olduğumuzu göstermemiz üzerine çalışmalarımızı başlattık.

 

BEŞENK: Malumunuz Diyarbakır Ortadoğu’ya açılan kapı. Bundan sonraki süreçte hedefleriniz, öncelikleriniz nelerdir bu bağlamda?

 

ALTAÇ: Son on yıllık döneme baktığınız zaman, ülke ekonomisi çok ciddi manada gelişti. Üretim, sanayi, teknoloji, bilim, iletişim alanında çok ciddi hamleler yaptı, ciddi bir ivme kazanıldı. Tabi, bu yeterli mi? Biz şunu söylüyoruz, gelişmiş ülkelerle sizin yarışabilmeniz, rekabet yarışına girebilmeniz için daha fazla gelişmemiz ve büyümemiz gerek. Burada öncelikli hedef Diyarbakır’da Anadolu işadamları derneği olarak çok ciddi bir istihdam sorunu oylan problemi ortadan kaldırmak. Hem kamuoyu, hem de özel sektör açısından gerekli gözlemleri yaparak kanaatlerimizi genel merkezimiz ile paylaşacağız. Bakın,  Diyarbakır’ın özellikle genç nüfus oranın çok yüksek olduğunu görüyoruz ve bu genç nüfusun büyük bir bölümü maalesef ya gündelikçi ya da geçici işlerde çalışıyor. Biz, gençlerimizin kalıcı işlerde, geleceğine güvenle bakan, sürekli evine ekmeğini götürebilecek işleri kendilerine nasıl sağlayabiliriz diye sıkı bir çalışma içindeyiz. Yaptığımız bu çalışmaları merkezimizle paylaştıktan sonra gerek özel sektörle, gerekse hükümetin ilgili makamlarıyla paylaşacağız. Birinci hedefimiz bölgedeki işsizliği nasıl azaltacağımız yönünde. İkincisi özel sektörün buraya yatırım yapabilmesi için teşviklerden tutun alt yapıya kadar birbirini etkileyen ve tetikleyen sebepleri ortaya koyup nasıl çözülmesi gerektiği yönündeki görüşmelerimizi ilgilileri ile paylaşmak. Yine burada özel sektörün yapacağı yatırımları ve gerekse kamu yatırımlarını kesintiye uğramadan, süreklilik arz eder şekilde gerçekleşmesi yönünde neler yapılması gerektiğini özgün bir şekilde ortaya koyacağız. Malumunuz, bölgede son dönemlerde yaşanan şiddet ortamı ve uzun bir aradan sonra dökülen kanlar yüzünden bölge istikrarsız bir tablo çiziyor. İstikrarsız olan tabloyu düzeltmek ve istikrarı oluşturacak şartları yaratmak üzerimizdeki büyük bir sorumluluktur. Bizde bu sorumluluğun bilincinde olarak hem ekonominin gelişmesi, hem de sosyal olayların bir an önce sonlanması bölgenin gelişimi adına çok önemli. Bu anlamda çalışmalarımızı büyük bir hızla devam ettiriyoruz. Yeni faaliyete geçen bir derneğiz ilimizde ama önemli toplantılara katıldık, düşüncelerimizi söyledik. Geçtiğimiz günlerde Ankara’da Sayın Başbakanımızın başkanlığını yaptığı önemli bir toplantıya katıldık, bölge ile tespitlerimizi paylaştık.

 

BEŞENK: ASKOM bölgede küçük Çin’i mi yaratmaya çalışıyor?

 

ALTAÇ: Bizim için en önemli konu şu an itibari ile bölgedeki çatışmalı ortamının sonlandığı, şiddetten arındığı bir ortama kavuşmasını bekliyoruz. Bu çalışmalarımızı yalnız başımıza yapmamız çok zor, gerçekleştirmeyi düşündüğümüz şeyler burada yaşayan tüm aktörlerin, bütün dinamiklerin el ele vermesi, desteklemesi neticesinde gerçekleşir. Kamu sizi istediği kadar desteklesin yereldeki aktörler destek olmazsa çok fayda getirmez, farkındayız. Keza yerel aktörler istedikleri kadar yatırım yapmaya çalışsın, ekonomik anlamda bir şeyler üretmeye çalışsın merkezi hükümetten destek almadığınız zaman bunu yalnız başınıza yapma şansınız düşüktür. Biz burada küçük Çin’i yaratmanın dışında birde köprü görevi görmek istiyoruz. Yani, toplumdaki genel sıkıntıları yüksek sesle dile getiren, girdiği ortamlarda net bir tablo çizen ve bu bölge ile ilgili var ise yanlış ağlıları, düşünceleri ortadan kaldırmak hepimizin boynunun borcudur. Bizde bunu gerçekleştirmek için büyük bir gayret sarf edeceğiz.

 

BEŞENK: Yeni anayasa ile ilgili olarak bölgesel katkınız olacak mı?

 

ALTAÇ: 1 Kasım seçimlerinden sonra özellikle yeni anayasa ile ilgili bir çalışma yapılıyor. STK’lar olarak bölgenin beklentileri, bölgenin talepleri ile ilgili düşüncelerimizi çok net olarak ortaya koymamız gerekiyor. Yanı başımızda gelişen uluslar arası nitelik kazanan Suriye, Irak gibi bizi doğrudan etkileyen olaylarda gerek merkezi hükümetin, gerekse yerelde doğru bir strateji, yöntemin izlenmesi için yereldeki unsurlar olarak bizler düşüncemizi paylaşmak suretiyle hem ülkemize, hem de bölgemize katkı ve değer ortaya koymak istiyoruz. Çok kaliteli bir yönetim kurulumuz var, hepside Diyarbakır’ı seven, üzerine titreyen ve bu kente âşık. Ben inanıyorum ki bu arkadaşlarımız ile birlikte Diyarbakır’ın farklı bir sesi olacak ve farklı bir tablosunu çizeceğiz. 

Güncelleme Tarihi: 08 Mart 2016, 13:45
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER