Uzun yıllar Diyarbakır Havaalanı'nda görev yaptı.
Alana girer-girmez gözler onu arardı.
Onun sıcak uğurlama muhabbetini tatmadan uçağa binmek bir eksiklikti.
Hayır duasını alır öyle yola çıkardık.
Güler yüzüyle ve hizmetleriyle tanıdığı/tanımadığı insanları memnun etmesini çok iyi bilirdi...
Şehrimize ilk defa gelen yabancı misafirlerin de Hacı Ağabeyiydi.
Sorunu olanların yardımına koşar, birçok işi bir arada yapardı.
Tanıyan/tanımayan, herkesin dostuydu.
Tam bir halk adamıydı...
Bölge insanımız, Diyarbakırlı hemşerilerimiz, Devlet erkanı, asker, komutan, iş, spor, siyaset, basın ve diğer tüm çevreler tarafından çok sevilirdi.
Kimi zaman haberlere ve köşe yazılarına konu olurdu.
Bidiğiniz gibi, 'Zülfü Balcı'dan bahsediyorum; hepimizin Haci Zülfü Ağabeyi...
Yıllar önce Diyarbakır'da düşen uçakta bulunanlar arasında hayatını kaybedenlerden biri de, yine kendisi gibi THY personeli olan oğlu Umut Balcı idi.
Sevgili Umut şehit olarak cennete giderken, babasına da cennete gitme yollarını adeta mücevher taşlarla döşetti...
Hacı Zülfü, uçak kazasında vefat eden oğlu için aldığı tazminatın üzerine, o güne kadar sahip olduğu tüm mal varlığını ekleyerek, Diyarbakır'ın merkez Kayapınar ilçesinde büyük bir cami yaptırdı...
Bugün, binlerce Müslüman'ın ibadet ettiği, yüzlerce talebenin Kur'an dersi aldığı Umut Balcı Camii', Hacı Zülfü Balcı tarafından Diyarbakır'a kazandırılan en büyük eserlerden biridir.
Kendisine uzun ve sağlıklı bir ömür diliyorum...
İnsanoğlu doğar, büyür ve ölür.
Önemli olan yaşamı esnasında güzelliklere imza atmasıdır.
Tanıyan veya hizmetlerini duyan herkes biliyor.
Hacı Zülfü Balcı yaşamında güzelliklere imza attı.
İlerlemiş yaşına rağmen, bugün de ilahi bir aşkla ve heyecanla hizmete devam ediyor.
Önerim Şudur: Görev yaptığı dönemde, Diyarbakır Havaalanı onun ismiyle özdeşleşmişti.
Unutulmaz hizmetler yapmış, evladını uçak kazasında kaybetmiş bu güzel insanın adının havaalanımıza verilmesi bir vefa borcudur.
Havaalanımızın ismi, gönüllerde taht kuran, 'HACI ZÜLFÜ BALCI HAVAALANI' olmalıdır.
Saygılarımla,
Mücahit Can
