AK Parti Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten Açıklaması

Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten, "Biz var oldukça bu ülkede ne ezan susar, ne şanlı bayrağımız iner" dedi.

AK Parti Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten Açıklaması
Adalet Ve Kalkınma Partisi (Ak Parti) Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten, "Biz var oldukça bu ülkede ne ezan susar, ne şanlı bayrağımız iner" dedi.
Ak Parti Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten, 'Ezanın aslına iadesinin 64. yılı Adnan Menderes'in kabrinde buluşuyoruz' programına katıldı. Kabirde dua eden İçten, yaptığı açıklamada Adnan Menderes'in Türk demokrasi ve siyaset tarihine değindi.

"KAFASINI TÜRKÇELEŞTİREMEYENLER EZANI TÜRKÇELEŞTİRMEYE KALKIŞTIRLAR"

Cuma İçten, kafasını Türkçeleştiremeyenlerin ezanı Türkçeleştirmeye kalkıştığını belirterek, "Çok anlamlı bir günde burada bir vefa topluluğu olarak bulunuyoruz. Rahmetli Menderes'in ve Demokrat Parti'nin iktidara geldiği 14 Mayıs 1950 tarihinden hemen bir ay sonra, milletin özlemleriyle buluştuğu en önemli günün anması için bir araya geldik. Bir taraftan rahmetli Adnan Menderes'in bir taraftan rahmetli Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan'ın ve hemen yanı başımızda bulunan rahmetli Turgut Özal'ın huzurunda bir tarihi yad ediyoruz. Özlemlerimizi yad ediyoruz. 14 Mayıs 1950'den hemen bir ay sonra gerçekleşen, "Ezanın aslına iadesi" aslında milli iradenin ta kendisidir. Hem demokrasi şehitlerimizin anılması hem de sandığın bir erdemidir. Milletimizin genel hasretinin, dinine bağlılığının en önemli tezahürüdür. Kafasını Türkçeleştiremeyenler, kalbinde haçlı zihniyeti taşıyan ve kulakları çan sesleri duyanlar bu ülkede ezanı Türkçeleştirmeye kalkmışlardır. Yüce Allah'a tanrı diye hitap edenler bu ülkede camileri kapatıp, ahıra çevirdiler, yaktılar, yıktılar. İstiklal Mahkemeleri'nde binlerce masum insanı astılar. Biz, bunların hiçbirini unutmadık. Bu vatan, bu bayrak ve bu ezan, milletimizin kutsallarıdır. 1960 darbesinin en önemli sebeplerinden biridir. Ezanın aslına iadesi 1960 darbesine Türkiye'yi götüren o kinin, nefretin, entrikaların, oyunların, hakaretlerin ve iftiraların sebebidir. Rahmetli Adnan Menderes'i ve yaptıklarını hazmedememişlerdir. Milletin kendi inancı ve kendi kutsallarıyla buluşması birilerini rahatsız etmiştir. Bu nedenle bu hastalıklı zihniyet din düşmanlığı yapmış, insanlarımızı damgalamış ve ötekileştirmiştir" diye konuştu.

"DARBECİ DEDELERİN TORUNLARI HALA NE YAZIK Kİ İŞBAŞINDALAR"

Rahmetli Menderes'in 1950 yılından sonra ezanı aslına çevirmeden önce, bir büyük anlayışı ortaya koyduğunu belirten İçten, darbeci dedelerin torunlarının hala iş başında olduğunu söyledi. İçten, "Tıpkı bugün sayın başbakanımızın söylediği önemli bir sözü söylüyordu. Bu söz demokrasi tarihe altın harflerle yazılmıştır; "Bu millet rüştünü ispat etmiştir. Esas inkılap, demokrasi devrimidir" diyordu. Ama bunu anlamayanlar İstanbul'u işgal eden İngilizler'in yapmadığını yaptılar bu halka. Bu zihniyete mensup dedelerin torunları ne yazık ki hala iş başındadırlar. Örnek mi? 411 el. Bu eller başörtüsü için kalkmış sonra da AYM tarafından milli irade hiçe sayılmıştı. Örnek mi? Pensilvanya'nın İslami değerleri yozlaştırmasıdır. Bu zihniyet değil midir 28 Şubat'ta başrollerden biri olan. Bu zihniyet değil midir çakma fetvalar vererek Siyonist ve Hristiyan vakıflarla el ele işbirliği yapan ve Papa'nın önünde esas duruşa geçen" şeklinde konuştu.

"RAHMETLİ ADNAN Menderes'İN ALLAH'I DARBECİLERİN TANRILARI VARDI"

Ak Parti Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten, "Rahmetli Adnan Menders'e kelepçe takan alçaklar, Allahu ekbere tahammül edemeyip Tanrı uludur diyen darbeciler tanrılarına sığınırken Adnan Menderes, yüce Allah'a sığınmıştı. İşte asıl diktatörler bu ülkenin başbakanına hakaretler edip, hayasızca düzmece mahkemelerde onu yargılayan ve asan soytarılardır. Evet, bu ülkede ezan aslı gibi okunsun diye 3 şehit verdik. Ama gerekirse biliyorum ki bu uğurda 30 milyon şehit de veririz. Biz var oldukça bu ülkede ne ezan susar, ne Kuran-ı Kerim diner ne de şanlı bayrağımız iner. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Bayrak, Kuran, ezan ve vatan bu ülkenin en önemli değerleridir. Bunun aksi bir düşünce bile başta peygamber efendimize, İslama, Müslümanlara, ilk ezanı okuyan Bilal-i Habeş'e ve rahmetli Mehmet Akif Ersoy'a yapılacak en büyük hakarettir. Boşuna dememiş Mehmet Akif Ersoy, 'Bu ezanlar ki şehadetleri dinin temeli, ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli' diye" ifadelerini kullandı.

"OKUNAN HER EZANDA ADNAN Menderes VE ARKADAŞLARINI ŞÜKRANLA ANIYORUZ"

Okunan her ezanda Adnan Menderes ve arkadaşlarını andıklarını belirten Cuma İçten, açıklamalarını şöyle sürdürdü:

"İşte rahmetli Adnan Menderes ve arkadaşları bu tek parti zihniyetini, bu İslam düşmanlığını yıktılar. Ödedikleri bedel hayatlarıydı. Adnan Menderes ve arkadaşlarını, bu demokrasi şehitlerimizi bizler her ezanda anıyoruz. Kimin aklına gelirdi Kuran-ı Kerim'in liselerde seçmeli ders olarak okutulacağı? Kimin aklına gelirdi Hz. Muhammed'in (S.A.V) hayatı bu okullarda, kendi ülkemize, neslimize ve geleceğimize ders olarak okutulacağı? Yani dayatılan birçok şeye rağmen bu milletin kendi iradesini, huzurunu, özgürlüğünü ve bağımsızlığını ortaya koyduğu süreci anlatmaya çalışıyordu. Bu millete öyle güzel günler yaşattılar, Allah mekanlarını cennet eylesin. Bu milletin dualarını, fatihalarını aldılar". - DİYARBAKIR
Güncelleme Tarihi: 15 Haziran 2014, 17:36
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER