'ELÇİ ÜZERİNDEN TEHDİT MESAJI VERİLDİ'

RÖPORTAJ: AHMET BEŞENK Ak Parti eski il başkanı Avukat Aydın Altaç, hem siyasetçi, hem de avukat kimliği ile Diyarbakır’da yaşananları değerlendirdi. Altaç, Tahir Elçi cinayetinden çözüm sürecine kadar birçok konuda açıklama yaptı. İşte Aydın Altaç’ın konuşmasından bazı başlıklar.

'ELÇİ ÜZERİNDEN TEHDİT MESAJI VERİLDİ'
 

BEŞENK: Meslektaşınız Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, geçtiğimiz günlerde henüz net olmayan bir saldırı sonrası hayatını kaybetti. Olayın yaşanma şekli, biçimi sizlerde nasıl bir kurgu oluşturdu?

 

ALTAÇ: Tahir Elçi, baro başkanlığı dışında son derece makul, olaylara pozitif yaklaşabilen, tarafsız değerlendirebilen, olaylara hep müspet yaklaşan bir kimlikti. Bu olayı, özellikle bölgemiz açısından ve bundan sonraki süreçte sivil inisiyatifinin gelişmesi açısından ciddi bir olay olarak görüyorum. Elçi olayında yaşananlar, gerek bölgemizde, gerekse ülkemizde demokrasiden, insan haklarından, özgürlüklerden yana olan, bu şekilde tavrını ortaya koymak isteyen insanlarımıza bir anlamda tehdit unsurunun ortaya konulduğu bir olaydır. Ben bu olayın büyük bir ehemmiyet arz ettiği kanaatindeyim. Tahir Elçi’nin en son konuşmalarına baktığınızda bölgede yaşanan şiddeti, kanı, gözyaşını istemediğini dile getiren cümleleri ülkemizde yaşayan milyonlarca insanın beklentisinin dile gelmiş haliydi. Olayın bu şekilde neticelenmesi ve Tahir beyin hayatını kaybetmesi, ileriki süreçte benzer şekilde tavrını ortaya koymak isteyecek olanları da korkuya ve endişeye sevk ettirme amacı taşıyabilir. Bu olayın neticesinde bunu da görmemiz gerekir. Türkiye’de iç barıştan, kardeşkanından söz edenlerden rahatsız olalar var ve bunların dile getirenlerden de. Bence çok ciddi bir tehdit mesajı verilmiştir. Olayın fail veya faillerinin bir an önce ortaya çıkartılması gerekiyor. Oluşan netice Tahir Elçi gibi düşüncelerini net ifade eden insanlarımızın artık bundan sonraki süreç içersinde basın açıklaması yapma konusunda teredüte düşmesine, şüpheli duruma, korkulara esir düşmelerine neden olacaktır. Bu kimin işine, menfaatine gelir denilirse, bunu yaratan kesimlerin işine gelecektir. Benim buradan çağrım şu, barıştan ve kardeşlikten yana olan tüm kesimlerin Tahir Elçi ile aynı cesareti ortaya koyması ve hareketimizi devam ettirmemiz gerekir. Aksi taktirde bölgemizde çok ciddi kaos ortamı hakim olur.

 

BEŞENK: Siyasetçi kimliğinizin ile Diyarbakır’ın kritikliğini yaparmısınız?

 

ALTAÇ: Diyarbakır şu an itibari ile müthiş gerginlikte bir yapıya sahip. Malum Silvan’da. Bismil’de, Sur’da devam eden ciddi olaylar var. Bu olayların bir an önce neticelenmesi hepimizin talebidir. Bu olaylar neticesinde bölgede çok güvensiz bir ortam oluştu. Bunun yanında ekonomik anlamda bölge insanı çok ciddi, büyük krizlerle karşı karşıyadır. Silvan’da ki esnaf bitmiş noktada. Silvan’da yaşayan hemşerilerimizin büyük kısmı can güvenliklerinin olmadığından bahsediyorlar. Ticaret tamamen bitti, sosyal yaşam kalmadı, eğitim zaten malum, aynı şeyleri Diyarbakır’ın Sur ilçesinde de, Bismil ilçesinde de görüyoruz. Yaşananlar, bölge insanına maddi ve manevi zararlar vermenin dışında bir netice getirmiyor. Bir realite var ortada, sokağa çıkma yasaklarının yaşandığı zamanlarda insanlar en temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor, bu onlara verilebilecek en büyük cezadır. Hendekler özgürlükleri ortadan kaldıran bir durum yaratmaktadır. Yaşanan bu olayların bir an önce sona ermesi bölge açısından büyük önem arz ediyor. Bölge halkı büyük bir krizin içersindedir ve bunu her kesimin görmesi gerekiyor.

 

BEŞENK: Çözüm süreci ile ilgili neler söyleyeceksiniz, zira şu an itibari ile buzdolabında ve Diyarbakır ise yangın yeri.

 

ALTAÇ: Çözüm süreci bu ülkenin olmazsa olmazıdır. Ak Parti hükümetlerinin tüm dönemlerinde gerçekleştirdiği reformlar, çalışmalar ne kadar ciddi olduğunu ortaya koyuyor. Bir süre sonra tarafların dirençleri yüzünden de şu andaki malum olayları yaşıyoruz. Çözüm süreci buzdolabında olsa bile bu ülkede yaşayan tüm insanlarımızın, 80 Milyon yurttaşımızın öncelikli talebi kan ve gözyaşının bir an önce sonlanması. Sonlanma içinde çözüm sürecinin bir an önce buzdolabından çıkartılarak ısıtılması gerekiyor. Tabi bu sadece hükümetin yapacağı tek taraflı bir çalışmasıyla olmaz. Süreç, bu gün hendeklerin kazıldığı, çatışmalı ortamların olduğu, kan ve gözyaşının döküldüğü müddetçe hükümetin tek taraflı çabası ile olacak bir işte değil. Bunun gerek siyasi muhatapları, gerekse örgütün KCK yapılanması, silahlı birimlerinin hepsi bu durumu gözden geçirmeli ve diyalog yollarının nasıl kurulacağını irdelemeleri gerekiyor. Diyalog kurulduktan sonra da atılması gereken adımları müzakere yolları nelerdir diyerek çok ince eleyip sık dokuyup adım atmaları gerekiyor ki buzdolabında olan çözüm sürecinin masaya gelmesi ile birlikte 2013 – 2015 yılları arasındaki huzur ve barış ortamının tekrar sağlanması koşullarının oluşması gerekiyor. Tabiri caiz ise Çözüm süreci buzdolabından çıkartılarak mikrodalga fırında ısıtılmalıdır.

 

BEŞENK: Bölgede ciddi sıkıntılar yaşanıyor ve halkta korku ve panik hakim. Ekonomik bir buhranda yaşanıyor. Nasıl değerlendireceksiniz bu buhran halini?

 

ALTAÇ: Biz halkın içindeyiz sürekli, onların duygu ve düşüncelerini yakından bilmekteyim. Maalesef şu anda 1990’lı yıllardaki güvensiz ve insanların kendinden korktuğu bir süreci yaşıyoruz. Bu tür süreçlere ise insanlar can güvenliklerini nasıl sağlayacaklarının endişesini taşıyorlar. Çok ciddi, çok büyük boyutta ekonomik krizin olduğunu, birçok esnafın iflas ettiğini, birçoğunun da etmek üzere olduğunu, borçlarını ödeyemediğini, bir çok iş adamının bölgeden kaçtığını ve yine devlet tarafından yapılması planlanan yatırımlarının askıya alındığını biliyoruz ve bu durumları yaşıyoruz. Bunun bir diğer yansıması ise uzun vadede artacak olan işsizlik problemi ve beraberinde getireceği toplumsal olaylar olacak. Olayların tırmanması ile birlikte yaşanan ekonomik tahribat ile birlikte insanlarımız sosyal anlamda da çok sıkıntılı durumda. Diyarbakır’da saat 16-17’den sonra AVM’lerin dışında insan sirkülâsyonu göremiyorsunuz. Kısacası ekonomik yaşam Diyarbakır’da durma noktasındadır.

Güncelleme Tarihi: 06 Aralık 2015, 14:11
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER