"Allah'ım Beni Diyarbakırspor'a Getir"

Diyarbakırspor'un efsane kaptanı Turan Kaplan,oynadığı dönemlerde bir çok futbolcunun Diyarbakırspor'a gelmek için can attığını söyledi. Erzurum'da oynarken aklında hep Diyarbakırspor olduğunu anlatan unutulmaz futbol adamı,"Allah duamı kabul etti ve bu şanlı formayı 11 sezon ve 4 şampiyonluk yaşadım giydim" dedi.

"Allah'ım Beni Diyarbakırspor'a Getir"

85 Süper Lig (Eski adıyla Türkiye 1.Ligi), 300'e yakın 2.Lig ve 3.Lig. Toplamda 400'e yakın resmi maçta Diyarbakırspor formasını giyerek tarihe geçti. Yeşil-Kırmızılı formayı 3.Lig,2.Lig ve 1.Lig'de terleten ender futbolculardan biri.

Solbek oynamasına rağmen attığı kritik gollerle dikkat çekti. Sivas'lı ama herkes onu Diyarbakır'lı Turan olarak biliyor. Kendisiyle beraber 3 kardeşi de bu formayı giydi. Oğlu Turgut da kısa süreliğine Diyarbakırspor'da yer aldı. 4 şampiyonluk yaşadı, uzun yıllar kaptanlık yaptı. İşte bu kadar özelliği olan isim Turan Kaplan.

İstanbul-Sivas arasında mekik dokuyan 56 yaşındaki eski futbolcu  Saffet Azbay'a konuştu. Bu yazıyı okuduktan sonra neden Diyarbakırspor'a sahip çıkılması gerektiğini anlayacaksınız.

'ALLAH'IM BENİ BU MEMLEKETE GETİR DEDİM'

1973-74 sezonunda Erzurumspor'da oynarken Diyarbakırspor'la özel maç yapmak için Diyarbakır'a geldik. Maçı 4-1 kaybettik. Erzurum'da kar, Diyarbakır'da bahar. 'Ya rabbim bu cennet memlekette oynamamı nasip et' diye dua ettim. Diyarbakırspor'a transfer oldum ve hayalim gerçekleşti. 2 yıl içinde önce 2.Lig'e, daha sonra 1.Lig'e çıkarak tarih yazdık. 1.Lig'e çıkıp bu ligde başarı yakalayan kadronun iskeleti aslında 3.Lig'de atılmıştı. Bu iskelet bizi yıllarca götürdü. Mesela ben hem 3.Lig şampiyonluğunda, hem de 3 kez 2.Lig'de şampiyon olan kadroda yer aldım. 12 sezon bu formayı giydim. Dışarıdan gelen futbolcular olmamıza rağmen kendimizi bu memlekete ait hissediyorduk....

'KİMSENİN PARASI KULÜPTE KALMAZDI'

Saygıyla anılmayı hak eden yöneticiler vardı. Şeyhmus Akçadağ,Necat Dilan,Ali Kahraman,A.Rahman Özbek,Kenan Özbek,Çelebi Eser, Adnan İnceoğlu ve ismini saymakla bitiremeyeceğim niceleri. Soyunma odasına girdiklerinde ayaklarımız titrerdi. Kimsenin parası kulüpte kalmazdı. Maçtan sonra Salı günü idmana çıkmadan primler ödenirdi. O insanlar hiç para vermeseydiler bile sözleri bizim için senetti. Tabi biz de sahada gerekeni yapardık. Mustafa Denizli,Fatih Terim ve dönemin diğer önemli oyuncuları karşımıza çıkmak istemezdi. Gerçek anlamda forma aşkı vardı. Benimle beraber bir çok arkadaş Diyarbakır'a geldikten sonra futbolu burada bıraktı.

'GENÇLERE ÇOK YARDIMCI OLDUK'

Bizim zamanımızda Diyarbakır'dan da çok önemli futbolcular çıktı. İdarecilerle beraber bizler de ağabeyleri olarak onlara sahip çıktık. Onları tek bir konuda eleştiriyorum.Hani bizden geçti. Ama onlar bu kulübe karşı görevlerini yapmalıdırlar. Zaman zaman kendileriyle konuştuğumda anlatıyorum. Futbol okulu kursunlar,Diyarbakırspor'a dört koldan sarılsınlar. Diyarbakırspor'un kıymetini bilmek ve yaşatmak lazım.Kulübün şu anki durumu yüreğimizi acıtıyor. Bu yüzden televizyon bile izlemek gelmiyor içimden. Diyarbakırlılar bu işi namus gibi görüp sahip çıkmalıdır. O renkler,o arma,o mazi kolay elde edilmedi. Bir tarih var ortada.Kolay yitirilmemeli...

'TİCARET FUTBOLCUYA GÖRE DEĞİL'

Futbolu bıraktıktan sonra ticarete atıldım ama başaramadım. Ticaret futbol adamına göre değilmiş. Hayatı futbolda geçen bir adam ticaretten ne anlar diyerek çekildim. Şu an sade bir hayatım var. Eşim Diyarbakır'ın yerli ailelerinden birinin kızıdır. Çocuklarım Diyarbakır nüfüsüna kayıtlı. Ailemiz için Diyarbakırspor'un önemi çok büyük. Benim dışımda ağabeyim Fahri, kardeşlerim Ali ve Metin de Diyarbakırspor'da oynadı. Oğlum Turgut da 1998'de Diyarbakırspor'a geldi ama oynamadan ayrıldı. 1986'da Diyarbakırspor'da jubile yaptıktan sonra Diyarbakır'a ancak 2-3 kez gidebildim. Şehir büyümüş ama bizdeki o manevi havası devam ediyor.

'ADANA DEMİRSPOR MAÇINI UNUTAMAM'

12 yılda sayısız maç oynadık. Ne zor maçlar oynadık,ne önemli galibiyetler aldık. 4 şampiyonluk varsa bunların hepsinde unutulmaz maçlar yok mu?.Elbette var ama biri var ki unutulmaz. 1985-86'daki Adana Demirspor maçı. Kazanırsak şampiyon olacağız,berabere dahi kalsak şampiyonluk gidiyor. Bir sene evvel son anda şampiyonluğu kaybetmişiz. 2-1 öndeyken hakem Talat Tokat, rakibe uydurma penaltı verdi. 2 golümüzü atan Çetin de kırmızı kart gördü. Kaleci Menderes'e '5 adım öne çık.' dedim. Menderes,Gürcan'ın penaltısını kurtardı ve maçı 2-1 kazandık. Son haftada Sivas'ta şampiyon olduk. O günkü atmosfer inanılmazdı. Bu yüzden hafızamda halen dolaşıyor...

HABERYİRMİBİR ÖZEL HABERİDİR

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER