“BU İŞİ TİCARİ KAZANÇ KAPISI OLARAK GÖRENLER KULÜPLERİ ÇÖKERTTİ”

Elazığspor’un efsane başkanlarından Necati Erdem, bölgede futbolun neden gerilediğini anlattı. 34 yıl önce 28 yaşında iken , Türkiye’nin en genç kulüp başkanı ünvanını alarak Elazığspor başkanı olan ve 4 yıl TFF özel genel kurul üyeliği görevinde de bulunan Necati Erdem, Elazığspor, Diyarbakırspor ve diğer bölge kulüplerinin kaderinin bir olduğunun altını çizerek çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Erdem,”Ne zaman ki bu işi ticari kazanç olarak görenler kulüpleri ele geçirdi, o vakit felaket geldi. Kötü seçimlerin bedelini tüm şehirler ödüyor” dedi.

“BU İŞİ TİCARİ KAZANÇ KAPISI OLARAK GÖRENLER KULÜPLERİ ÇÖKERTTİ”

Elazığspor’un efsane başkanlarından Necati Erdem, bölgede futbolun neden gerilediğini anlattı.

34 yıl önce 28 yaşında iken , Türkiye’nin en genç kulüp başkanı ünvanını alarak Elazığspor başkanı olan ve 4 yıl TFF özel genel kurul üyeliği görevinde de bulunan Necati Erdem, Elazığspor, Diyarbakırspor ve diğer bölge kulüplerinin kaderinin bir olduğunun altını çizerek çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Erdem,”Ne zaman ki bu işi ticari kazanç olarak görenler kulüpleri ele geçirdi, o vakit felaket geldi. Kötü seçimlerin bedelini tüm şehirler ödüyor” dedi.

İki dönem Elazığspor başkanlığı yapan ve 28 yaşında geldiği bu görevde Türkiye’nin en genç başkanı ünvanını alan Necati Erdem,sportif ve ekonomik çöküş yaşayan şehir kulüpleriyle ilgili çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
Yöneticilik yaptığı dönemlerde insanların kulüplerde görev almayı sosyal sorumluluk olarak gördüğünü vurgulayan Erdem, sonraki dönemlerde işin içerisine siyasi hesaplar ve ekonomik menfaat girdiği için önü alınamaz bir çöküşün başladığını söyledi, bu gidişin devam etmesi halinde insanların futboldan tamamen soğuyacağını kaydetti.
“Nerede O Koca Diyarbakırspor?”
Elazığspor veya Diyarbakırspor fark etmeden tüm kulüplerde yaşanan sorunun aynı olduğunu belirten Erdem,”Şehir ve kulüp isimleri değişse de mantık ve zihniyet aynıdır. Bizim zamanımızda veya bizden önce insanlar bu işi kendi memleketine karşı vefa borcu olarak görüyordu. Kulübün parasını, imkanlarını beytül mal görüyorlardı. Verdiği parayı geri almaya çalışmak ayıp sayılırdı. Başarısız olduğunda çekip gitmesini bilirdi. İşin ehli olan görev verilirdi. Şehrin ortak paydasıydı kulüplerimiz. Ama sonra ne oldu? Bu işi ticari kazanç veya ekonomik rant olarak görenler uçuştu kulüplerin başına. Koca Diyarbakırspor yok oldu. Öyle ki hepimiz Diyarbakırspor’a gıpta ile bakıyorduk. Ben şimdi bir Elazığ’lı olarak size o dönemki Diyarbakırspor’un yöneticilerini, futbolcularını, hatta amigolarını sayarım. Hiç unutmam benim başkan olduğum ve Mardinspor’u yenerek 3.Lig’de şampiyon olduğumuz 1989’da Diyarbakırspor’un efsane amigosu rahmetli Çavuş bizi desteklemeye gelmişti. Şehirler arasında öyle samimi ilişkiler vardı. Sonra her şeyi kaybettik. Özümüzü, samimiyetimizi. Kuzuları kurtlara teslim ettik.”dedi.
“Kötü Yönetenler Hesabını Vermeden Gidiyor”
Batan kulüplerin yerine yenilerini kurmanın çözüm olmadığını ifade eden Erdem,” Diyarbakırspor, Elazığspor, Malatyaspor, Mardinspor, Erzurumspor ve nice şehir takımları ne hale geldi ? Daha kötü tarafı ise bu hale getirenler hesabını vermeden gitti. Kaybeden şehirlerimiz oldu. Başkalarının yaptığı yanlışların bedelini şehirler ödüyor. Mesele isim değiştirmekle düzelmez. Bak ne oldu Malatya’ya?.Malatyaspor yerine Yeni Malatyaspor kuruldu, çare oldu mu?. Yeni Malatyaspor da battırıldı. İsimden çok zihniyeti değiştirmek lazım.” değerlendirmesinde bulundu.
“Tepeden İnme Yöneticilerle Başarı Gelmez”
Şehir takımları yönetmenin çok ayrı anlam ifade ettiğini kaydeden Erdem,”Kendi şehriniz olduğu için sorumluluğunuz daha da artıyor. Mesela ben 1987’de Elazığspor’da ikinci başkan olarak işe başladım, deneyim kazandım. 1988’de başkan oldum. 17 hafta üst üste kazanıp rekor kırmamıza rağmen şampiyon olmamıza yetmedi. Ama pes etmedik, ekibi bozmadık. 1989-90 sezonunda şampiyon olduk,golcümüz Semih gol kralı, kalecimiz Yavuz en az gol yiyen kaleci oldu. Bu iki arkadaşımız da federasyondan özel ödül aldı. Daha sonra 1992-1996 yılları arasında TFF’de 4 yıl özel genel kurul üyesi olarak görev yaptım. Bu işler deneyim kazanarak olur. Tepeden inme yöneticilerle başarı gelmez.” diye konuştu.

HABERYİRMİBİR ÖZEL HABERİDİR

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER