Eylemde bir konuşma yapan İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, 285 haftadır onurlu bir mücadele yürüttüklerini ve kayıpların akıbetinin ortaya çıkarılarak failleri cezalandırılıncaya kadar da devam edeceklerini kaydetti. 90’lı yıllardan bu güne bölgede yüzlerce kayıp ve toplu mezar olayının yaşandığı, hiçbir evresel değerin ve ilkenin kabul etmediği olayların meydana geldiğini belirtti. Konuşmasında adalet ve yüzleşme vurgusunda bulunan Bilici, Cumhurbaşkanlığı adaylığı kapsamında bu gün Diyarbakır’da düzenleyeceği miting öncesinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a seslenerek, kayıpların bulunması ve faillerinin açığa çıkarılması için ‘yüzleşecek misiniz?’ diye sordu. Bilici “ Bunların üzerine gidecek misiniz? Siz ailelerden af dileyecek misiniz? Burada ki annelerin kayıp çocuklarının faillerini yargı önüne çıkaracak mısınız? Kalıcı barış için bir çabanız olacak mı? Bunlar olmayacaksa, sürdürdüğünüz bu politikalarla devam edecekseniz, bizim için bu ülkede Cumhurbaşkanlığı yapmanın hiçbir anlamı yoktur” diye konuştu.

Bilici Ortadoğu’da yaşanan gelişmeleri değerlendirdiği konuşmasında, İsrail’in Filistin’e karşı gerçekleştirdiği katliamlar karşısından Türkiye’nin samimi bir tavır takınmadığını ifade etti. Sadece 3 günlük yas ilan etmekle veya üzüntü bildirmekle bu katliamlar karşısında sorumlu davranmış olmayacağını belirten Bilici “ Bayrakları yarıya indireceğinize, yas ilan edeceğinize İsrail’e verdiğiniz desteği geri çekin. Ticari ve askeri anlaşmalarınızı askıya alın. Bir iki protesto ederek Türkiye halklarını kandıramazsınız.” diye konuştu. Ortadoğu’da yaşanan gelişmelere Türkiye’nin bire bir ortak olduğunu savunan Bilici “Aynı şekilde IŞİD’e uyguladığınız desteği kesip, Rojava halkına uyguladığınız ambargoyu kaldırmanız gerekir. Sizler ancak bu şekilde halkları samimiyetinize inandırabilirsiniz” diye konuştu.   

Bilici’nin ardından İHD Diyarbakır Şube Sekreteri Abdusselam İnceören, 1999 yılında Hakkkari’nin Yüksekova ilçesine bağlı Adaklı-Mergazer Yaylasına operasyon düzenleyen askerler tarafından katledilen ve ardından cenazesi kayalıklardan atılarak kaybedilen Reşit Tokçu’nun hikayesini paylaştı. İnceören şunları kaydetti: “Ailenin anlatım ve beyanlarına göre, Reşit Tokçu 29 Haziran 1999 tarihinde Mergazer yaylasına ot biçmeye gider. Tokçu’nun gittiği yayla alanına aynı gün, Askeri helikopterlerden ateş açılır. Sonrasında ise askerler, buraya bir operasyon gerçekleştirir. Yapılan operasyonda Helikopterlerden açılan ateş sonucu yaralanan Tokçu, askerler tarafından kayalıklardan atılıp katledilir.

Sonrasında genişleyerek devam eden askeri operasyon, PKK militanları ve askerler arasında çatışmaya dönüşür. Ailenin edindiği bilgilere göre, çıkan çatışmada 7 PKK gerillası yaşamının yitirir. Çatışmanın ardından yaşamını yitiren PKK gerillalarının cenazeleri kayalıklardan atılır.

Aile, bölgede devam eden operasyonlar ve can güvenliği nedeniyle, Tokçu için herhangi  bir resmi kuruma başvuruda bulunmaz. Yıllar sonra adli makamlar nezdinde girişimlerde bulunmak istese de herhangi bir sonuca ve ulaşamaz. Tokçu’unun bu güne dek cenazine ulaşılmadığı gibi, akıbeti de hala meçhul.”

Etkinlik, Reşit Tokçu ve tüm kayıplar için 5 dakikalık oturma eylemi ardından sona erdi.