Pirinççioğlu: Travma hala yaşanıyor

Diyarbakır 5 No'lu Cezaevi Müze Koordinasyon Merkezi Koordinatörü Necati Pirinççioğlu ise, 12 Eylül 1980 darbesinin 35 yıl önce bir buldozer gibi toplumun üzerinden geçtiğini ve bunun Diyarbakır'a yansımasını yapılan sanat çalışmasıyla göreceklerini ifade etti.Diyarbakır 5 No'lu Cezaevi'nin müze olmasını istediklerini kaydeden Pirinççioğlu, 12 Eylülzihniyetinin Cizre'de, Yüksekova'da ve Silvan'da kendini hala gösterdiğini vurguladı. Pirinççioğlu, o tarihte olmayan çocukların 12 Eylül'ü çizebilmelerinin, o dönemki travmanın hala yaşandığını gösterdiğini belirterek, "Bir daha 12 Eylüllerin yaşanmaması adına bu cezaevinin, toplumun yüzleşmesi için bir toplumsal hafıza merkezi olması açısından önemli olacaktır" diye konuştu.

I.Sanat Buluşması'na kafası kesilmiş, elinde kitap olan bir heykel çalışmasıyla katılan heykeltıraş Salih Coşkun, "12 Eylül döneminde işkenceler bedenlere yapıldı, düşüncelere yapılmadı ifadesinden yola çıkarak bu çalışmayı yaptım. O günün işkencelerini bugünün insanlarına aktarmak için bu çalışmayı bu sergiye hazırladım" dedi.Coşkun: İşkenceler düşüncelere yapılmadı

Yağlı boya çalışması yapan Mehmet Seven ise, dünya tarihinde kötü şöhreti olan 10 cezaevinden birinin Diyarbakır Cezaevi olduğunu hatırlatırken, eli kelepçeli ve susturulmuş bir kadın çizen Berivan Birtane de,12 Eylül döneminde yaşamadığını ancak duydukları ve izledikleri ile yaşananları öğrendiğini söyledi.