Tarihi Hevsel Bahçesi'ne gelen Ömer Yılmaz, Şükrü Aslan ve Seyhan Başboğa karanlık çöktükten sonra sulak alanlarda kurbağa toplamaya başlıyor. Su ve çamur geçirmeyen tulumları giyen Ömer Yılmaz ile arkadaşları, gazyağıyla çalışan lüküs ışığında, sulak alanlara giriyor. Topladıkları kurbağaları bellerine bağladıkları çuvallara attıklarını belirten Yılmaz, "Her yıl Şubat, Mart ve Nisan aylarının ilk haftası genellikle Diyarbakır'a geliyoruz. Son 15 yıldır kurbağa topluyoruz. Bu gençler de benim elemanlarım. Ama onlara yevmiye ile değil, ortak olarak yanımda çalıştırıyorum. Ne toplarsak kardeş payı şeklinde bölüşüyoruz. Her gece ortalama 100 kilo kurbağa topluyoruz. Bunları, 2 günde bir düzenli şekilde Adana'daki fabrikaya gönderiyoruz. Kilosunu 10 liraya fabrikaya satıyoruz. Aldığımız parayı da 3 kişi kendi aramızda bölüşüyoruz. Dicle Vadisi boyunca sulak alanlarda kurbağa topluyoruz. Şubat ayından bu yana Hevsel Bahçeleri ve Dicle Vadisi'ni geziyoruz. Haziran ayından sonra ise güzergah Konya ve Antalya olacak. Kurbağaları sattığımız fabrika bu ürünleri Fransa ve İngiltere'deki çeşitli kentlere gönderiyor" dedi.
Kurbağaları fabrikaya ölmeden teslim etmeleri gerektiğini belirten Yılmaz, "İki günde bir fabrikaya teslim ettiğimiz kurbağlar, tek tek inceleniyor. Ölü tek kurbağayı satın almıyorlar. Bu yüzden iki günde bir düzenli olarak gönderiyoruz" diye konuştu. - Diyarbakır
Güncelleme Tarihi: 06 Nisan 2014, 19:05