2002 yılındaki Türkiye ile 2013 yılındaki Türkiye arasında neredeyse çağ atlatıldığını belirten İçten, “Atılan devrimsel adımlar ve her geçen gün kuvvetlenen halk teveccühünün AK Parti’nin en büyük gücüdür. Bundan 11 yıl önce, 3 Kasım 2002'de, milletimiz sandıkta bize yetki verdi, bize ülkenin idaresini emanet etti. 11 yıldır milletimiz adına bu yetkiyi kullanıyor, milletimizin bu emanetine sahip çıkıyoruz. 3 Kasım 2002 seçimlerinin ardından, 2 yerel seçimde, 3 genel seçimde ve 2 referandumda milletimizin huzuruna çıktık ve Allah'a şükürler olsun ki önümüze gelen her sınavı alnımızın akıyla, başarıyla tamamladık. Milletimizin artan teveccühüyle, her seçimde dünyada eşi benzeri görülmemiş bir şekilde girdiği her seçimden oyumuzu arttırarak çıkıp yolumuza devam ediyoruz. Sekiz milyon resmi üyemizle aynı zamanda dünyanı şu anki en büyük sivil toplumunu oluşturduk. 11 yıllık iktidarımız süresince demokrasi tarihimize altın harflerle yazılacak çok farklı bir sürecin altına imzamızı attık, sayısız sessiz devrimler yaptık" dedi.

Cuma İçten, AK Parti’nin sadece Türkiye partisi değil söylemleri, tavırları ve duruşuyla artık bir dünya partisi haline geldiğini dile getirdi. İçten, “AK Parti, 1071, Malazgirt ruhunu taşıyan, 1453 İstanbul fethinin imanı ve azmiyle dolu, Selahaddin Eyyubi ve Halid Bin Velid’in bilgeliğini içinde birleştiren ve Mevlana’nın, Yunus Emre’nin hoşgörüsünü insanlıkla paylaşan, vatandaşlarını ötelemeyen, ayrıştırmayan ve El Cezeri ve daha nicelerinin ilim, irfan geleneğini bünyesinde birleştiren ve gücünü sadece halkımızın teveccühünden alan bir dünya partisidir. Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan da tarihe geçen bir dünya lideridir. Biz her alanda olduğu gibi yolumuza devem edip, yeni bir Türkiye inşa ediyoruz. İktidara gelir gelmez ilk iş OHAL’İ kaldırdık ve çözüm sürecini başlattık. Ülkede adı bile söylendiğinde hayal gibi gelen şeyleri biz gerçekleştirdik. TRT 6, Kürtçe özel kursların açılması, gerek fakültelerimizde gerek okullarımızda Kürtçe’nin öğrenilebilmesi, köye dönüşler, işkencecilerin bulunup ortaya çıkarılması aklıma ilk gelenler. Yine aynı şekilde dikkat ederseniz iktidarımız süresince bir tek faili meçhul cinayetin işlenmediğini göreceksiniz. Sosyal ve kültürel alanlarda yaptığımız çalışmalarımız, yollar, barajlar, üniversiteler, duble yollar, açılan yeni ve dünya standartlarındaki üniversitelerimiz bedava sağlık hizmetlerimiz ve en son da andımızın kaldırılıp başörtüsünün serbest bırakılması bundan 11 yıl önce hayal edilebilir miydi? İşte biz bu ve buna benzer sayısız adımlar attık ve atmaya da devam edeceğiz. Biz, milletimizle devletimizi barıştırdık. Artık herkes bu ülkenin sahibi olmuştur. Misafir olarak bakılan, ötelenen vatandaşı AK Parti ev sahibi vatandaş konumuna getirmiştir. Bundan daha önemli ne olabilir? Şimdi dünyanın en büyük ekonomilerinden biri ve özgürlüklerin doyasıya yaşandığı bir ülke hedefiyle yüzünü bize dönen coğrafyaların, ülkelerin umudu olduk. Yolumuz uzun, hedeflerimiz hayallerimiz büyük. Bunları gerçekleştirip 2023 başta olmak üzere çok farklı bir vizyonu halkımızla birlikte gerçekleştirip dünya çapında güçlü bir ülke olduğumuzu dosta düşmana herkese gösterip mücadelemize devam edeceğiz. Özgürlük mücadelemizin 11. yıldönümü hayırlı olsun" şeklinde konuştu.