Toplumsal olaylar nedeniyle sık sık kepenklerin kapandığı Diyarbakır’da, çözüm süreciyle birlikte artık olaylar yaşanmadığından kepenkler de kapanmıyor. Durumdan memnun olan esnaf, geç saatlere kadar iş yerini açık tutuyor. Yaşanan barış sürecinin işlerine katkı sağladığını ve durumdan memnun olduğunu belirten tarihi Hasanpaşa Hanı esnafından ve Han Başkanı Sait Özkal “37 yıldır bölgede esnaflık yapmaktayım. Yaşanan barış süreciyle işlerimiz açıldı. Sürecin böyle devam etmesini temenni ediyorum” dedi.

37 yıldan bu yana baba mesleği olan tespihçilik işiyle uğraşan Hasanpaşa Hanı Başkanı Sait Özkal, yaşanan barış süreciyle esnafın yarınlara ümitle baktığını belirterek, “Hükümetin başlatmış olduğu barış sürecini çok isabetli bir karar olarak buluyorum. Bu vesileyle bölge esnafları olarak işlerimiz açıldı. Yaşanan çatışmalı süreçte bir çok esnaf arkadaşımız iflas etti veya iflasın eşiğine geldiler. Yuvaları yıkıldı binlerce aile perişan oldu. Barış süreciyle işlerimiz tekrar eski haline geldi. Emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz. Diyarbakır Valilerinden Vezirzade Hasan Paşa tarafından 1572 ve 1575 yılları arasında inşa ettirilmiş olan bu han, tarih boyunca Diyarbakır'ı ziyaret eden seyyahların da hemen dikkatini çekmiş ve han hakkında seyyahlar önemli bilgiler vermişlerdir. Hanımızda 71 işyeri bulunmaktadır. Han içerisinde kuyumcuların, nargile salonlarının, kahvaltı salonlarının, tesbihçilik, bakırcılık, gümüşçülük, çiğköfteci ve bir çok işletme halka hizmet veriyor. İnşallah barış süreci ile Diyarbakır Türkiye’nin göz bebeği olacaktır. Hiç yoktan binlerce insanımız öldü, güzel yaşamak varken insanca yaşamak varken bu kavganın bir anlamı yoktu. Allah’ın izniyle ekonomi canlanacak, esnafın yüzü gülecek, huzur gelecek. Halkımız huzur istiyor. Barış süreci çok faydalı oldu” diye konuştu.

Yaşanan soruna milyar dolarların aktarıldığını ve bu barış süreciyle bu paraların bölgenin kalkınması için kullanılması gerektiğini de sözlerine ekleyen Özkal, "Bu olumlu havanın, önce siyasi sonra ekonomik ve kültürel olarak kendini hissettirmesi en büyük beklentimiz. Meclisteki iki muhalif partinin politikalarına rağmen, siyaseten süreç iyi gidiyor. Bu sürece herkes katkı sunmalı. Çünkü gerçekten Türkiye 30 yıl boyunca çok şeyi kaybetti. Özellikle ekonomik yönden, bölge büyük kayıplara uğradı. Sayın Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan bey de geçenlerde ifade ettiği gibi, çatışmalara bugüne kadar 300 milyar dolarlık kaynak aktarıldı. Bu kaynak savaşa değil de bölgeye aktarılsaydı, bölgenin nerede olacağını hayal bile edemezdik. Umarım bu kaynaklar bundan sonra bölgenin kalkınması için kullanılır" şeklinde konuştu.