Kadın Örgütleri: Her Şeye Rağmen Barış Mümkün

Türkiye ve bölgedeki kadın kurumları, aydın, yazar, gazeteci, sanatçı, akademisyen ve sivil toplum örgütü temsilcileri, savaşa karşı barış deklarasyonu yayınladı.

Kadın Örgütleri: Her Şeye Rağmen Barış Mümkün
 Türkiye ve bölgedeki kadınlar savaşa karşı ortak tepki aldı. "Her şeye rağmen barış mümkün" diyen ve aralarında aydın, yazar, gazeteci, sanatçı, akademisyen ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin de bulunduğu 615 kadının imzasının yer aldığı ortak bir barış deklarasyonu yayınlandı.

Deklarasyon Diyarbakır Sümerpark Resepsiyon Salonu'nda düzenlenen basın toplantısı ile açıklanırken, toplantıya Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Gülten Kışanak,HDP Genel Başkan Yardımcısı ve Adana Milletvekili avukat Meral Danış Beştaş ileDiyarbakır Milletvekili Çağlar Demirel'in yanı sıra çok sayıda kadın kurumu temsilcisi katıldı.

'Her savaşta en çok mağdur olan kadınlardır'

Basın toplantısında açılış konuşmasını yapan Kongreya Jinên Azad ( Özgür Kadın Kongresi - KJA) Başkanı Ayla Akat Ata, yaşanan gelişmelere dikkat çekerek, "Bu metin barış isteyen tüm kadınlar tarafından imzalanarak desteklendi. Barışın mümkün olduğunu söylemek için buradayız. Savaş en çok kadınları vuruyor, en çok kadınları vuruyor, en çok gençleri vuruyor. Bir bütün toplumu vuruyor. Biliyoruz ki kadınlar bu savaşın kararını vermediler ama savaştan en fazla etkilendiler. Biliyoruz ki her savaş sürecinde kadın bedeni bir ganimet olarak görüldü. Her savaş sürecinde tüm saldırılar kadın üzerinden gelişti. Kadının varlığı, örgütlü gücü savaş yanlıları tarafından tehdit olarak görüldü. Bu nedenle biz Türkiye'nin her tarafında bir araya gelebilmek ve demokratik çözümü savunmak ve geliştirmek ve barış için bir yol olduğunu ve bu yolda hep beraber yürüyebileceğimizi aktarmak için buradayız" dedi.


Ardından KESK Eşbaşkanı Şaziye Köse, aralarında aydın, yazar, gazeteci, sanatçı, akademisyen, kadın kurumları ve sivil toplum örgütü temsilcisi 615 kadının imzasının bulunduğu metni okudu. Ortak hazırlanan metin şöyle:

'Her şeye rağmen barış mümkün'

"Biz Aşağıda İmzası Olan Kadınlar; Erkek egemen zihniyet, demokrasiye, barışa, çözüme, eşitliğe ve özgürlüğe sırtını dönerek, tarihi bir hata yapmakta ve insanlık karşısında büyük bir suç işlemektedir. Sınırlı da olsa, diyalog sürecinin araladığı çözüm kapısı, DolmabahçeDeklarasyonu ve müzakereler sonucunda atılacak demokratikleşme adımları ile sonuna kadar açılması mümkün iken, görüşmelere son verilerek savaş konsepti tekrar yürürlüğe kondu.

Her gün onlarca gözaltı, bombalı saldırı, siyasi ve askeri operasyonlar, orman yangınları, güvenlik bölgesi ilanı, halkın göçe zorlanması sonunda, içinde sivillerin ve çocukların da olduğu onlarca can yitirilmekte ve tüm yaşam tahakküm altına alınmaktadır. Biz kadınlar her şeye rağmen halen demokratik çözüm ve barışın mümkün olduğuna inanıyoruz. Çünkü her savaş eninde sonunda kendi barışını yaratmak durumundadır.

'Muhataplar, bir an önce müzakereleri başlatmalı'

"Tarih kendi barış deneyimlerini yaratan halkların ve kadınların mücadeleleri ile doludur. Biz bu deneyim ve mücadele mirasını devralan her dilden, her inançtan, her kültürden kadınlar olarak, bu coğrafyada erkek egemen zihniyetin, kendi iktidarını devam ettirmek uğruna dayattığı savaşı kabul etmeyeceğiz. Erkek egemen iktidarın tekçi, ırkçı, milliyetçi, militarist, cinsiyetçi ve tahakkümcü savaş çığırtkanlığına karşı, halkların kardeşliği, eşit yaşam, adalet, demokrasi, özgürlük ve barış iradesi biz kadınların pusulası olacaktır. Bir an önce, çatışmasızlık koşullarını sağlanarak demokratik çözüm ve barış sürecine geri dönülmelidir. Tüm dünya örneklerinde olduğu gibi muhataplar eşit koşullarda bir araya gelerek müzakereleri başlatmalıdır. Müzakerelerin kalıcı barışa evirilebilmesi içinDolmabahçe Deklarasyonu'nun maddeleri taraflarca ivedilikle yaşama geçirilmelidir"

Güncelleme Tarihi: 24 Ağustos 2015, 20:24
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER