AK Parti Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten, gazetecilerle bir araya gelerek, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. İçten, Taksim’de eylem yapanların Güneydoğu’da yaşanan olaylara neden tepki vermediklerini eleştirerek, bölgede 30 bin insan öldüğünü ve Taksim’de eylem yapanların o zaman nerede olduklarını sordu. İçten, “Türkiye’de son 30 yılda çok kan aktı. Derin güçlerin, 1876 yılından sonra, ülkeyi ötekileştiren, herkesi üzen solcusunu, sağcısını tokatlayan, Kürdüne, Türküne zulümler yaşattı. Camilerimiz kapatıldı, Şeyh Said ve arkadaşları İstiklal Mahkemeleri tarafından asıldı. 1937 yılından İstanbul ve Ankara’dan kalkan uçaklar ki pilotunu da hepimiz tanıyor, Tunceli’de masum insanları katlettiler. Bugün İstanbul Taksim’de olay çıkaran zihniyetler tüm bunlara sessiz kaldı. Sustular, konuşmadılar, olaylar karşısında gözlerini kapattılar. Sorunlar 2002 yılına kadar sürdü. Bugün ağaçların sökülmesi için ortaya tepkilerini koyanlar, bu topraklarda on binlerce hektar ormanlarımızı yaktılar. Bu ormanlarımız yakılırken, Taksim’de eylem yapan zihniyet neredeydiler? Benim ormanlarım yakılabilir, sizin iki tane ağacınızın yeri değiştirilemez mi? Neden ormanlarımız yakılırken buna suskun kaldın? Taksim’de eylem yapan insanlara soruyorum, 30 bin insanın kanı aktı bu coğrafyada. Asker, polis, kamu görevlilerimiz şehit düştü. Dağda ölen çocuklarımızın evlerine cenazeleri geldi. Biz çocuklarımızın cenazesini bile görmedik. Bölgemizde insanlar patır patır ölürken, ey Taksim’de 13 tane ağaç için eylem yapan zihniyet, siz neredeydiniz, bugün mü aklınız başınıza geldi” dedi.

“MESELE 13 AĞAÇ DEĞİL, MESELE ÇÖZÜM SÜRECİNİ BALTALAMAKTIR”

AK Parti Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten, Gezi Parkı için eylem düzenleyenlerin amacının ağaçlar olmadığını ifade ederek, sorunun çözüm sürecini baltalamak olduğunu dile getirdi. İçen, çözüm sürecinin başlamasıyla birlikte bölgede ölümlerin yaşanmadığına vurgu yaparak, bu durumdan rahatsız olanların olduğunu belirtti. İçten, “Küçücük bedenlere, kocaman yürekleri sığdırmış gencecik insanları yüz yıldır kendi ellerimizle toprağa gömüyoruz. Taksim’de eylem yapanlar, Ankara’da kap kaçak çalanlar, bunları görmüyorlardı? 4 aydır, hiçbir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının cenazesi gelmemesi, hiçbir faili meçhul cinayetlerin yaşanmaması, ülkenin büyümesi, ülkenin önündeki bütün engellerin kaldırılması ve Türkiye’nin dünyanın önde gelen ülkeler arasından yer almasından birileri çok ciddi anlamda rahatsız olmaya başladı. Biz bunları çok iyi anlıyoruz. Mesele Taksim’de 13 tane ağacın yer değiştirilmesi değil, bunu kendileri de söyledi. Dün nasıl ki, Diyarbakır’ı savaş alanına çevirdiklerinde taş ve molotof atanların yanında yer almadık, taşa ve molotofa maruz kalanların yanında yer aldık. Bugün de göstericilerden yana değil, eylemlerde mağdur olan vatandaşlarımızın ve doğadan yana olacağız. Dolayısıyla mesele 13 tane ağaç meselesi değil. Mesele, çözüm sürecini sekteye uğratılmasını isteyenlerin provokasyonudur. Biz bunu çok iyi biliyoruz. Ergenekoncuların, 1970-1980’li yıllarında oyunlarına gelenler, kaybettiler. Bugün bölgemizde çatışmalar durdu. Dağlar boşaltılıyor, silahlı unsurlar ülke dışına çıkıyor. Çok acılar yaşandı. Ben şimdi, motolof ve taş attıkları için cezaevine giren gençlerin geleceğine ağlıyorum” ifadelerini kullandı

İçten, düzenlediği basın toplantısı esnasın da sürekli savaş uçaklarının uçmasına dikkat çektiğini kendisine ilettiğini söyledi. İçten, “Savaş uçakları isteği kadar uçsun gezsin. 4 aydır bu topraklara cenaze gelmiyor. Siz sonuca bakın. Devlet, dün de bugün de asli görevini yerine getirir. Varsın uçaklarımız uçmaya devam etsin. Hiçbir problem yok” şeklinde konuştu.