DkMM'de Kobane ve Güvenlik Paketi Tartışıldı

Diyarbakır küçük Millet Meclisi'nin (DkMM) Kasım ayı toplantısında Kobane ve Güvenlik paketi tartışıldı.

DkMM'de Kobane ve Güvenlik Paketi Tartışıldı

 

Koordinatörlüğünü  ve Ahmedi Elaltunkara'nın yaptığı  küçük Millet Meclisi (DkMM), Kasım ayı toplantısı Sümerpark Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı toplantı salonunda gerçekleştirdi.

Yerel konunun , ulusal konunun ise Güvenlik Paketi olduğu toplantı Av.  moderatörlüğünde yapıldı. DkMM İstişare üyesi Av. Muhammed Akar'ın da iştirak ettiği toplantıya siyasi temsilciler, STK yöneticileri ve Kanaat önderleri katıldı. Belediye başkanları ve Milletvekilleri için ayrılan koltuklarında boş kaldığı gözlendi.

Birinci gündem Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Başkanı 'ün, ikinci gündem ise  Baro Başkan Yardımcısı Av. Cihad İpek'in sunumuyla tartışmaya açıldı. Toplantının akışı içinde şu fikirler dile geldi:

"1-Bu gün 55.gün ki  abluka altında, çok uluslu gücün katkısıyla nispeten bir rahata kavuşsa da hala risk altındadır. 

2-Kobani'de Kürtler çoğunlukta olmasına rağmen Araplar ve Türkmenler de orada yaşamaktadır. 

3-Kobani düştü düşecek dendi fakat  hala ayakta ve ayakta kalmaya da devam edecektir. Çünkü dünya Kürtleri 'nin arkasında durdu ve bu mücadeleyi gören dünya da yanında yer aldı.

4-Kürtlerin 'ye olan ilgisi bir çok açıdan öncelik taşıyor; Zulüm altında bir halk var, Kürttürler, Müslümandırlar, Akrabalarımızdırlar, bu kadar bize yakın olan bir halka insan ilgisiz kalabilir mi?

5-"6-7 Ekim olayları" nda meydana gelen ölümlerin katilleri kınandı, karanlık bir elin Kürtler üzerinde oyunlar oynadığı ve "Bıraküji" kavramına hizmet ettiği ortadadır. Kürtlerin aralarında selamlaşarak bu oyuna karşı uyanık olmaları gerektiğine dikkat çekildi.

6-Kürtler ideolojik yaklaşımlardan vazgeçerek, din adına dahi olsa herhangi bir diretmeye dayanmadan 'da yaşayan tüm renklerin yaşamasına imkan ve ortam hazırlaması gerektiği vurgulandı. Birilerine ters baktıkça namaz kılanlar arasında dahi sorun çıkabileceği ortadadır.

7-Ceylan Önkol'un ölümü de Yasin Börü'nün ölümü de kabul edilemez. Kürtlerin de aralarında daha da hoşgörülü olmaları kaçınılmazdır.

8-Kobani direnişinden bu yanı 48 gencimiz direnişte yaşamını yitirdi ama güvenlik güçleri refakatçi dahi kabul etmiyor ve halk bu cenazelere ilgisiz kalıyor, haltan duyarlı olmalarını bekliyoruz.

9-2012 de  Kürtleri 'de bir mütabakat metni imzaladılar, PYD o mutabakata bağlı kalmadı bu sorunların büyümesine neden oldu, neyse ki yakın zamanda tekrar mutabakata vardılar ve ondan sonra da bir çok açıdan destek buldular. Bu da demektir ki Kürtler arasındaki muhalefet onları zayıflatırken birliktelikler de onlara kuvvet veriyor.

10-Şuandaki CMUK ufak tefek eksikleriyle birlikte dünya ölçülerinde bir kanundur. Güvenlik gerekçesiyle bundan geriye gidiliyor. Bu tasvip edilemez.

SOYUT KAVRAM OLAN 'MAKUL ŞÜPHEYLE' YAKALAMALAR HAKSIZLIKLARA YOL AÇABİLİR

Kamu düzeni ve güvenliği elbette ki önemlidir, aksi takdirde fikir özgürlüğü olmaz. Ancak Gösteri ve yürüyüş hakkı da engellenemez. Bunu yaparken elbette ki can ve mal kaybına sebebiyet verilmemeli. Fakat soyut bir kavram olan "makul şüpheyle" yakalanmalar gözaltı süresinin uzatılması ve telefon dinlemelerinde getirilen kolaylık ve mal varlığına el koyma keyfi uygulamalara ve haksızlıklara yol açabilir. Buna karşı dikkatli olmak gerekir"

Güncelleme Tarihi: 10 Kasım 2014, 13:41
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER