‘NOKTAYI KOYDU’
Başkan Muhammed Dara Akar, kurulduğu günden bugüne değin Ak Parti saflarında yer aldığını ve yaptığı her hareketin partinin ilgili organları tarafından bilindiğini ve ona göre hareket ettiğini belirterek şunları söyledi: “14 Yıldır Ak Partideyim ve olmaya da devam edeceğim. 14 yıldan bu yana partimin çeşitli kademelerinde görevler yaptım, son 3 yıldan bu yana da il başkanlığını yapıyorum. Dolayısıyla burası benim evimdir, yuvamdır, bir yere gitmiyorum, buradayım. Öte yandan görevimin şekli ve konumu genel merkezim tarafından verilecek bir karardır, Diyarbakır kongremiz yılbaşına doğru veya 3 yılının dolacağı ocak ayında yapılabilir, değişimin olma ihtimali de olur ise o zaman olacak bir hadisedir. Ak Partimizin bir kuralı vardır ki hepimiz inanırız, partimiz bize hangi görevi verirse versin onu layıkıyla yerine getirmeye çalışırız. Bu parti kocaman bir ailedir ve aramızda küskünlük, dargınlık olmaz. Yani, yılbaşında kongre zamanı geldiğinde bizde partimizin büyükleri ile istişare ederiz, partimizin yararına olan hangi durum ortaya çıkar ise o yönde bir karar verilir.” Dedi.
‘YÖNETİMDE REVİZYON OLACAK’
Ak Parti il yönetiminde bir revizyonun yapılacağına da değinen Başkan Akar, konuşmasını şöyle sürdürdü: “3 yıl içersinde teşkilatımızda vefat edeni oldu, memuriyete geçeni oldu, başka yere taşınanı oldu, yaşı ilerleyen, hastalanan ağabeylerimiz oldu ve vesaire şeyler oldu. Bu manada elbette ki revizyon olacak. Partide benimle aynı tempoda koşturan kardeşlerimizle devam etmekten yanayız. Görev bize tevdi edildikten sonra, şu anda görevdeyiz fakat kongrede görev bize verildikten sonra düşünürüz, konuşuruz, tartışırız partinin dinamik insanlarını, emek ortaya koyanlarını elbette değerlendiririz. Bunu Muhammed Akar olarak söylüyorum, kongre vakti geldiğinde Sayın Erdoğan’ın temposuna ayak uyduramayacağımı görür isem kendim yük olmam ama o gücü kendimde görürsem devam etmek isteyeceğim genel merkezimizin takdiriyle tabi. Bakın Sayın Erdoğan’ın bir ayağı Amerika’da, diğeri Çin’de, öteki Rusya’da, öbürü Güney Afrika’da ve yaşı hepimizden daha ileri. 13-14 yıl değil 10 yaşından bu yana koşturuyor sürekli. Sayın Erdoğan’ın temposunu yakalamak mümkün değil ama ona yakın bir tempoyu yakalamak lazım. Hem Türkiye’de Hem de Orta Doğu’da hassas dönem yaşıyoruz ve birlik, beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz dönemdeyiz. Birlik ve Beraberliğin de adresi Recep tayip Erdoğan ve Ak Partidir. Bu safta hep beraber kendi içimizdeki tartışmaları bırakarak buluşacağız. Koltuklar gelip geçicidir, ülkemizin, memleketimizin faydasına olan işlere koşturalım. Önemli olan bu sıkıntılı dönemde dik duracak mıyız, safımız net mi? Bizim safımız net. Ülkemizi içten ve dıştan tehdit eden unsurlar var ki şimdi birlik olma zamanımızdır bu şer güçlere karşı. Küçük meseleleri, küçük sıkıntıları, kırgınlık ve dargınlıkları kenara bırakalım. Koltuk değil dava sevdalısı olalım. Ben dava sevdalısıyım bu açık ve net.” Dedi.
‘YOLSUZLUK, HIRSIZLIK, TALANCILIK BİTECEK’
Ak Parti Diyarbakır İl Başkanı Muhammed Dara Akar, Ak Parti kadrolarının en asli görevlerinin başında ülkenin yükünü omuzlaması görevinin geldiğini sözlerine ekleyerek konuşmasını şöyle noktaladı: “Her kim ki ülkeyi ve memleketi öncelikli mesele olarak görürse bunlarla yol yürünecek, her kim ki nefsini ve makamını öncelikli hale getirirse yollar ayrılacak ama özellikle iki konuda partimiz hassas. Birincisi, FETÖ ve benzeri terör örgütleri ile çok kararlı bir tutum var, bu kararlı mücadele devam ederken sonuna kadar parti ve hükümet ile birlikte olmak gerekir. Bu mücadelede Sayın Recep Tayip Erdoğan’ı ve yetkililerimizi yalnız bırakamayız. İkincisi ise partinin veyahut devletin sırtına yük olup, kendi menfaatlerini düşünenlerle mücadele söz konusu olacak. Kısaca dava ehli ile yol yürünecek, dava ehli olmayanlarla ki kim olursa olsun bu şahıslar yollar ayrılacak, bu istersen Muhammed Akar olsun, ister bir başka il başkanı olsun, bir başka makamda yetkili de olsa yollar ayrılacak. Kısacası bu saatten sonra kim olur ise olsun bürokratta olsa, siyasetçi de olsa 2019 öncesi yolların ayrılması da gerekiyor. Şunu açık ve net olarak söyleyeyim, Türkiye’nin şu anda en kritik dönemidir ve bu dönemde kendi nefsimizi düşünürsek sadece Tayip Erdoğan’a ve partiye karşı değil ALLAHA karşı da mesulüz. Tayip Erdoğan’a bu düşmanlığın sebebi ne, bu dış ülkelerin? Çünkü Sayın Tayip Erdoğan mazlumların sesidir, dünya mazlumlarının sesini kısmak istiyorlar. Arakan’dan, Filistin’den bahseden, sesini yükselten adamın sesini kısmak istiyorlar. Bu adamı eğer biz yalnız bırakırsak Tayip Erdoğan’a yanlış yaparsan yarın ALLAH bizden hesap sorar bunu herkes bilsin, ister Muhammed Akar olsun ister bir başkası olsun.” Dedi.
