MİSYONERLER SINIR TANIMIYOR

HABER ÖZEL: AHMET BEŞENK “Müslüman mahallesinde salyangoz satılır mı? Eğer yabancıysanız veya çekik gözlüyseniz ve sözde dininizi tanıtmak eylemi içersindeyseniz salyangoz da satarsınız, domuz eti de.” Diyerek misyonerlik çalışmalarının sınır tanımadığına vurgu yapan Diyarbakırlılar artık misyonerlere dur denilmesi gerektiğine dikkat çekerek şu örneği veriyorlar: “Pazarda dahi 10 TL verip almayacağınız malzemeleri 200 TL vererek alan misyonerler, çocuklarımızı para ile kandırıp, kendi dinlerinin mensuplarının zenginleştiği mesajını vererek yeni yetişen gençleri dinden soğutuyorlar ve sadece izleyebiliyoruz.” Diyerek tepki veriyor ve yetkililerin müdahale etmesini istiyorlar.

MİSYONERLER SINIR TANIMIYOR
 Sürekli olarak gündeme getirilen Misyonerlik konusu bir türlü çözüm bulunamayan konuların başında geliyor. Diyarbakır’ın her santimetrekaresine dağılan ve oldukça da yoğun bir performans sergileyen Misyonerler Müslümanların kafasını karıştırmak için her türlü yolu deniyorlar ve denemeye de devam ediyorlar. 

 

‘MİSYONERLİK TEHLİKESİNİN ÖNÜ ALINAMIYOR’

Özellikle Doğu ve Güneydoğu illerini kendilerine merkez seçen misyonerlerin çalışma taktikleri her gün biraz daha bariz olarak kendini gösteriyor. İnsanlar arasında ekonomik veya kültürel farklılıkları uçurum gibi gösteren, dinin aslında bir ödül veya ceza mekanizması olduğunu hissettirmeye çalışan misyonerlerin son taktiği sokakta satış yapan çocuklara eşitsizliğin temel nedeninin din olduğunu anlatma şekilleri oldu.

 

‘HEDEFLERİ PARKLARDAKİ ÇOCUKLAR’

Şehrin birçok bölgesinde bulunan parklarda satış yapan çocukların yanlarına yanaşan misyonerler önce sattıkları ürünün fiyatını soruyorlar. Fiyatını sordukları ürünün ucuz bir ürün olması durumunda, dini değerlerden söz ederek, kendi dinlerinin zenginlik ve refah getirdiğini beyan etmelerinin ardından 1 veya 10 TL – 15 TL değerindeki bir kazağa 200 TL vererek almaları özellikle de çocukları farklı etkiliyor. 

 

Ortadoğu coğrafyasında Müslümanların her fırsatta birbirlerini katlettiğine dikkat çeken misyonerler, Avrupa ülkelerini de örnek göstererek bolluk ve bereket içinde yaşamalarının sebeplerini ballandırarak anlatıp gençlerin zihinlerini bulandırıyorlar.

 

Özellikle Müslüman toplumların birbirini cezalandırdıklarını, İslamiyet’in uydurma olduğunu belirten Misyonerler son dönemlerde amaçlarına da ulaşıyor gibiler.

 

‘EN KIYMETLİMİZ ÜZERİNDEN VURUYORLAR’

Sokak ortasında ki pazarlığa birebir şahit olan Milliyetçi Hareket Partisi Sur İlçe Başkan yrd Cemal Ayla şunları kaydetti: “Elinizde bulunan fotoğrafları geçtiğimiz günlerde şehrin gelişen yüzü olan Kaya pınar bölgesinde bulunan MEDYA parkta çektim. Özellikle parkı gezerken orada satış yapan çocukları kendilerine hedef alan Güney Korelilere denk geldik arkadaşlar ile birlikte. Çevrelerine satış yapan çocukları topladıklarını gördüğümde yanlarına gittim ve ne konuştuklarına baktım.  Çocuklara din konusunda saçma sapan şeyler söylüyorlardı. Sanki İslam dinini uydurma bir din olarak tanıtıp kendi dinlerini gerçek din olarak lanse ediyordular. Müslümanların birbirlerini katlettiklerini ve sürekli fakirlik yaşadıklarını dile getiriyordular. Kendi toprağımızda bizleri birbirimize düşman ediyorlar, bunun başka izahatı yoktur. Sohbet ilerledikçe çocukların ellerindeki eşyaları da inceliyor gibi yapıyorlardı. Piyasa değeri ancak 10 – 15 TL olan el örgüsü bebek yeleğine tamı tamına 200 TL ödeme yaptılar. Sizin fakirliğinizin sebebi dininizdir mesajını veren bu hainler ardından aldıkları çocuk kazağını çöp kutusuna atıp uzaklaştılar. 200 TL karşılığında bu gençlerin kafasına hurafeler dolduran, yoksulluğunuzun kaynağı dininizdir mesajını kazıyan bu kötü niyetli ajan müsveddeleri bir o kadar da rahat, ellerini, kollarını sallayarak dolaşıyor. Yasalarımızın ardına gizlenerek bizi en mahrem yerimizden hançerliyorlar.” Dedi.  

 

‘ESKİDEN DOLAR KULLANIYORLARDI’

Ayla, yasalarımızın ardına gizlenerek ve onlara sağlanan toleransları aleyhte kullanmakta usta olan Misyonerlerin çok tehlikeli bir süreç başlatarak yeni jenerasyonu hedef aldıklarını belirterek konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu misyonerler çalışmalarını yaparken genç beyinleri hedefleyerek bilinçaltlarını ele geçirmeye çalışıyorlar. Yardımsever bir profil çizerek aslında İslami kimliği kendi üzerlerine biçerek sanki onların mensup olduğu din ve siyasi ideolojinin onların nezdinde ideolojilerini kurtarıcı gösterme gayretindeler. Çocukların bilinçaltına adeta bir Robin Hood, Wiliam Teel gibi kurtarıcı figürlerle gelerek onları madden rahatlatırken, manen de kazandıklarını düşünüyorlar. Olaylar bu şekilde cereyan ederken biz ise bu büyük tehlikeyi görmeyerek tablonun hep küçük kısmına bakıyoruz. Yüzlerce yıl bizleri tek çatı altında toplayan dini değerlerimiz artık kendi para birimimiz olan TL ile yok edilmeye çalışılıyor. Daha önce incilin arasına Dolar bırakan zihniyet, şimdi parklarda zor durumda olan çocukları hedef alarak TL dağıtıyor.” Diyerek dikkat çekmek istedi.

 

‘DAHA ÖNCE DE HABER YAPILMIŞTI’

Daha önce de haberlerimizde yer alan ve hemen tüm alışveriş merkezlerinde çocuk etkinlikleri adı altında faaliyetler sürdüren misyonerler, önce insanları ne kadar sevdiklerine vurgu yaparak sempati oluşturup taraftar toplamanın yollarını arıyorlar.

 

Çok büyük tehlikelerin başında büyük badirelerden geçen Müslüman toplumlarının son dönemlerde en büyük tehdidi gerek sokakta ki gerekse de aileleriyle birlikte alış veriş merkezlerini tercih eden çocukları dinden soğutmak ve farklılaştırmayı hedefleyen misyonerler yer alıyor.

 

Güncelleme Tarihi: 24 Ekim 2017, 14:23
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER