Uzun yıllar var olan fakat adı dahi duyulmamış veya sadece boy göstermek için varlığı sürdürmeye çalışan STK’ların tam aksine bir profil çizen MUSYANDER alanında söz sahibi olan ender bir dernek konumuna ulaştı.

‘AMACIMIZ YARARLI BİREYLER YETİŞTİRMEK’

Görünürde çok fazla kalabalık görünmese de yaklaşık 40 bin kişiyi bünyesinde barındıran MUSYANDER’in genç ve dinamik başkanı Sadık Elaldı, tam bir memleket aşığı. Her fırsatta kentin maneviyatından söz eden Elaldı, MUSYANDER olarak önce insan ve yaşadığımız coğrafya mantığı ile hareket ettiklerini belirterek şunları söylüyor: “MUSYANDER’i kurmadan önce 8 ay boyunca bir çalışma yaptık ve akabinde bu derneğimizin kurulması gerektiğine karar verdik, yani kurulmasına bile hemen karar vermedik. Kentleşme ile birlikte toplumun dağınıklaşması neticesinde öncelikli olarak kendi isimdaşlarımızı, çevremizi tek çatı altında toplamak istedik ve derneğimizi kurduk. Derneğimizin merkezi Diyarbakır, İstanbul ve Bingöl temsilciliklerimiz de var.

Amacımız aslında kadim şehrimize, Diyarbakır’ımıza ve aynı zamanda ülkemiz faydalı bireyler kazandırmaktır, bu bizim asıl amacımız. Küçük bir dernek olabiliriz şimdilik ama büyük amaçlar edinmiş bir yüreğe sahibiz, ülkemizin geneline yayılmaya çalışıyoruz. Yanı başımızda ki ülkelere baktığımızda hepsi perişan hallere gelmişler, bugün ALLAH muhafaza bir savaş durumunda hiçbir ülkeye gidemeyiz, peki nereye gideceğiz? O yüzden devletimizin birliğini, bütünlüğünü sağlamak adına topluma faydalı insanların yetişmesini kendimize görev bildik.” Dedi.

‘ŞİMDİLİK 24 KURSİYERİMİZ VAR’

Vizyoner, eğitimli, insancıl ve saygılı bireylerden oluşan bir Türkiye hedeflerinin olduğunun altını çizen Elaldı, kendi finansal güçleri ile ayakta durdukları da hatırlatarak konuşmasını şu cümlelerle sürdürdü: “Derneğimizin çatısı altında şu anda matematik ve Türkçe ağırlıklı bir kursumuz var. İlk etapta 12 kız, 12 erkek öğrenci kursiyerimizi eksiklerini tamamlamak noktasında eğitiyoruz. Bu kursumuz için sadece üyelerimiz yardım ediyor, herhangi bir yerden bir şey almadık. Kursumuzu derneğimizde veriyoruz, şu anda bütçemiz bunu karşılıyor fakat önümüzdeki süreçte şartların düzelmesi durumunda sınıflar kurarak bu aktivitemizi gerçekleştireceğiz. Bunun yanında sessiz, sedasız yardım kolilerimizi dağıtıyoruz ihtiyaç sahiplerini incitmeden. Öte yandan durumu iyi olanlar zekâtlarını yine derneğimize güvenerek, vekil tayin ederek teslim edip bizler üzerinden dağıtıyorlar ihtiyaç sahiplerine. Bu ve benzer çalışmalarımız var.” Dedi.

‘DİYARBAKIR’DAN BANGLADEŞ’E ÇEŞME’

Ümmeti Muhammedi olarak nerede bir Müslüman ihtiyaç duysa yanlarında olmaya gayret göstereceklerini de söyleyen MUSYANDER başkanı Sadık Elaldı: “Arakan’da yaşanan zulümden kaçan Müslümanlar Bangladeş’e sığınıyorlar. Mülteci olarak gitmiş oldukları bölgede de kendilerine çok fazla katkı sunulmuyor. Bangladeş’e mülteci olarak sığınan Arakan’lılar başta olmak üzere birçok kişi su sıkıntısı yaşıyor. İçme suyu dâhil abdest alacak suları bile yok. Bizde MUSYANDER olarak orada bir kuyu açarak Müslüman din kardeşlerimize katkı sunmak istedik ve kuyumuzu açtık, çeşmemizi bağladık ve hizmete sunduk. Bölge halkının bir nebze de olsa su sıkıntısına çözüm olmak için sembolik bir çalışma yaptık. Amacımız bunu yaparken bir nebze sıkıntıya çözüm olmak ve aynı zamanda da başkalarını teşvik etmekti. Bu çeşmemiz de çalıştığı müddetçe katkısı olan herkese hayrı işleyecektir. İnşallah ta çalışmamız örnek olmuştur, daha güçlü oluşumlar ve dernekler de hizmet götürürler.” Dedi.

‘VİZYONUMUZ DEVLET VE MİLLET ARASINDA KÖPRÜ OLMAK’

Elaldı, MUSYANDER olarak vizyonlarının çok daha global bir yapıda hizmet sunmak olduğunu belirterek devlet ve millet arasında ki köprü görevlerini hakkaniyetle yerine getirmenin birinci amaçları olduğunun altını çizdi.

‘KENTİMİN İKİNCİ KATI HİÇ BİLİNMİYOR’

“Diyarbakır aslında iki katlı dubleks bir şehir. Her ne hikmetse Diyarbakır’ın alt katı kapatılıyor, ört bas ediliyor, kimse Diyarbakır’ın ikinci katından haberdar değil, kimse bilmiyor, neden bilinmiyor diye sorgulamak gerekir. İstiyorum, Diyarbakır’ımızda huzur olsun, şehrimiz aslında sahabeler aynı zamanda peygamberler şehri. Urfa’da 2 peygamber, Diyarbakır’da 11 peygamber kabri var, 500 sahabeden bahsediliyor fakat sahabe yok ortada, 27 sahabe zikrediliyor, burası hiçbir zaman peygamberler şehri olarak anılmadı. İşte bu detay çok önemli, nedeni, birileri mi buna engel oluyor, sorgulanmalı. Diyarbakır’ın gizlenmeye çalışılan tarihini de gözler önüne serme gayretindeyiz. Kentsel dönüşüm projeleri neden yürürlüğe konulmuyor, yapılmıyor? bunlar birer ukdedir. Diyarbakır’ı çok seviyorum, şu anda projelerde hazırlıyoruz. Sizden ve gazeteci dostlarınızdan da ricam bu kadim şehrimizin gerçek tarihini hep birlikte ortaya çıkartalım. Zamanı geldiğinde verilerle, belgelerle konuşacağız. ” diyen MUSYANDER Başkanı Sadık Elaldı, bundan sonra ki dönemlerde Diyarbakır temelli büyük çalışmaların altına imza atacağa benziyor.