Önceki gün Diyarbakır'da düzenlenen Diyarbakır küçük Millet Meclisi (DkMM) toplantısında konuşan Ak Parti Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu son günlerdeki gelişmeleri değerlendirdi.
HER SİLAHLI ÖRGÜT TERÖR DEĞİLDİR
Özellikle Kürt realitesi üzerine sert çıkışlarıyla tanınan Ensarioğlu, ABD'nin eski usulle artık dünyaya hükmedemediğini söyleyen Ensarioğlu, "Bilgi çağında yöneticileri ikna etse de halk kabul etmiyor, hakkını alamadığı zaman da silaha başvuruyor. Gerektiği zaman ABD'yi İspanya'yı bile vurdu. Her silahlı mücadele de terörizm değildir. Eğer insanlara kendini ifade etme imkanını vermezseniz, zenginliklerini ellerinden alırsanız bu hakkına ulaşmak için bir mücadele tarzıdır. ABD bunu görünce bu sefer Demokratik emperyalizm diye yalancı bir yönetim daha denemeye çalışıyor. Siz isteseniz yeni demokrasi deyin ya da BOP deyin" dedi.
Son günlerde ortaya çıkan IŞİD ile ABD hem Maliki'yi, hem Kürtleri hem de Türkiye'yi bir nevi frenlediğini kaydeden Ensarioğlu, Türkiye ile Irak Kürdistan bölgesel yönetimiyle ciddi stratejik anlaşmaların ABD'ya rağmen imzaladığını anımsattı.
"KOBANİ MESELESİ ÇÖZÜM SÜRECİNİN BİR PARÇASI OLARAK ZATEN DEĞERLENDİRİYOR"
"Dikkat ederseniz Koalisyon güçleri her gün üç beş atışla IŞİD'i vuruyor her gün Kürtlerin kurtarıcı oluyor. Türkiye'ye dedi ki, bak sen de dur senin içini de karıştırırım ve karıştırdı" diyen Ensarioğlu, Türkiye'nin eğer dünya devleti olma gibi bir niyeti bulunması durumunda kendi Kürtleriyle barışık olması gerektiği ve buna yeni karar verdiğini ifade ederek şöyle dedi:
"Kobani meselesi birden ortaya çıktı. Türkiye beklenmedik bu gelişmeye temkinli yaklaştı. Ama sahiplenmeye karar verdi. Kapılarını açarak Kobani Kürtlerine kucak açtı. Şu anda 187 bin Kürt misafir edilmiş vaziyette kimseye minnet de etmiyor. ÇünküKobani meselesi çözüm sürecinin bir parçası olarak zaten değerlendiriyor. Ayrıca 40 adet ambülans sınırda duruyor ve yaralı PYD'lerin yaralıları Türkiye'de tedavi oluyor. Ama bu süreçte bir az setleşme oldu.
ŞU ANDA BİR ZULÜM VAR, BİR VAHŞET VAR
Kürtler kendi aralarında 2012 Hewler mutabakatını imzaladılar fakat PYD buna bağlı kalmadı. Ancak bu gün bunu eleştirmenin zamanı değildir. Çünkü burada şu anda bir zulüm var, bir vahşet var. Kendi vahşi yöntemlerini sosyal medyada paylaştı zulmünün reklamını yatığı için IŞİD geliyor denilence millet memleketini terk etti korkudan.
BARZANİ BÜTÜN KÜRTLERE SADECE PYD'YE DEĞİL
Barzani diyor ki; 'Aralarındaki sorunları çözün, ben beş bin peşmerge tankımla, topumla sizin imdadınıza geleyim. Devlet nezdinde PKK terör örgütü ve devlet arasında hala karşılıklı güven tam sağlanamamış. Bu durumda Devlet nasıl PYD'ye direk yardımcı olabilir yine de şimdiye kadar 500 insan Kobani'ye savaşmaya gitmiş nasıl gitmiş, giden yolunu biliyor. Sınırları yıkarak gitmenin alemi yok, gündüz güzeyle koridor açmanın ne alemi var. İsteyen her kişinin Kobani'ye gitmenin gereği var mı? Önüne gelen giderse orada ölür. Türkiye ile ABD arasında bir görüşme oldu nasıl bir sonuca varır bilemem. Bu tür anlaşmalar ancak tarih yazar"
MEDYADA BANA VE OĞLUMA İFTİRALAR EDİLDİ
"Oğlu İŞİD'çi olan Galip Ensarioğlu Diyarbakır'dan kaçtı" şeklindeki haberler ve sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımlara değerlendiren Ensarioğlu, "Benim çocuğumuIŞİD'çi ilan ettiler, Bayramın üçüncü günü Ankara'ya evime gittim, 4.gün Viyana'ya gidecektim, Kürtçe Anadil eğitimi üzerinde bir çalışma yapılıyordu ben de içindeydim. Bu yalanı duyunca biletimi iptal etmek durumunda kaldım ve tekrar Diyarbakır'a geldim. Hem benim 20 bin kişilik ailem budara ben tek başıma nereye gidebilirim ki? Bu tür yalanlar adiliktir, ahlaksızlıktır.
21. YÜZYIL KÜRTLERİN YILI OLACAK
Bölgeye, Diyarbakır'a sahip çıkılması gerektiğini dile getiren Ensarioğlu şunları söyledi:
"Bir siyasi parti bir mevzuda tabanını eyleme davet ettiği zaman tedbirli olması temkinli olmamız lazım. HDP İsterse bir milyon tabanını bir araya getirip sesini duyurabilir. Buradan kırk tane Kobani çıkar fakat şiddet söz konusu olunca radikal İslam kat kat silahlı insan sokağa dökebilir. Ama yazık olur, bu Kürtlerin aleyhine olur. 21. Yıl Kürtlerin yılı olacağına inanıyorum. Ama kıymetini bilmek lazım, zaman her zaman lehinize olmaya bilir.
BUNDAN SONRA SÜREÇ ŞEFFAF İŞLEMELİDİR
Aslında çözüm süreci şeffaf yürümesi ve İmralı'yla ne görüşmüşse kamuoyuyla paylaşması lazım ve izleme komisyonları da bunu takip etmesi ve sorumluluğunu yerine getirmeyenleri deşifre etmesi lazımdır diye düşünüyorum. bunu 10 gün önce Başbakana da ilettiğim için söylüyorum"
