Abdullah Atik: Kardeşkanı dursun!

Diyarbakır 3. sıra Ak Parti milletvekili adayı olan iş adamı Abdullah Atik, seçim çalışmalarını büyük bir hızla sürdürüyor. Köylerde vatandaşların sorunlarını dinleyen Atik, duyduğu tek şeyin kardeşkanının durması olduğunu söyledi.

Abdullah Atik: Kardeşkanı dursun!
 Hem kendisi hem de ailesi köklü bir siyasi geçmiş ve tecrübeye sahip olan iş adamı Abdullah Atik, bölge için düşündüğü ekonomik ve tarımsal kalkınmayı AK Parti’nin vizyonu ile hayata geçireceğine inandığı için Diyarbakır’daki çalışmalarına hızlı başladı. Atik, tüm köyleri dolaşarak vatandaşların dertlerini dinliyor ve neler yapacağını anlatıyor.

BARIŞ KALKINMA İLE KOLAY GELİR

Çözüm süreci’nin oluşturduğu barış ikliminin tarihi bir öneme sahip olduğunu, ancak silahların ve kardeş kanının gölgesinde kalan bu sürecin tekrar hayata geçmesi halinde tarımsal ve ekonomik kalkınma sayesinde istenilen hedeflere daha kolay ulaşacağını ifade eden Atik, “Biz bu yıl sezonluk işçilerde dâhil 17 bin insanın evine ekmek götürmeyi başarabildik. İnsanlara iş sağladık. Tabi ki bu benle yeterli olan bir şey değil. Bizim için Silvan barajı olayı vardır. Bittiği zaman 25 milyon dönümlük arazi sulak bir hale gelecektir. Diyarbakır,  Ortadoğu’da ekonomik ve tarımsal alanda da örnek yer olacak. Topraklarımız o kadar çok verimli ki aramızda şakalaşırken şunu diyoruz “bu topraklara insan eksek insan yeşerir” diyoruz. Mezopotamya toprakları buraları. Ben bu bölgede tarımı çok iyi biliyorum. Bu güzel toprakların sulanması lazım. Ak partinin başa gelişi ile Silvan barajının devam etmesi ve GAP projesi. Tabi bunların bitmesi için bir sürece ihtiyaç var. Bu süreç sonucunda bölge sulak bir hale gelecek bu da bölgenin kurtuluşu demek” dedi.

GENÇLER İŞ SAHİBİ OLURSA..

Gençlerin kahve köşelerinden kurtulması gerektiğini belirten Atik, “Gençlerimiz eğer çalışmaya iş bulursa, kahve ortamından kurtulursa hem uyuşturucudan kurtulurlar hem de örgüte bu meydanı vermemiş oluruz. Şimdi Diyarbakır kahvelerinde binlerce gençlerimiz iş olmadığı için akşama kadar ya oyun oynuyorlar ya uyuşturucuya bulaşıyorlar. Ama en kötüsü de terör örgütleri gelirler bu gençlerin işsizliğinden dolayı çeşitli vaatlerde bulunarak faydalanırlar” diye konuştu.

DİYARBAKIR’IN TÜM KÖYLERİNİ DOLAŞACAĞIZ

Atik, Kırsalda kalan tüm köyleri dolaştığını ve dolaşmaya devam edeceğini belirterek, “Bu zamana kadar yaptığımız çalışmalarda binlerce insanla konuştuk görüştük, dolaştığımız köy sayısı ise 120. Bu 120 köyde bizzat yemek yedik, dertlerini dinledik. Bundan sonrada Diyarbakır’ın tüm köylerini gezmeyi hedefliyoruz. Bir köy bırakmadan, bir bucak bırakmadan, bir nahiye bırakmadan adım adım karış karış gezeceğiz. Her tarafa gideceğiz herkesle tanışacağız el sıkışacağız, dertlerini sorunlarını dinleyeceğiz. Bizleri tanımayanlara da kendimizi tanıtacağız. Gezmedik bir karış yer bırakmayacağız” dedi.

11 ADAY DA DİYARBAKIRLI

Bu seçimlerde ki Milletvekili adaylarının hepsinin Diyarbakırlı olmasının büyük faydalarının olduğun belirten Atik, şöyle dedi: “Daha önceki seçimde 11 kişiden Diyarbakırlı aday olan kişi sayısı dördü bulmuyordu. Gerçi arkadaşlarımız partiye gönül vermiş dostlarımızdı sevip saydığımız arkadaşlarımızdı. Ancak bu bölgede yatırımları yoktu bu bölgeyi bilmiyordu. Sadece çantasını alıp geliyorlardı. Diyarbakırlı bu durumu kabullenemedi. Bu dönem 11 vekil adayın 11’i de Diyarbakırlı. Genel merkezimizin teşkilatlarımızın çok akıllıca çalışmaları oluyor. Bunu ben söylemiyorum sokaktaki insanlar söylüyor, bunu camii imamı söylüyor, bunu buradaki öğretmenler söylüyor, bunu gençler söylüyor, bunu tarladaki bacımız ablamız söylüyor. Nereye gitsek şunu diyorlar bize “Abdullah Atik biz seni tanıyoruz biliyoruz aileni de tanıyoruz, abini, dayını, halanı, kardeşlerini tanıyoruz, biz sizi tanıyoruz” yani seçmen bizi tanıyor biliyor. Bu bizi mutlu ediyor ve çıktığımız yolda daha fazla motive olmamızı sağlıyor”

HALK KARDEŞ KANININ DURMASINI İSTİYOR

Abdullah Atik, kırsalda kalan birçok köylülerin dikkate alınmadığını belirterek, şöyle dedi: “Silvan’da Ak Partiye ya da sağ partilere oy vermemiş köyler vardı özellikle buralara gittim. Demek ki biz bu köylere kendimizi anlatamamış dedim. Biz kendilerini tanıyoruz onlarda bizi tanıyor. Biz bu insanlarla düğünlerimizi cenazelerimizi paylaşıyoruz. Köylerin adını vermek istemiyorum, sıkıntı yaşayabilirler. Vatandaşlarımızla konuştuğumuzda “ben sizden oy istiyorum, sizin oylarınıza talibim dedim. Bana dedikleri ise bu güne kadar bu köyde size hiç oy çıkmadı. Ama siz bu cesareti gösterdiniz buraya kadar geldiniz oyumuzu size vereceğiz, sizin yanlış yapmayacağınızı biliyoruz”  dediler. Başka bir köye daha gittik aynı nezaket aynı saygı ile karşılandık. Köylülerin ortak dili de şu oldu “hiç kimse bizim kapımızı çalmadı, kimse buraya gelmedi, bizi dikkate almadılar” oldu.

KAN ÜZERİNDEN SİYASET YAPAN BİRİ DEĞİLİM

Hadi A partisi B partisi gitmedi. Peki, bu köyleri “çantada keklik gibi gören” HDP niye gitmedi. İnsanlarımıza tamam biz gelmedik “peki oy verdikleriniz geldi mi?” diye sorduğumuzda onlarında gelmediğini söylediler. Hem bu insanlardan oy alıyorsun hem de ortalarda olmuyorsun. Bilinmesi gereken tek bir şey var; bu insanların istediği tek bir şey var o da kardeşkanının durması.  Ben Allah’tan korkan itikatlı bir insanım. Benim bu davada, çıktığım bu yolda da, politika ya da siyaset yapmayacağıma gerçek doğru ne ise onun yanında olacağıma dair Allah’ıma söz vermişim. Çünkü kan var, vebal var, gözyaşı var. Kan üzerinden menfaat sağlayan insanlara ben insan demem. Yani insanlar ölecek ben nemalanacam, ben büyüceğim yada ben makam ve mevkiler görecem. Nalet olsun öyle makama da, mevkii de. Bize lazım değildir öyle şeyler”

“BARIŞIN YANINDAYIZ” DİYEN İNSANLARI BUGÜN NE YAPTIKLARINI BİLİYORUZ

Barışın yanındayız, takipçiyiz diyenlerin bu kadar neler yaptığını çok iyi bildiklerini belirten Atik, hak yolunda doğruluktan ve kardeşlikten yana olduklarını söyledi. Atik,  “Diyarbakırlılar, Atik ailesinin ekonomik anlamda çıkar anlamında hiçbir şeye ihtiyaçlarının olmadığını biliyorlar. Ne yaptıysak alın terimiz ile yaptık. İnsanlara gittiğimiz de duyduğumuz şey şu oluyor. Sizin insanlara bir zararınız dokunmamış aksine faydası olmuş deniliyor. Bizden istenilen de kardeşkanının durması. Bizde burada kardeşkanının durması için çalışacağız elimizden gelen tüm çabayı göstereceğiz. Yanlışında yanlış yapanında takipçisi olacağız, “barışın yanındayız, barışın takipçisiyiz, barışın mimarıyız” diyen insanların bu gün ne yaptıklarını biliyoruz onların yanında olmayacağız. Biz hak yolunda, doğruluktan, kardeşlikten yana olacağız” dedi.

BU HALKIN ARASINA KİMSE GİREMEZ

Tavuklarımız bile bir diyen Ahmet Arif’in sözlerini hatırlatan Atik kendisinin Kürt olduğunu eşinin Türk olduğunu ifade eden Atik, “Ben Kürdüm, eşim Türk ve ben 5 çocuk babasıyım, bizim kanımız bir. Hatta Ahmet Arifin dediği gibi bizim tavuklarımız bir. Şimdi bizim bir birimizden ayrılma gibi bir şeyimiz olabilir mi.  Bu halkın arasına hiç kimse giremez girende en sert şekilde cevabını alacaktır. Bu halkı nasıl kaynaştırmak lazım, PKK’yı nasıl dağdan indireceksin, dağı nasıl temizleyeceksin bu sorunlar aşıldıktan sonra bölgenin ciddi yatırıma ihtiyacı var. Ben özellikle Silvan barajı diyorum, Karakaya barajı diyorum. Eğer bunlar biterse bölgede tarım olacak, ham madde olacak haliyle de hammaddenin işlenmesi için de fabrikalar olacak sanayi gelecek. Bir an evvel bunların faaliyete girip insanları kahve köşelerinden kurtarmak istiyoruz” şeklinde konuştu.

SAVAŞIN KAZANANI OLMAZ BARIŞIN KAYBEDENİ OLMAZ

Diyarbakır’da yaşayan herkesin baskı ve tehdit altında olduğun anlatan Atik “Bölge hassas bir yer. Kendimle kıyaslamayayım biliyorum ki herkes baskı altında. Kimse eve yetişip yetişmeyeceğini bilemez bunun garantisi yok. Bir an evvel bu sıkıntının giderilmesi için herkesin bu taşın altına elini koyması gerekiyor. Bunu hem Kandile söylüyorum hem de işin başındaki sevk ve idareyi yapan arkadaşlara söylüyorum. Bu bir vebaldir Askerlerimiz, polislerimiz, gençlerimiz ve çocuklarımız ölüyor. Savaşın kazananı olmaz barışın kaybedeni olmaz” dedi.

DİYARBAKIR’IN TÜM KÖYLERİNİ DOLAŞACAĞIZ

Kırsalda kalan tüm köyleri dolaştığını ve dolaşmaya devam edeceğini belirten Atik “Bu zamana kadar yaptığımız çalışmalarda binlerce insanla konuştuk görüştük, dolaştığımız köy sayısı ise 120. Bu 120 köyde bizzat yemek yedik, dertlerini dinledik. Bundan sonrada Diyarbakır’ın tüm köylerini gezmeyi hedefliyoruz. Bir köy bırakmadan, bir bucak bırakmadan, bir nahiye bırakmadan adım adım karış karış gezeceğiz. Her tarafa gideceğiz herkesle tanışacağız el sıkışacağız, dertlerini sorunlarını dinleyeceğiz. Bizleri tanımayanlara da kendimizi tanıtacağız. Gezmedik bir karış yer bırakmayacağız” diye konuştu.
Güncelleme Tarihi: 12 Ekim 2015, 22:18
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER