Ak Parti Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkan adayı Galip Ensarioğlu, seçim çalışmalarını yürüttüğü, Kayapınar ilçesinde bulunan seçim bürosunda İHA muhabirine gündeme ilişkin değerlendirmede bulundu. Son dönemlerde yaşanan telefon dinlemeleri, çözüm süreci ve seçim çalışmalarıyla ilgili konuştu.

Telefon dinlemeleriyle ilgili konuşan Ak Parti'li Ensarioğlu, Savcılık kararıyla yasal bir şekilde dinlenmelerin yapılmasının olağan olduğunu ve olması gerektiğini söyledi. Ancak 7 bin kişinin dinlenildiği iddialarının normal dinleme süresini aşan dinlemeler olduğunu kaydeden Ensarioğlu, Türkiye'de bir korku imparatorluğu oluşturulmaya çalışıldığını söyledi. Ensarioğlu, "Sanatçılardan, işadamlarına, siyasetçilerden çok geniş bir yelpaze içerisinde Türkiye'de etkili olabilecek kesimler üzerinde isimsiz birtakım ihbarlar başlayan dinlemeler ve bu dinlemelerin de normal dinleme süresini aşan dinleme olmuş. Dinleyenler, bu kesimlerin telefon konuşmaları arşivlemişler. Bu arşivi de ilerde bir silah, tehdit aracı unsur gibi, toplum mühendisliği veya topluma yön verme, seçim dönemlerinde seçimi etkilemek amacıyla bir takım tertipler için kullanıldığını görüyoruz. Bu telefon dinlemelerinde bir şey elde edemeyince Başbakanla oğlu arasında bir telefon görüşmesi varmış gibi, elektronik birtakım cihazlarla ses benzetmeleri ve kes yapıştır yöntemiyle tamamen bir komplo düzenlenmişlerdir. Ancak Türkiye'nin böyle her isteyenin suç işlediği bir başı boş sıradan bir devlet olmadığını da göstermek gerekiyor. Tabii ki her düşünceye sahip insan devlet düzeni içinde istediği, layık olduğu ve yükselebildiği yere kadar gidebilir. Ancak devletin çeşitli kademelerinde yer alan ve bir örgüt şeması şeklinde şekillenip devletin hiyerarşik düzeni dışında birtakım yerlerden talimat alarak hareket etmek bir örgüt şeması içinde ve örgüt faaliyeti sayılır. Kim olursanız olun savcı olursunuz, polis olursunuz veya başka görevli olursunuz, bunların tamamı dün nasıl Türkiye'de derin devletle mücadele edildiyse bunları da bir şekilde bertaraf edilmek durumundadır" dedi.

Ensarioğlu, bölgede çözüm süreciyle birlikte oluşan huzur ortamında yaptıkları seçim çalışmalarını da anlatarak, 30 yıldan sonra ilk defa bölgede şiddetin, savaşın, ölümlerin olmadığı bir ortamda seçimlere gidildiğini ifade etti. Ensarioğlu, "Şiddetin olmadığı bir ortamda seçime gitmek, huzur içinde yarışmak bu demokratik zeminde siyaseti yürütmek keyif veriyor. Burada bütün fikirler, düşünceler, siyasi partiler özgürce kendini ifade etmeli. Kendini ve yapacakları projeleri anlatabilmeli. Halk da özgürce sandığa yansıtabileceği bir seçim tabii ki normalleşen Türkiye'nin özlediğimiz görüntüleridir. Bundan sonra halk bu ortamda seçime gittikçe aday profillerini, hizmeti, projeleri sorgular oldu. Partiler kendisine çeki düzen vermek zorunda kaldı. Herkes halkın talepleri doğrultusunda bir takım projeler, halkın isteği doğrultusunda adaya belirlemeler yapmak zorunda kaldı. Bu da siyasette kaliteyi arttıracaktır. Bugüne kadar haksızlıkların, savaşın zulmün, ölümlerin yaşandığı dönemlerde halk bunun müsebbibi olarak iktidarı görmüştür. Faturayı iktidara kesmiştir. Ancak bugün çözüm sürecinin, barışın, huzurun, demokratikleşmenin, dil ve kimlik önündeki engellerin kaldırılmasının, demokratik dönüşümün, fikir ve düşünce hürriyetinin bu ülkede gelişmesinin, yatırım ortamının bu bölgede iyileşmesinin hazını yaşıyor halk. Tabii ki burada iktidarımızın bütün olumlu gelişmeler ve hizmetlerde katkı ve emeği vardır. Bunu halk da takdir ediyor. Özellikle çatışmanın olmadığı bir ortamda daha sağlıklı bir şekilde ifade edilebiliyor. Bu anlamda halkın tercihleri de buna göre belirlenecektir" şeklinde konuştu. - DİYARBAKIR