Görüşmenin ardından aileleri temsilen konuşan Önalan, Diyarbakır Dağkapı'da 115. gününü dolduran eylemi sonlandırdıklarını söyledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'nu hem tebrik etmek hem de çocuklarının bulunması için yardım istemek amacıyla Ankara'ya geldiklerini belirten Önalan, Davutoğlu'nun kendileriyle yakından ilgilendiğini kaydetti.
ANKARADAN DÖNMEYECEĞİZ
Başbakan Davutoğlu'nun "Çocuklarınızla kendi çocuğum gibi ilgileneceğim" dediğini aktaran Önalan, ailelerin, çocukları için yaptığı eylemi Ankara'da sürdüreceklerini bildirdi. Sabri Önalan, Ankara'da eylem yapacakları yerlerin henüz netleşmediğini, burada sivil toplum kuruluşlarının desteğiyle kalacaklarını ve çocuklarını bulana kadar tüm imkanlarını seferber edeceklerini dile getirdi.
11 AYDIR ÇOCUĞUM YOK
Önalan, "Eylemimizi Diyarbakır'da sonlandırdık. Ankara'da devam ediyoruz. Çocuklarımızı alana kadar da Ankara'yı terk etmiyoruz. Ancak çocuklarımızı aldıktan sonra bu eylemimize son veririz" diye konuştu. Sabri Önalan, bir gazetecinin çocuğundan haber alıp almadığına ilişkin sorusu üzerine, hiçbir haber alamadığını söyledi. Önalan, "11 aydır çocuğum yok. Haber alamıyoruz. Sağ mı ölü mü bilmiyorum" dedi. Önalan, ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan da randevu istediklerini bildirdi.
DÖRT AYDIR ÇÖZÜM YOK
Aileler Başbakan Davutoğlu ile görüşmeden önce AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Öznur Çalık ile parti genel merkezi binasındaki görüşmeleri öncesinde gazetecilere açıklamalarda bulundu. Yaklaşık 6 ay önce kaçırılan 14 yaşındaki Efekan Toklar'ın annesi Süreyya Toklar, çocuklarının serbest bırakılması için 4 aydır eylem yaptıklarını, ancak hala çözüm bulamadıklarını söyledi. "Biz evlatlarımızı istiyoruz. Bu bizim en doğal hakkımız" diyen Toklar, şöyle konuştu: "Çocuklarımızın dağda ölmelerini istemiyoruz, dağda savaşmalarını istemiyoruz. Bunların gelecekleri vardı. Bunların hepsi okuldan götürüldü. Bunlar gelsin, okusun, adam olsun. Savcı olsun, hakim olsun, polis olsun, bakan olsun, vekil olsun ki kendi halkını savunabilsin, kendi halkına yararlı insanlar olsun.”
AİLELER SESİMİZİ DUYSUNLAR
Toklar, Cumhurbaşkanı ve Başbakan'dan, sivil toplum kuruluşlarından ve tüm dünyadan çocuklarının kendilerine verilmesi için destek beklediklerini dile getirdi. Mersin'den geldiğini söyleyen Zahide Kında da gazetecilere açıklama yaparken göz yaşlarına hakim olamadı. "Kimin elinden ne geliyorsa elini taşının altına koysun" diyen Kında, "Artık anneler ağlamasın, gözyaşı dökülmesin, bu kan dökülmesin. 2 senedir çocuğumdan haber alamıyorum" dedi.
Kında, oğlunu görebilmek için 4 kez örgütün kamplarına gittiğini, ancak göremediğini belirterek, "Çocuğum hastaydı, 1 ay hastane yapmıştı. Bakıma ihtiyacı var" diyerek ağladı. Anneler, daha sonra, AK Parti Genel Merkezi'ne geçerek, Genel Başkan Yardımcısı Öznur Çalık ile bir araya geldi.
BEM BİR SEN SENDİKASI
Buarada, Anneleri sabah saatlerinde, Genel Merkez binasında ağırlayan Bem-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Recai Karslı, örgütün çocukları çeşitli bahanelerle kandırarak dağa götürdüğünü öne sürdü. Diğer sivil toplum örgütlerinin de sürece destek vermesi gerektiğini vurgulayan Karslı, "Gözü yaşlı annelerin gözyaşları umarım diner. Ülkede yıllardır akıtılan kandan kimse fayda sağlayamadı. Sadece küresel güçler faydalandı. İnşallah çocuklar dönecek, ülkeye hizmet ederek, katkı sunacaklar" diye konuştu. Genel Başkan Yardımcısı Karslı, annelerin her zaman yanında olduklarını dile getirdi.
KENDİ İSTEĞİYLE ORDA KALAMAZ
Annelerden Fatma Beki, dört aydır Diyarbakır'da eylem yaptıklarını, evlatlarını geri istediklerini söyledi. Çocukların geleceklerinin çalındığını ifade eden Beki, "Ellerinden kalemleri alınıp silah tutuşturuldu. Kardeşim Gazetecilik 2. sınıftaydı. Bütün aile paramparçayız. Çocuklarımızı bize versinler. Kurban Bayramı var önümüzde, bize bayram yaşatsınlar" dedi.
Muhammed Emin Önalan'ın dedesi Sabri Önalan ise evlat acısı yaşadıklarını, dayanma güçlerinin artık kalmadığını dile getirdi. Çocukların eğitiminin devam ettiğini, dağa zorla götürüldüğünü belirten Önalan, "Kandile gittim, gezdim. Hiçbir çocuk kendi isteğiyle orada kalmak istemez. O şartlarda orada istekli olarak kalamaz. Çocuklarımızın bir an önce verilmesi için herkes taşın altına elini koysun" dedi. Ailelerin konuşması sırasında duygulu anlar yaşandı.
DİYARBAKIR SÖZ GAZETESİ
Güncelleme Tarihi: 12 Eylül 2014, 14:20
