Patlamaya ilişkin Makine ve Kimya Endüstrisi (MKE) Kurumu Genel Müdürlüğü'nün 2 yıl önce yaptığı kriminal inceleme sonucunda hazırladığı raporda, patlamaya neden olan cismin "40 mm bomba atar mühimmatı" olabileceği belirtilmiş ve raporda da buna genişçe yer verilmişti. 4 Nisan 2013 tarihinde ise Önkol'un ölüm nedeniyle ilgili şüpheliler hakkında, "görevini kötüye kullanmak" suçlamasıyla açılan soruşturmada, Lice Cumhuriyet Savcılığı tarafından takipsizlik kararı verilmişti.
Önkol katledildikten bir yıl sonra avukatlar dava dosyasını Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) taşıdı. AİHM'e giden davadan da bugüne kadar herhangi bir sonuç çıkmış değil.
Dava zaman aşımına kaldı
Failler hakkındaki takipsizlik kararıyla yetinmeyen savcılık, Nisan 2014 tarihinde bu kez dosyadaki mevcut delil ve raporların faillerin tespiti için yetersiz olduğunu iddia ederek, faillerin tespit edilmemesinden dolayı "daimi arama" kararı verdi. Verilen bu karar, dosyanın zaman aşımı ile yüz yüze bırakılması olarak yorumlandı.
Yine savcılık, suçlamayı "taksirle ölüme neden olma suçu" olarak değerlendirdiğinden zaman aşımı süresi de 30 yıldan 15 yıla düştü.
Ceylan'ın katledilmesinde 'manevi'yat yokmuş
Ceza davasında savcılık soruşturmasının ötesine geçilmezken Önkol Ailesi, 100 bin maddi, 150 bin manevi tazminat talebiyle Diyarbakır 2. İdare Mahkemesi'nde dava açtı. Açılan bu davaya karara bağlayan mahkeme, ailenin manevi tazminat talebini yerinde görmeyip, 28 bin 208 lira 85 kuruş TL maddi tazminata hükmetti.
Dava avukatı itiraz etti
Katledilen çocuklarına karşılık Önkol ailesine 28 bin 208 lira 85 kuruş maddi tazminatı layık gören mahkemenin verdiği karara karşı, aile avukatı Rahşan Bataray Saman, kararın bozulması amacıyla Danıştay'a itirazda bulundu.
YASİN KOBULAN - DİHA
Güncelleme Tarihi: 07 Ocak 2015, 18:47