Daha öncede benzerleri farklı illerde tespit edilen SGK dolandırıcılığı bu kez de Diyarbakır'da hortladı.
DOLANDIRICILIK NASIL YAPILIYOR; ÇARK NASIL İŞLİYOR!
SGK çalışanları tarafından yapılan denetim ve incelemelerde, sistemin çok ilginç bir şekilde ilerlediği ortaya çıktı. Edinilen bilgiye göre öncelikle küçük metre kareli büroların dolandırıcılar tarafından kiralandığı ve işyeri olarak gösterildiği, sonra sokakta yaşayan gariban vatandaşa paralar verilerek üzerine şirketler kurulduğu tespit edildi. Özellikle sosyal güvencesi olmayan şoför, esnaf, ev hanımı gibi işsizler bulunarak, bu işyerinde çalışıyormuş gibi sigortalı gösterilip, kendilerinden aylık 150-200 TL ücret alınıyor. Kişilerin sigortalı bildirimleri devam ediyor ancak devlete prim borcu ödenmiyor.
SGK PRİMLERİNİ HER AY TIKIR TIKIR ÖDEDİM
Kendisinin 2009 yılından beri SGK primlerini her ay ödediğini belirten ve isminin açıklanmasını istemeyen hem dolandırıcı ve hem de SGK mağduru vatandaş başından geçenleri şöyle anlattı.
2009 tarihinde muhasebeci arkadaşın bir tanesi 'Eğer isterseniz sizi nüfus cüzdanı örneği ve bir adet fotoğrafla hemen SGK'lı yapabilirim' dedi. Ben ve benim gibi hiçbir sosyal güvencesi olmayan onlarca insan için bulunmaz bir fırsattı, çünkü küçük çocuklarımız ve artık sağlık sigortasından faydalana bilecekti, yaşanan dolandırıcılıktan bi haber bu teklifi büyük bir heyecanla kabul ettik.
PRİMLERİNİZ "370 TL DEĞİL 150 – 200 TL" OLACAK.
Mağdur; muhasebeci bize dedi ki bir iş yeri 10 kişiyi SGK'lı gösterdiğinde primlerin % 50 sini devletin ödeyeceğini söyledi ve sizin primlerinizi şimdiki parayla 370 değil de 150 - 200 TL'ye düşeceğini söyledi. O dönemde sadece benim tanıdığım biz 10 – 15 arkadaş bunun suç olduğunu bilmediğimiz için hemen işlemleri başlattık ve her ay muhasebeciye SGKprimlerimizi veriyorduk.
Muhasebeci bizi bazen bir inşaat firmasında çalışıyor gibi gösteriyordu, bir dönem bir temizlik şirketinde veya bir mağazada satış elemanı olarak çalışıyor gibi gösteriyordu. Hatta Diyarbakır'da ön yapmış büyük firmalarda bile çalıştığımız oldu, kendi çalışanını SGK'sız çalıştırıyordu ben gidip her ay Muhasebeye para yatırıyordum ona her ay 150 – 200 lira gibi değişkenlik gösteren Mevlalarda ödeme yapıyordum. Bu şekilde 3 yıl devam ettim. Benim iki ayrı firmada SGK girişim yapılmış bu firmalardan "Reşit Oğlu" adındaki firmada 1013019 kodla 171 gün bir diğer firmada ise 1036204 koduyla 654 gün gibi bir çalışmam olmuş.
MUHASEBECİLER KİŞİ BAŞI KOMİSYON ALIYOR MUŞ.
İki ayrı muhasebeci bu işi yapmış, yaptıkları işten de sanırım muhasebecilerde getirdikleri kişi başına belli bir komisyon alıyorlarmış. O dönemde yaklaşık 30-40 muhasebeci bu işlemi yapıyordu. İşverenler siz getirin ben komisyonunuzu veririm diye bir anlaşmayla yapılıyormuş bu iş.
BUNUN SUÇ OLDUĞUNU BİLMİYORDUK.
O dönemde yaptık farkında değildik işin, ta ki primlerimizin yattığı iş yerinde yangın çıkana kadar. Yangın sonrası SGK müfettişlerinin bizi ifadeye çağırmasıyla işin aslını astarını öğrendik. Müfettişler bize bu işin suç olduğunu söylediler. Bizde bilmediğimizi söyledik müfettişler bize eğer itiraf ederseniz sizin hakkınızda dava açılmayacağını sadece bu güne kadar bu firmalarda yatan primleriniz silinecek ve bu süre zarfı içerisinde tedavi için gittiğinizi hastane masrafları sizden faizi ile birlikte geri alınacak dedi.
BİZE"700 TL İLE 12 BİN TL" BORÇLANDIRMA YAPILMIŞ.
İsmini vermek istemeyen mağdur kendilerine gelen bildiriyle ilgili ise şunları anlattı.
Son bir aydır SGK dan bizlere borç bilgilendirmeleri gelmeye başlandı, borçlandırmalar kişiden kişiye değişiyor 700 TL den 12 bin TL ye kadar borcu çıkanlar var. SGK bu işi organize edenleri değil de bizim gibi olanlardan bi haber garibanlardan bu parayı kesiyor zamanında denetimler yapılsaydı uyarılsaydık bu gün bu mağduriyeti yaşamıyor olacaktık, gelen tebligatta borcu 1 ay içerisinde yatırmazsak bize haciz ve hapis cezası geleceğini de söylüyorlar. SGK bu durumun vahametini tam olarak anlayamadığı gibi, önleyici mekanizmaları da geliştiremiyor. Her ay, tespit edilemeyenlerden dolayı milyonlarca liralık bir kayıp yaşanıyor. Cezai yaptırımları yetersiz ve sahteliğinin tespiti oldukça zor olan bu konuyla ilgili olarak mutlaka SGK özel bir denetim ekibi oluşturmalıdır.
