Bilindiği üzere geçtiğimiz günlerde yapılan referandum oylamasının ardından 21 Mayıs günü tekrar partisinin başına geçen Sayın Cumhurbaşkanı Recep tayip Erdoğan’ın gelişi ile birlikte yeni bir miladın aralandığını dile getiren FETÖ ile Mücadele İzleme Platformu Diyarbakır temsilcisi Muhammed Beybur, beklentilerini dile getirdi.

‘SON KIRINTIYA KADAR TEMİZLENMELİ’

Açıklanan MKYK listesiyle birlikte yeni bir dönemi başladığına işaret eden Beybur şunları söyledi: “Aslında bu geç kalınmış bir olaydır bizler gibi Sayın Cumhurbaşkanımızı sevenler açısından. MKYK listesine baktığımız zaman kısmen de olsa düzeltilmiş ve ciddi eleminelerin yapıldığı bir listedir. Tabi bu aşamadan sonra milletimizin de beklentileri bu oranda oldukça fazladır, bu beklentilerin başında da Türkiye Cumhuriyetine gerçek manada darbe vuran, ihanet eden FETÖ terör örgütü ile bağlantılı en ufak bir kişi kalana kadar komple temizlenmesi istenmektedir.”

‘HALEN GÖREVDE OLANLAR VAR’

Tüm ülke genelinde ve yerelde Diyarbakır’da illegal yapılanmalara karşı ciddi bir mücadele zemininin oluşturulması gerektiğine de vurgu yapan Beybur, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Diyarbakır bazında hain ve işbirlikçilerinin en üst kademelerde aktif olarak bulundukları yönünde ciddi ihbarlar alıyor ve biliyoruz. Daha önceki basın açıklamalarımızda söylediğimiz gibi üstüne basa, basa tekrar söylüyorum temizlik harekatı yapılırken alttaki hemşire, işçi, çaycı, temizlikçi ile sınırlı kalmak yerine öncelikli olarak en üst düzeylerdeki bürokratlar, yöneticiler, idarecilerden başlanması çok daha iyi olur. Gerçekten Devletimize ve milletimize ihanet eden her kim olur ise olsun hakkaniyet çerçevesinde at izi ile it izinin birbirine karıştırılmaması da gerekiyor. Yani, gerçek manada zarar veren üst yöneticiler durduğu sürece alttaki bir takım avam tabakasındakilerin temizlenmesi zaman, zaman vatandaşlar tarafından bunun bir göz boyama operasyonu olduğu, gerçek anlamda bu hainlerle mücadele etmediği izlenimini doğuruyor. Bu şekilde düşünülmesi ise seçimlere, referandum sonuçlarına oy bazında etki ediyor. Sahada ise FETÖ’nün özellikle kripto elemanları yönetim bazında halen her yerdeler, özellikle de sağlık alanına hakkaniyetle el atılmadığını görüyoruz. Bu üst makamlarda bulunan kriptolar devletini, vatanını seven kişilere biz halen aktifiz, siz yarın, öbür gün göreceksiniz, bakın başınıza neler gelecek, bu Cumhurbaşkanı öyle yada böyle bir gün gidecek o zaman biz size bunun hesabını çok ağır soracağız diyerekten tehditler savurmakta hatta bazı kamu kurum müdürleri kendi personellerine veya bir takım çevrelere Cumhurbaşkanı bu ülkenin başına bela olmuş, gitmesi lazım, Cumhurbaşkanı Müslümanlara zulmediyor diyerek kripto FETÖ’cüler kendilerini kast ederek diyen şahıslar halen resmi kurumlarında idareci olarak bu hükümet döneminde ve bu hükümetin siyasileri tarafından atanmış bir şekilde görevlerine devam etmektedirler.” Dedi.

‘15 TEMMUZ GECESİ SABAHA KADAR HASTANEDE KİM BEKLEDİ?’

15 Temmuz gecesi halk darbe girişimini bastırmak için sokaklara dökülüp canlarını verirken bir hastane idarecisinin Selahattin’i Eyyubi Devlet Hastanesine gelerek personellere uyarı çektiğini de sözlerine ekleyen FETÖ ile Mücadele İzleme Platformu Diyarbakır temsilcisi Muhammed Beybur bu vahim durumu şu cümlelerle dile getirdi: “Hain darbe girişiminin gerçekleştirildiği 15 Temmuz akşamı Sayın Cumhurbaşkanımızın çağrısı üzerine Ak Parti önünde göğsümüzü siper ederken ve bu darbeye canımız pahasına karşı gelirken Selahattin’i Eyyubi Devlet Hastanesine bir idarecisi gece 24.00-01.00 sularında gelerek ki emniyetin mobese kayıtlarında görüntüler en azından kayıtlıdır, hastane personeline benden ikinci bir talimat bekleyin, hiçbir şeye karışmayın diyerekten sabah 04.00’a kadar hastanede kalmıştır, olayın seyrine göre hareket etmiştir, darbe girişimi başarısız olunca bu vatandaş evine gitmiştir. Bahse konu olan şahıs ile alakalı olarak personeller tarafından resmi olarak Kamu Hastaneleri Genel Sekreterliğine suç duyurusunda bulunulmuş, FETÖ’nün toplantılarına şahsen yine şikayetçi tarafından şahsen götürüldüğü de beyanlar arasındadır. Bu şikayetlerle ilgili olarak Diyarbakır Kamu Hastaneleri Genel Sekreterliği sağlık bakanlığı teftiş kuruluna yazı yazarak şikayet konusunun çok detaylı olduğunu, sadece FETÖ’den baret olmadığını beyan ederek müfettiş talebinde bulundular. Aldığımız son duyumlara göre Sağlık Bakanlığımızdan 3 müfettiş Diyarbakır Kamu Hastanelerinde bu ve benzer konuları incelemek üzere gönderilmiş. Aslında bahse konu olan şikayet dilekçesinin Diyarbakır Valiliği, O Hal komisyonuna gidip terör örgütü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini düşünmekteyim. İl Valimizin bu konulara çok fazla duyarlı olduklarını hepimiz bilmekle birlikte Sayın Valimizin de bu dilekçe hakkında haberdar olmadığı kanaatindeyim.” Dedi.