'Kürt sorunu diye bir şey kalmamıştır'

İçten, kendilerinin yaşanan sorunları temel hak ve hürriyetler sorunu olarak ele aldıklarını hatırlatarak, "Temel insan hakları konusunda bir hiç kimseyle görüşmeyiz. Bunlar temel haklardır neden birileri ile görüşüm bunları düzeltelim ki. Nitekim sorunları çözülmüş bir bölge inşa ettik. Restorasyon yaptık. AK Parti iktidarı referandum ile birlikte Kürt sorunu olarak tanımlanan bütün sorunları tamamen bitirdi. Bunu çok açık ve net söylüyorum. Ülkemizde şu an Kürt sorunu diye bir şey kalmamıştır. Eğer AK Parti öncesi köy yakmalar, işkence, faili meçhuller, kültürel haklarda sorunlar var ise ve bunlar AK Parti döneminde giderilmişse artık bu sorun yoktur. Elbette temel haklar konusunda da yapmamız gerekenler vardır" ifadesini kullandı.

HDP'li belediyelere eleştiri

Diyarbakır başta olmak üzere yerel yönetimler bazında zorlandıklarını hatırlatan İçten, HDP'nin elinde bulunan yerel yönetimlerin hizmet dışında işlerle uğraştığını kaydetti. İçten, yerel yönetimlerin yakıp yıkılan okullar konusunda bir duruş sergilemediğini ve 6-7 Ekim olaylarında belediyelerin kendi araçlarından sokağa çıkma yasağının delinmesi için anons yaptırdığını söyledi.

'Diyarbakır'da belediye hizmet yerine başka şeylerle uğraşıyor'

İçten, belediyelerin hizmet için varolduğunu ve parti ayrımı yapmaması gerektiğini vurgulayarak, "İstanbul, Ankara, Kayseri belirgindir. Diyarbakır'da yerel yönetimler belediyecilik dışında her işi yapıyor. Hizmet yapmak yerine başka şeylerle uğraşıyorlar. Birileri siyaset yapacaksa bunu HDP'deki milletvekilleri yapmalıdır. Halen bölgedeki bütün yerel yönetimlerde belediye başkanları kendini milletvekili hissederek siyasetin dışında bir iş yapmıyor. Diyarbakır çevre temizliği noktasında en kötü illerden birisidir. Yıllarca medeniyete başkentlik yapmış şehrin çevresi pislik içinde. Diyarbakır'ın su sorunu vardır. Türkiye'deki en pahalı su orada içiliyor. Sur ilçesi içinde kentsel dönüşüm başlattık, yeni uydu kentler yaptı. Hz. Süleyman'ın çevresindeki kentsel dönüşüm için anahtarları teslim etmemize ve para yatırmamıza rağmen ev boşaltmalar ve molozların kaldırılması belediye tarafından engellenmektedir" dedi. İçten, Diyarbakır'da belediyenin kendisine oy vermeyen yerlere hizmet götürmediğini kaydetti.

'Samimiyseniz Kırklar Dağı'ndaki ucubeleri yıkın'

Dicle Vadisi projesine değinen İçten, proje kapsamında sosyal alanların oluşturulmak istendiğini ancak belediyenin konut yapılacağı şeklinde imaj oluşturmaya çalıştığını söyledi. HDP'li Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'ne hodri meydan diyerek seslenen İçten, "Eğer ses samimi ise önce Kırklar Dağı üzerine yaptığı ve yukarı doğru çıkan binaları önce bir yık. Kışanak seçim öncesi bununla ilgili tasarrufu olacağını söylemişti. Bu mekanı imara açtılar. Bunu imara açmak Diyarbakır'a vurulacak en büyük darbedir. Samimi iseniz bu ucube binaları yıkın. Dicle Vadisi'nin etrafına bir konut yapılırsa ertesi gün istifa etmeye hazırım. Hevsel Bahçesi'nin yukarısında oteller yükseliyor. Bunlara izin veren belediyedir. Buna karşın bilgi kirliliği yaratıyorlar" dedi. İçten, Dicle Vadisi'nde konut yapımına kendilerinin izin vermeyeceğini söyledi.

'6-7 Ekim'de HDP'nin eline kan bulaştı'

6-7 Ekim olaylarında Diyarbakır'da yaşananlara değinen İçten, Selahattin Demirtaş'ın insanları sokağa dökerek ölmelerine vesile olduğunu savundu. İçten, "HDP'nin eline kan bulaştı. Eğer HDP, bizim yaptığımız gibi bir şeyi ifade etmek için miting yapsaydı daha doğru olurdu. Nevruz meydanına milyonlarca insanı döküp orada miting yapsaydılar. Birilerinin kafasında çözüm sürecini bitirme hevesi vardı ama duvara çarptılar. Vatandaş ciddi bir tepki gösterdi" ifadesini kullandı. İçten, Kobani'ye en fazla yardımın Diyarbakır'dan yapıldığını ve Kobani'nin faturasını ödeyecek olanın Diyarbakır olmadığını söyledi.

'Gençlik yapılanması kaldırılmalı'

Bölgede yaşanan asayiş olaylarını hatırlatan İçten, genç çocuklardan emirler alındığını belirtti. HDP'nin 6-7 Ekim ile birlikte samimiyetini ortadan yitirdiğini ve bunu yeniden ortaya koyması gerektiğini belirten İçten, "HDP'li milletvekilleri çıkıp yaşamını yitirenlerden dolayı özür dilemelidirler. 'Taş atan, Molotof atanlar bizden değildir' demelidirler" diye konuştu. İçten, bölgede eylemleri yapanın gençlik yapılanması olduğunu ve bunun feshedilmesi gerektiğini söyledi. İçten barış görüşülürken, silahların susması gerektiğinin altını çizdi.

Mutlak eylemsizliğin acilen uygulanması ve silahların gömülmesi gerektiğini belirten İçten, PKK'nin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmediğini ve sürecin bunun sıkıntısını yaşadığını söyledi. İçten konuşmasını şöyle sonlandırdı: "Nasıl geçmişte derin devletin içinde bulunan paralel yapılar zulüm yapıyorsa şimdi de PKK ve KCK içindeki paralel yapılar bunları yapıyor. Ama Kürtler ve Türkler bunların karşısında olacaktır."