Her zaman çözümden yana olduklarını belirten Erdoğan, "Eğer yumruklar sıkılı olursa el sıkışamayız. Eller de taş olursa konuşamayız. Eğer ellerde molotof, silah olursa diyalog kuramayız" şeklinde konuştu.
Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları;
İşçi memur ayrımı olmasın. Çalışanlar başlığı altında hepsini toplayalım. Ben gençliğimden itibaren İstanbul Belediyesi'nde işçi olarak çalıştım. Bunun ne olduğunu iyi biliyorum. Masanın diğer tarafında işveren sıfatıyla da bulundum. Toplu iş sözleşmeleri imzaladım. Şuan Başbakan sıfatıyla da bunların içinde çalışana da çalıştırana da eşit mesafedeyim. Biz hepberaber aynı geminin içindeyiz. İşçisinin memurunun hakkı temsil edilmeyen ülke geleceğe ulaşamaz.
YUMRUKLAR SIKILI OLURSA EL SIKIŞAMAYIZ
Bu ülkede çözemeyeceğimiz sorun yoktur. Eğer yumruklar sıkılı olursa el sıkışamayız. Eller de taş olursa konuşamayız. Eğer ellerde molotof, silah olursa diyalog kuramayız. Sorunlarımızı dışarıdan gelen birileri onlar değil biz kendimiz çözebiliriz. Dışarıdan birileri gelirse şunu iyi bilelim sadece karıştırmak için gelir. Sadece nifak için gelir. Ki bunu yaşadık. Buna izin vermemeliyiz. Kendi meselemizi kendimiz çözeceğiz. Dışarıdan gelenler bize para vermeyecek. Niçin onlara böyle beklenti içine giriyoruz? Beyinler burada onların bildiklerini benim kardeşlerim de bilir.
ŞİDDETİN OLDUĞU YERDE ÇÖZÜM OLMAZ
Şiddet sorunda çözüm yöntemi olamaz. Şiddetin olduğu yerde çözüm değil sorun olur. Sendika, örgütlenme, toplantı hakkı, grev hakkı var. Şiddet çözüm yöntemi olmadığı için demokrasi, siyasi partiler, sandık vardır. Şiddeti öven şiddetten medet uman parti kendisini inkar eder. 11 yıl önce karşısında el pençe divan duran kurumları eleştirenler bunu 11 yıllık reformalarımız sayesinde yapıyor. Tüm dirençlerine rağmen onları da baskıdan, zulümden kurtaran biz olduk. Bir el partimize roket atarla saldırdı. Korkup geri adım mı atacağız. CHP genel müdürü çıkmış bu saldırılarla ilgili soru soruyor. O kanlı örgütle kanlı yoldan yürüyen milletvekillerine sorsun cevabını alır. Biz bu saldırılardan korkmuyoruz korkmayacağız.
KAÇAN PKK'LILAR
Cezaevi içinde olan hadiseleri görüyorsunuz. Kaçtılar emniyet mensuplarımız yakaladı. Bu mücadele yılmadan devam edecek. Bunlara kol kanat germek bu iktidarda mümkün değildir.
DEMOKRATİKLEŞME PAKETİ ŞAŞIRTACAK
Pazartesi günü çok önemli dönüm noktasını kamuoyuna açıklayacağız. Bir reform paketini hayata geçireceğiz. Kimsenin zoru ve dayatması ile değil. Şartlar oluştuğu için, engeller ortadan kalktığı için milletimize yeni ufuklar açacağız. Birileri bir fısıltı duyuyor ama isabet ettirdikleri oluyor. Yapacağımız açıklama bir kesimi şaşırtabilir. Bu matematik olay değildir. Geometrik olay değildir. Bu siyasi yaklaşımdır. Bu paketlerin güncellenmesi esastır yapılan da budur.
5 MİLYON KİŞİYE İSTİHDAM SAĞLADIK
Demokratik haklar kadar sorunlarını da daha ilk günden çözüme kavuşturmak, en ileri hakları ilk günden teslim etmek en büyük arzumuzdu. Ancak bu sorunları çözme konusunda da 11 yıl boyunca önümüzde engeller oldu, imkansızlıklar oldu. buna rağmen ekonomideki ve demokratikleşmedeki her gelişmeyi çalışma hayatına yansıtmanın gayreti içinde olduk. Bakınız, 11 yıl içinde 5 milyon kişiye istihdam sağladık. Bir yandan iş ürettik, bir yandan işsizlikle mücadele ettik. Artan nüfusa rağmen işsizliği aynı seviyede tuttuk, hatta aşağı çektik. Ücretleri enflasyona ezdirmediğimiz gibi geçmişten gelen kayıpların telafisi içinde olduk.
1 MAYIS'I TATİL İLAN ETTİK
1 mayıs'ı bizden önceki iktidarlar niçin çözmedi. O günü tatil ilan etmeye hükümetler cesaeret edemedi. Şartları hazırladık ve 1 Mayıs'ı tatil ilan ettik. Bu hükümetin bu attığı adım belli bir kesim için iltifat görmedi. Biz at deniz balık bilmezse talip bilir dedik ve yola devam ettik. Birlikte müzakere ettik.
HABERLER
Güncelleme Tarihi: 26 Eylül 2013, 12:50
