Gıda tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker ve AK Parti Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkan adayı Galip Ensarioğlu ile birlikte Diyarbakır’a gelen İçten, Ensarioğlu’nun adaylığını değerlendirdi. İçten, “Seçim Süreci başladığından beri gerek temayül yoklamaları, gerek anketler, gerek kanaat önderler ve STK’ların teveccühleri sonucunda sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan, Galip Ensarioğlu’nu AK Parti’nin Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Başkan adayı olarak açıkladı. Ben de bunun doğru ve yerinde bir karar olduğuna inanıyorum. Çünkü Galip Ensarioğlu her şeyden önce bir Diyarbakırlı. Bu şehrin çocuğu. Diyarbakır’ı çok iyi biliyor ve geçmişinde Ticaret Odası Başkanlığı gibi önemli görevlere imza atmış olması, STK’ları yakinen tanıması ve en önemlisi de Kürt Sorununa ve bölgenin hassasiyetlerine hakim duruşu oldukça önem arz ediyor. Bu anlamda Galip Ensarioğlu Diyarbakır için büyük bir şans. Ve biz Diyarbakır’ı bu defa AK Parti olarak alacağımıza inanıyoruz” dedi.

“DÜNYA İLE YARIŞIR YEPYENİ BİR DİYARBAKIR İNŞA ETMEK İÇİN YOLA ÇIKTIK”

Kendilerinin kent için hizmet yapan, Diyarbakır’ın problemlerini bilen, sorunlarını çözen bir siyaset belirlediklerini kaydeden İçten, “Biz siyasetimizde kimseyi ötekileştirmiyor, din, dil, ırk, mezhep ayrımı yapmıyoruz. Biz herkesi kucaklayan çözüme odaklı ve içten bir yol izliyoruz ve izlemeye de devam edeceğiz. Çünkü Diyarbakır, taşlardan, gözyaşlarından, Molotoflardan, gazlardan ve kurşun seslerinden bıktı. Biz bunu biliyor ve sahabelerle, hizmetlerle, peygamberlerle, inanç turizmiyle, tarihle anılacak yepyeni bir şehir inşa etmek için yola çıktık. Kaldı ki AK Parti olarak 11 yıllık iktidarımız süresince yaptıklarımız ortada ve yapacaklarımızın teminatıdır. Ve bildiğiniz gibi yerel yönetim bizde olmadığı halde ayrımcılık, ötekileştirme yapmadan halkımıza hizmet ettik. Halkımızı devletle barıştırdık” diye konuştu.

“DİYARBAKIR’DA HAVA BARUT VE GÖZYAŞI DEĞİL KARDEŞLİK VE BARIŞ KOKUYOR”

Çözüm süreci ile birlikte 11 aydır hiçbir çocuğun ölmediğini aktaran İçten, “Ülkenin hiçbir yerine cenazeler gitmiyor, ocaklara ateş düşmüyor ve analar ağlamıyor. Bugün ben burada, Diyarbakır sokaklarında bir şenlik havası gördüm. Şehrimizin hangi sokağına girdiysek, hangi yolundan geçtiysek vatandaşlarımızla göz göze geldiğimizde bir tebessüm, bir teveccüh gördük. Birbirimizle kucaklaştık. Bundan güzel bir şey olabilir mi? Ben bir Diyarbakır çocuğu olarak büyüdüğüm bu sokakları, bu caddeleri çok iyi biliyor ve gözlemleyebiliyorum. Biz bu evrensel anlayışımızı devam ettireceğiz. Farklı dinlere mensup vatandaşlarımızı aynı sevgiyle ama ayırt etmeden kucaklayacağız. Aynı şevk ve heyecanla onlara saygı duyarak tıpkı bu kadim şehrin 33 medeniyete ev sahipliği yaptığı gibi bir sevgi ve şefkatle hizmetimize devam edeceğiz” şeklinde konuştu.