Diyarbakır'ın İlk Başörtülü Aday Adayı Kayapınar'dan Çıktı

Diyarbakır'ın ilk başörtülü belediye başkan aday adayı Türkan Gürler, "Kürt kızıyım,hakiki kürdüm" dedi. Gürler konuşması bitiminde ayakta alkışlandı.

Diyarbakır'ın İlk Başörtülü Aday Adayı Kayapınar'dan Çıktı
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kamuda başörtüsünü serbest bırakan demokratikleşme paketini ve 2014 yılı mart ayında yapılacak olan yerel seçimlerde de başörtülü belediye başkan adaylarının olacağını açıklamasının ardından, Diyarbakır'da ilk başörtülü aday adayı Kayapınar'dan çıktı.

Celal Güzelses İlköğretim Okulu Öğretmeni Türkan Gürler, belediye başkanlığına talip oldu. Diyarbakır'da birçok sosyal sorumluluk projelerine öncülük eden, özellikle de yetim çocuklarla ilgili çalışmaları takdir toplayan Türkan Gürler, Kayapınar'dan belediye başkanlığına aday adayı olduğunu duyurdu. Gürler, Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti'nde düzenlediği toplantıda basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

DİYARBAKIR'DA BAŞÖRTÜLÜ ADAY BİR İLK

Kamuda başörtüsünü serbest bırakan demokratikleşme paketinin açıklanmasıyla, önümüzdeki yerel seçimlerde başörtülü belediye başkan adaylarının da olacağının belirtilmesi, özellikle aktif siyasette yer almak isteyen başörtülü kadın adayları memnun etti. Dicle Üniversitesi Harita Mühendisliği ve Eğitim Fakülteleri Mezunu, Anadolu Üniversitesi Sosyoloji Bölümünde de halen okuyan Türkan Gürler, Diyarbakır'da aday adayı olacağını açıklayan ilk başörtülü isim oldu.

"BAŞÖRTÜSÜ NEDENİYLE BÜYÜK SIKINTILAR ÇEKTİM"

Daha önce kamusal alanda yasak olan başörtüsü nedeniyle büyük sıkıntılar yaşadığını kaydeden Gürler, "Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın, kamusal alanda başörtüsü yasağının kalktığını açıkladığı konuşmasından çok mutlu oldum. Gerçi bir önceki dönem yasaklara rağmen AK Parti Diyarbakır Milletvekili aday adayı oldum ancak özellikle AK Parti Kayapınar Teşkilatı ve parti içerisinde bulunan değerli kadınlarımızın büyük desteğiyle Kayapınar İlçe Belediye Başkan aday adayı olmaya karar verdim. Yıllarca sosyal açıdan sıkıntısını yaşadığım, başörtüsü yasağının kalmasıyla özgürlüğün tadına varmak istedim. Yıllardır engellenen kadınlar adına. Geçmişte yapılan işlerin devamı ve bilhassa sosyal belediyeciliğe önem vererek Kayapınarlı vatandaşlarımızla birlikte el ele daha iyi şatlarda yaşanabilir bir Kayapınar için aday adaylığımı koydum" dedi.

"BDP DE DAHİL OLMAK ÜZERE BÜTÜN SİYASİ PARTİLER TÜM HALKI KUCAKLAYAN BİR PARTİ OLAMADI"

Ülkenin her tarafında seçimle alakalı hareketlenmeler olduğunu kaydeden Gürler, her siyasi partiye teveccüh olsa da en büyük teveccühün Ak Parti'ye olduğunu gördüklerini ifade ederek şunları söyledi:
"Bunun da tek açıklaması var. Şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonraki seçim ve seçimlerin de galibi yine Ak Parti olacak. BDP de dahil olmak üzere bütün siyasi partiler tüm halkı kucaklayan bir parti olamadı. Bunun da nedeni halkın gerçek gündeminden uzak olmaları, din üzerinden, kimlik üzerinden, milliyetçilik üzerinden siyaset yapmalarıdır. Bundan dolayı herkesten ve her kesimden oy alamamaktadırlar. Oysa ki Ak Parti rahmetli Özal döneminin de ötesinde sadece dört eğilimi değil, Türkiye'de yaşayan bütün bireylerin hassasiyetlerini gözeten bir anlayış ortaya koyarak herkesi kuşattı. Bu ülkede bütün fertlerin bir arada kardeşçe, kavgasız, gürültüsüz, başörtülü başörtüsüz ve demokrasi içerisinde büyük bir aile olarak yaşayabileceğini ve bunun teminatının da Ak Parti olduğunu herkese gösterdi.

"AK PARTİ DÜNYA PARTİSİDİR"

Ak Parti ortaya koyduğu bu tavır ve anlayışla sadece Türkiye partisi değil aynı zamanda bir dünya partisi olduğunu net bir şekilde ortaya koydu. Özellikle Ortadoğu ve Afrika ülkelerinde Türkiye ve dolayısıyla Ak Parti ve özellikle de Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan bir kurtarıcı olarak görülmesinin temel nedeni budur. Bugün birçok ülkede Adalet ve Kalkınma Partisi adlarıyla partiler kurulması da bunun en bariz göstergesidir. Türkiye'nin en büyük demokratikleşme ve sivilleşme sorunu olan ve bütün sorunların da anası olan Kürt sorunu çözüldüğünde Türkiye'nin gücü bütün dünyayı kuşatacaktır. Bu sorunu da çözecek olan tek parti yine Ak Parti'dir. 11 yıldır ülkemizin ekonomi, demokrasi, insan hakları, barış ve kardeşlik noktasında nerden nereye geldiği hepimizin malumudur.

"VURGUN, SOYGUN TALAN İLE GARİP GUREBANIN CEBİNE UZANAN ELLER TEK TEK KIRILMIŞ"

Yıllarca bu ülkenin ekonomisini sömüren, bu ülkenin makamlarını da kendi babalarının çiftliği gibi kullanan, vurgun, soygun talan ile garip gurebanın cebine uzanan eller tek tek kırılmış ve halk uzun bir aradan sonra yeniden iktidara getirilmiştir. Merkezi hükümet tüm bu adımları atarken Ak Partili belediyeler de belediyeciliğin sadece çöp toplamak olmadığını muasır medeniyetler halkına neyi, hangi ortamı ve imkânları layık görmüşlerse onun da ötesine geçerek devasa hizmetler ortaya koymuşlardır.

"ELAZIĞ VE MALATYA HİZMET NOKTASINDA DİYARBAKIR'I GEÇTİ"

Belediyelerin yaptığı hizmetler bir anlamda iktidarın veya temsil ettiği siyasi partinin aynası konumundadır. Hepimiz şehir dışına çıktığımızda içimiz buruk bir şekilde memleketimize dönüyoruz. Nedeni de gelince düne kadar bizim ilçemiz beldemiz konumunda olan Elazığ, Malatya Diyarbakır'ı hizmet noktasında fersah fersah geçmişler... Bunları görünce üzülüyor, İçimiz burkuluyor. Neden bizim memleket de böyle değil diye hayıflanıyoruz. Allah aşkına hangi şehrin giriş çıkışları bizim şehrimiz kadar kötü bir manzaraya sahiptir. Elazığ yolu, Urfa yolu, Mardin yolu ortadadır. Kayseri, Konya, Bursa gibi şehirlerden bahsetmiyorum bile. Bu nedenle Diyarbakır'da gereken hizmetler yapılmadığı için Ak Parti hükümeti belediyelerin yapması gereken hizmetlere de el atmış ve halkın refahı, mutluluğu ve güzel ortamlarda yaşaması için onlarca köprülü kavşak yapmış ve yapmaya devam etmektedir.

"DİYARBAKIR HALA BİR KÖY KENT KONUMUNDADIR"

Eğer Diyarbakır belediyeleri Ak Parti'nin elinde olsaydı eminim bugün yaşadığımız ortamdan çok daha iyi ortamlarda yaşar olurduk. Ancak Diyarbakır hala bir köy kent konumundadır. Ulaşım problemi, temizlik problemi, alt yapı problemi, görüntü ve gürültü problemi, çarpık kentleşme problemi, yeşil alan problemi vs daha birçok problemler on yıl önce ne idiyse bugün de aynı noktadır. Yani on yıl boyunca bir arpa boyu yol almamışız. Aksine geri gitmişiz. İşin tuhaf tarafı Kürtler üzerinden siyaset yapıp onlardan büyük oranda oy alıp çağdaş ve medeni ortamları Kürt halkına layık görmemek ayrı bir çelişki ve tezattır. Keşke BDP hem Kürtlerin hakkını savunan bir yapı ortaya koysaydı hem de Kürt halkına belediyecilik anlamında insanlara layık hizmetler ortaya koysaydı. Ama maalesef bu bugüne kadar gerçekleşmedi. inşallah bu seçimde dengeler değişecek yerelde de Ak Parti iktidara gelip halka layık olan hizmet ve çalışmalara imza atacak. Ben de bu hizmet kervanın katkıda bulunmak için Ak Parti'den Kayapınar Belediye Başkanlığı için aday adayı oldum. Eğer adaylık görevi verilirse ve nasip olur Kayapınar belediyesine halkımız bizi layık görürlerse Ak Partili belediyelerin başka şehirlerde yaptığı hizmetlerin daha fazlasını Diyarbakır'da, Kayapınar'da gerçekleştireceğiz.

"KÜRTLERİN ÇAĞDAŞ, MODERN YAŞANILABİLİR ŞEHİRLERDE YAŞAMASINI AK PARTİLİ BELEDİYELER SAĞLAYACAKTIR"

90 yıldır gasbedilen Kürtlerin hakkını nasıl Ak Partili kadrolar iade etmişse, etmeye devam ediyorsa, Kürtlerin daha çağdaş, modern, yaşanabilir şehirlerde yaşamasını da yine Ak Partili belediyeler sağlayacaktır. Diyarbakır ancak Ak Partili bir belediye başkanı ile hak ettiği yere gelecektir. Ben bilgi birikimimle aldığım eğitimle ve kuracağım ekiple bu işin üstesinden geleceğime inanıyorum. Ve Diyarbakır'a ve Diyarbakırlıya hizmetlerin en güzelini yapacağıma, bunu yaparken şeffaf, dürüst, adil, demokratik ve sadece halkın menfaatlerini gözeten bir anlayış ortaya koyacağıma basın mensupları önünde halkıma söz veriyorum"

"BEN KÜRT KIZIYIM, HAKİKİ KÜRDÜM"

Basın açıklaması sonunda basın mensuplarının Kürtçe bilip bilmediği yönündeki sorulara Kürtçe konuşarak cevap veren Gürler, "Kürtçe benim ana dilimdir. Nasıl bilmem bana soruyu soran gazeteciden daha iyi Kürtçe bildiğimden eminim. Ben Kürt kızıyım ve hakiki kürdüm"diyerek akıcı Kürtçesi ile de dikkat çekti. Basın toplantısına destek için GGC'de bulunan özellikle kadınlar Gürler'i ayakta alkışladı.

TÜRKAN GÜRLER KİMDİR?

Şanlıurfa 1975 doğumlu Türkan Gürler, evli ve 3 çocuk annesidir. 1987 yılında Gazi Lisesi'ni bitiren Gürler, 1991-1995 yılları arasında Dicle Üniversitesi Harita Mühendisliği Mezunu, çocuklara olan ilgili nedeniyle Gürler, 1996 yılında bu kez Dicle Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği bölümünü bitirdi. Diyarbakır'ın farklı okullarında sınıf öğretmeni olarak devam eden Gürler, Eğitimi hiç bırakmadı ve Anadolu Üniversitesi A.Ö Fakültesi Sosyoloji Bölümü üçüncü sınıfında ve halen Celal Güzelses İlköğretim Okulu Sınıf Öğretmenliğine devam ediyor. Özel sektörlerde de idarecilik yapan Gürler, Eğitim-Birsen Kadınlar Komisyonu Başkanlığı ve özellikle yetim çocuklarla ilgili çalışma ve projelerde yer aldı ve hala süren farklı projeleri de kendi imkanlarıyla sürdürüyor. Gürler, İngilizce, Arapça ve Kürtçe biliyor.

HABERLER

Güncelleme Tarihi: 07 Kasım 2013, 22:18
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER