Uzum ve yorucu bir maraton sonrası yeni yerlerine kavuşmanın heyecanını yaşayan SUR SİDER Derneği tüm üretimlerini kendileri yapma ve Türkiye ve Ortadoğu’ya açılmanın planlarını yapıyor.
Son olarak Ankara’ya giderek projelerine son şeklini veren SUR SİDER Dernek başkanı Şükran Yılmaz, yaptıkları çalışmalar ile ilgili olarak açıklamalarda bulundu.
Yılmaz, komplike bir tesis çalışması yaparak Ülkede ve bölgede iddialı bir konuma geleceklerini belirterek şunları söyledi: “Projemiz baştan sona değişti, önceki projemiz 3 katlıydı. Arazimizin konumundan dolayı ve TOKİ başkanımızın ısrarlarından ötürü zemin artı 2 kat olarak projemizi değiştirdik. TOKİ başkanımız mühendis kimliğinin yanında esnaf çocuğu, bu nedenle projemize büyük katkılar sunarak daha verimli kullanılabilir bir proje üretti. Projemizdeki bir diğer önemli husus ise Diyarbakır’ımızın tarihi dokusu ve mimarisi de yeni projemizde hayat buldu. Biz Sur esnafları olarak yeni projemizde Sur’u yeniden canlandırıyoruz mimari doku olarak. Öte yandan dükkanlarımızın fiyatları henüz belirlenmiş değil, ihaleden sonra net fiyatlar belirlenecek, metrekare birim fiyat üzerinden bir talep toplama çalışması olacak, TOKİ tarafından bu çalışma gerçekleştirilecek. Metre kareye 100 TL deniyor şu an itibari ile bizlere, ihale sonrası zaten kırıma gidilecek. Projemiz tamamlandıktan sonra 30 Bin TL peşin ödenecek, geri kalanı ise 96 taksit olarak geri ödenecek. Biz toptancılar olarak Güneydoğu’nun ticari kalpleriyiz, Batı ile Doğu arasında birer köprü görevi görmekteyiz. Bizim amacımız ticaretin lokomotifi olmaktır. Bu nedenle de yeni projemizde sadece üretim olmayacak. Bildiğiniz gibi bölgemiz hammadde noktasında batının ihtiyaçlarını karşılayan önemli kaynakları barındırıyor. Neden zaten hammaddesi burada olan bir çalışmayı biz yapmayalım, neden başka illere bağımlı olalım. Hammaddemizi de kendimiz temin ederek daha ucuza mal ederek her şeyimizi kendimiz üretmeyi, hatta mal alımı yaptığımız bölgelere ürün göndermeyi hedefliyoruz. Üretimi ucuza mal etmenin dışında komplike çalışmalarımız ile istihdama da ciddi katkılar sunacağız, yeni ekmek kapıları aralanmış olacak, insanlarımız iş sahibi olacak. Artık tüketen değil üreten bir şehir olmak istiyoruz. Neden hep Batı’ya köle kalalım ki kendimiz üretir, biz artık onlara gönderelim. Her türlü hammaddem var. Pamuk burada, ip burada, en sulak araziler burada zaten, kendi çorabımı burada imal eder ticaretini yaparız. Bunun bize 3 artısı var; bölgemizde hem kalkınma olacak, hem istihdam sağlanacak hem de kendi üretimimizi kendimiz yapacağımız için artık Batı’ya giden paramız artık burada kalacak. Amacımız sadece Batı illerine ürün göndermek değil, tüm Ortadoğu’ya açılmaktır.” Dedi.
