İçten: Sürece savaş açıldı

AK Parti Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten, 17 Aralık darbesinin en büyük hedefinin çözüm süreci olduğunu söyledi.

İçten: Sürece savaş açıldı
 AK Parti belediye meclis üyesi aday adayları toplantısında konuşan Milletvekili Cuma İçten, 17 Aralık tarihinde yapılan operasyonu eleştirerek şöyle konuştu: “Öncelikle burada bulunduğunuz için, bu yola baş koyup AK Parti ve hizmet sevdasıyla aramızda olduğunuz için hepinize teşekkür ediyor, bu uzun ve meşakkatli yolda herkese başarılar diliyorum. Bundan sonra artık siyaset sahnesinde olacaksınız. Göreviniz ve sorumluluklarınız her zamankinden daha büyük ve önemli. AK Parti’de siyaset yapmak hem kolay hem de çok zordur. Özellikle 17 Aralık sürecinden sonra bu durum iyice netleşmiştir. Her zamankinden daha istekli, daha çalışkan ve yürekli olmamız lazım.”

“17 ARALIK OLAYI BİR DARBEDİR”

AK Parti Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten, 17 Aralık tarihinde yapılan yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun bir darbe olduğunu söyledi. 17 Aralık'ın millet iradesine karşı yapılan bir darbe olduğunu anlatan İçten, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu ülkenin 120 milyar doları yani hepimizin, her birimizin cebinden 700 milyonu çalan ve bize çok yönlü zarar verilmek istenen bir harekettir. Bizzat sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan ve milletimiz hedef alınmıştır. Biz 11 yıldır vesayetçi sistemle mücadele ettik ve anladık ki hâla mücadele etmemiz gerekiyor. Bu darbeyi yapanları rahatsız ettik. Biz, çok olduk. Peki biz kimi rahatsız ediyoruz? Derin dış güçleri, faiz lobisini ve cemaat içindeki örgütleri.”

“BU DARBEYLE ÇÖZÜM SÜRECİ HEDEFLENMİŞTİR”

Cuma İçten, bu darbe planı ile en büyük hedefin millet ve çözüm süreci olduğunu belirterek sözlerine şöyle devam etti: “Bakın, 1 yıldır akan kardeş kanı durmuştur. Bu ülkenin ne doğusuna ne batısına tek bir çocuğumuzun cenazesi gitmemiştir. Yürekler dağlanmamış, ocaklara ateş düşmemiş ve analar ağlamamıştır. Bu olay, milletimizin sayesinde; doğu ve batı, Türkler ve Kürtler istediği için olmuştur. Çözüm sürecini AK Parti iktidarı başlatmış ve milletimiz sahip çıkmıştır. Başörtüsü yasağının kaldırılması bu sürecin en önemli ayaklarından biridir. Sadece bu mu? Hatırlayın, biz OHAL’i kaldırdık. Enflasyon yüzde 60’lardaydı, tek haneli rakama çektik. IMF’ye 27 milyar dolar borcumuz vardı, kapattık ve biz onlara 5 milyar dolarlık kredi açtık. Yani biz çok olduk ve 10 milyon üyemizle sadece bir siyasi parti olarak değil, dünyanın en büyük STK’sı olarak da birilerini fena rahatsız ettik. Gecelik faizler bu ülkede yüzde 70 civarındaydı. Neredeyse yok ettik."

FAİZ LOBİSİNİN YÜRÜTTÜĞÜ ÇALIŞMA

Gezi olayları, dershane olayları ve 17 Aralık darbesiyle faiz lobisinin iş başına geçtiğini anlatan İçten, şunları söyledi: "Faizler çok uzun bir süreden sonra iki basamaklı rakamlara çıktı. Bugüne kadar kim işgalci ve terörist devlet İsrail’e kafa tutup, laf söyleyebildi? Hangi cemaat, hangi dernek, hangi vakıf? Ama bunlara en güzel cevabı içimizden çıkan, bir Anadolu çocuğu olan ve nihayetinde asrın lideri olan sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan vermiştir. Zaten ipin koptuğu nokta da burasıdır. Dikkat edin, işgalci ve terörist İsrail rahatsız olduğu için Amerika rahatsız olmuştur. Ondan sonra da birileri düğmeye basmış ve dünya çapında AK Parti’ye, sayın başbakanımıza ve önemlisi de milli iradeye karşı savaş açılmıştır. Herkes şunu bilsin AK Parti bir sevdadır. Bir var oluş mücadelesi, bir davadır. Bizim varlığımız 76 milyonun güvenliği, demokrasinin teminatıdır. AK Parti olmazsa milletimize istediğimiz gibi hizmet edemeyiz. AK Parti olmazsa çözüm süreci, çözümsüzlüğe sürüklenir. Biz sadece ülkemizdeki değil, dünyadaki masum ve mazlumların da koruyucusuyuz. AK Parti olmasaydı bugün Mısır’da katledilen masum insan sayısı 5 bin değil, 50 bin olurdu. Suriye’de yaşanan vahşet ve zalim Esad’ın yaptıkları dünyada bu kadar ses bulmaz, bu olay bu kadar dünya gündeminde yer almaz ve çare aranmazdı.”

MİLLETİN DESTEĞİ BERTARAF EDİYOR

Cuma İçten, Allah’tan başka hiç kimseden korkularının olmadığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “Hamdolsun bizim Allah’tan başka kimseden korkumuz yoktur. Çünkü milletimizin sevgisi ve desteği bizimledir. Bu seçim sürecinde kim aday olursa olsun, kim seçilirse seçilsin veya seçilmesin bizim için herkes çok değerlidir. Bize düşen partimizin verdiği görevleri yerine getirmek ve her zamankinden çok çalışmaktır. Bunu yaparsak bir oluruz, bize darbe yapmak isteyenlere hesap sorabiliriz. Biz onlar gibi hesabımızı darbelerle, hukuk dışı yolla, iftiralar, karalama kampanyaları atarak değil, halkımızın desteğiyle, sandıkta ve demokratik yollarla sorunlarımızı çözümleriz. Bu noktada hepimize düşen görev çok büyüktür ve şükürler olsun ki bunun farkında ve bilincindeyiz.”

DİYARBAKIR SÖZ GAZETESİ

Güncelleme Tarihi: 03 Şubat 2014, 12:07
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER