"Kalıcı Barış Gelmesi İçin Üzerimize Düşeni Yapacağız"

BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Bizler bu topraklara kalıcı barış gelmesi için üzerimize düşeni yapacağız." dedi.

 BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Bizler bu topraklara kalıcı barış gelmesi için üzerimize düşeni yapacağız" dedi.
Yüksekova'daki eski stadyumda düzenlenen nevruz kutlamalarına katılan BDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, nevruz ateşini yaktıktan sonra vatandaşlara seslendi.

Seçim sürecinde sağduyu çağrısı yapan Demirtaş, seçimde demokratik bir yarışın dışına asla çıkılmayacağını söyledi.

Tüm siyasi partilerin çalışmasının teminatı olacaklarını belirten Demirtaş, "Büyük olan sizsiniz. Yüreği de büyük olacak olan sizsiniz. Hiçbir partinin bahanesi gerekçesi olmamalı. Bakın 30 Mart'ta bunların alayını zaten sandığa gömeceksiniz. Sandığa gömüldükleri için bir bahaneleri, gerekçeleri olmasın. 'Şunu engellediler, şunu zorladılar onun için seçilemedik' demesinler" diye konuştu.

Kalıcı barış için mücadele ettiklerini belirten Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sayın Öcalan tam 1 yıl önce Diyarbakır nevruzunda başlattığı süreç, iki gün sonra 365 gününü tamamlamış oluyor. Kürt tarafı üzerine düşen ne varsa layıkıyla, fazlasıyla yerine getirdi. Ateşkes, geri çekilme ve barış, huzur ortamının yaratılması, diyaloğun başlatılması bütün bunların hepsi gerçekleşti. Bizler bu topraklara kalıcı barış gelmesi için üzerimize düşeni yapacağız."

- "Belediyeler anadilde eğitimin alt yapısını hazırlayacak"

BDP belediyelerinin yaşama geçireceği projeler hakkında açıklamalar yapan Demirtaş, belediyelerinin anadilde eğitimin alt yapısını hazırlayacağını ifade etti.

Demirtaş, şunları dile getirdi:

"Belediyelerimiz Kürtçe, Matematik, Fizik, Coğrafya, Kimya ve benzeri bütün bu ders kitaplarını basacak. Bu kitapları çocuklarımıza, öğrencilerimize ücretsiz dağıtacağız. Yine Kürtçe roman, şiir, öykü basımını belediyelerimiz destekleyecek. Kürtçe kitap basan yayınevlerini destekleyeceğiz ve bunları ücretsiz gençlerimize dağıtacağız. Herkes Kürtçe okusun, Kürtçe yazsın, anadiline sahip çıksın diye belediyelerimizin ne imkanı varsa halkımızın hizmetinde olacak. Halka sormadan, halkın onayını almadan, sivil toplum örgütleriyle, mahalle meclisleriyle, muhtarlarla, sendikalarla yani toplumun bütün bileşenleriyle ortak kararlar alınacak. Belediye ancak böyle yönetilirse demokratik olacak. Harcanan her kuruşun, her ay hesabı halka anlatılacak. Halk bunu bilecek. Kentin meydanlarında bu her an yayınlanacak. Belediye meclis toplantıları halka açık olacak. Bakın bunları niye uzun uzun anlatıyorum. Bunların hepsi demokratik özerkliktir işte, kendi kendini yönetmektir işte. Kendi sorunlarımızı öz gücümüzle, birbirimize inanarak, güvenerek ancak biz çözeceğiz."
Güncelleme Tarihi: 20 Mart 2014, 10:46
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER