İçten, Mehmet Akif'i Unutmadı

Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten, Mehmet Akif Ersoy’un ölümünün 77. yıl dönümü dolayısıyla yaptığı açıklamada Mehmet Akif Ersoy’un kalemi ile değil, gönül gözüyle yazan bir şair olduğunu...

İçten, Mehmet Akif'i Unutmadı
Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten, Mehmet Akif Ersoy’un ölümünün 77. yıl dönümü dolayısıyla yaptığı açıklamada Mehmet Akif Ersoy’un kalemi ile değil, gönül gözüyle yazan bir şair olduğunu söyledi.

Mehmet Akif Ersoy’un ölümsüz bir miras olduğunu ve bunu unutturmayacaklarını belirten Ak Parti Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten, Mehmet Akif’in sadece İstiklal Marşı’nın yazarı milli şair değil, şair olmanın çok ötesinde bir mütefekkir, bir münevver, bir gönül insanı olduğunu belirtti.

“AKİF’İN KALEMİ DENİZ, HAYATI GÖZYAŞIDIR”

Mehmet Akif Ersoy’un ne kadar derin bir kalem olduğunun anlatılamayacağını belirten Cuma İçten, merhum Akif’i hakkıyla anmanın, ona minnet borcunu ödemeyi gerektirdiğini dile getirdi. İçten, “Bir şaire ise minnet borcunu ödemenin en anlamlı yolu onu okuyarak, anlayarak, onu hissederek ödenebilir. Onu hakkıyla anmak ve ona layık olmak, Akif'i düşünceleriyle, dünya görüşüyle güç karşısındaki asil duruşuyla tanımayı gerektirir. Mehmet Akif Ersoy öyle bir vahadır ki onun kalemi deniz, hayatı ise gözyaşıdır. Gönüllerin şairi Akif, sadece parçalanan Osmanlı için değil, dünyadaki bütün mazlumlar ve mağdurlar için gözyaşı dökmüş, hepsinin sızısını yüreğinde hissetmiş bir şahsiyetti. Hicaz çöllerinde vatan görevi yaparken kalbinin her an Çanakkale ile birlikte attığını, zafer muştusunu alıncaya kadar çölün kızgın kumlarını gözyaşlarıyla suladığını, telgrafla zafer müjdesini aldığında da rabbine yalvardığını ve sevinç gözyaşları döktüğünü bilmeyenimiz var mı” dedi.

“BİR HİLAL UĞRUNA YA RAB”

Mehmet Akif Ersoy'un, işgale karşı çıktığı kadar yoksulluğa karşı da durduğunu belirten Ak Parti Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten, “Mehmet Akif Ersoy, bilimi yücelttiği kadar hikmeti de yüceltmiş, insan merkezli bir medeniyeti övmüştür. Akif, Çanakkale dediği kadar İstanbul, Ankara, İzmir, Diyarbakır; Kurtuluş Savaşı dediği kadar Filistin, Medine, Kahire demiştir. Pakistan'ı, Bangladeş'i, Kosova'yı, Arnavutluk'u, Makedonya'yı ve Bosna'yı dilinden düşürmemiştir. Bir şiir sohbetinde Mısır'ın ünlü şairi İbrahim Sabri'ye, Türkiye'nin en büyük şairinin kim olduğu sorulur. İbrahim Sabri de Çanakkale şiirini okumaya başlar ve şu mısralar dilinden dökülür ‘'Şüheda gövdesi bir baksana, dağlar, taşlar. O rüku olmasa, dünyada eğilmez başlar. Vurulup tertemiz alnından uzanmış yatıyor; Bir hilal uğruna ya Rab, ne güneşler batıyor’ diyerek Mehmet Akif Ersoy’u anlatıyor” diye konuştu.

“MEHMET AKİF ERSOY’UN MİRASI BİZİM İÇİN ÇOK DEĞERLİDİR”

William Shakespeare’nın İngilizler için ne demekse, Moliere’nin Fransızlar için ne demekse Mehmet Akif Ersoy’un kendileri için daha fazlası olduğunu belirten Cuma İçten, açıklamalarını şöyle sürdürdü:

“Safahat’ı, Hakkın Sesleri’ni, Asım’ı, Bülbül’ü ve daha nicelerini unutmak mümkün müdür? Bunlar her biri yeri doldurulamayacak kadar önemli ve evrensel eserlerdir. Ama hepsinden önemlisi Mehmet Akif'e sahip çıkmak kadar, onun fikrine de sahip çıkmaktır. Mehmet Akif Ersoy’un ölümsüz karakteri Asım’ın dediği gibi, ‘Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem. Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem. Üç buçuk soysuzun ardında zağarlık yapamam. Hele hak namına haksızlığa ölsem tapamam. Doğduğumdan beridir aşıkım istiklale. Bana hiç tasmalık etmiş değil altın lale. Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım. Zalimin hasmıyım amma severim mazlumu’ dizeleri bu şairin ne kadar değerli olduğunu göstermektedir. Ölümsüz şairimiz Mehmet Akif Ersoy’u hürmetle, minnetle, rahmetle anıyor ve millet olarak bir kez daha şükranlarımızı sunuyoruz”.

Güncelleme Tarihi: 28 Aralık 2013, 13:19
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER