Rantınız Batsın!

12 bin yıllık tarihi kalıntıları içerisinde barındıran İç Kale'nin "açık hava müzesine" dönüştürme projesi 13 yıldır bitirilmiyor. Milyonlarca liranın harcanmasına rağmen bitimi yılan hikayesine dönerken, ortaya atılan farklı iddialar ise kısır döngüye neden oluyor.

Rantınız Batsın!
12 bin yıllık tarihin tüm kalıntıları yıllardır kapalı olan Arkeoloji Müzesinde saklı dururken; bu eserlerin taşınacağı, ancak 13 yıldır bir türlü tamamlanamayan, Kültür ve Turizm eski Bakanı Ertuğrul Günay'ın da 'Ömrümü yedi' dediği İç Kale Projesi, ortaya atılan farklı iddialarla kısır döngüye dönüştü.
 
Kanuni Sultan Süleyman'ın 16 burç ve 2 yeni kapı ekleterek genişlettiği tarihi İç kale, günümüze kadar Adliye, Jandarma, Cezaevi ve Jitem'in merkezi olarak kullanıldı. Yapılan kazılarda 13'üncü yüzyılın başlarına ait Arkutoğulları sarayının kalıntıları bulunan İç kalede bir de Saint George kilisesi bulunuyor. 2000 yılında hazırlanan proje kapsamında kurumlar tarafından boşaltılan tarihi iç kalenin, dünya standartlarında Arkeoloji Müzesi, Taş Eserler Müzesi, Müze Kafeterya, Kilise, Sanat Galerisi ve Kongre Merkezi olarak kullanılması kararlaştırıldı.
 
Yetersizlik nedeniyle yıllardır kapalı olan ve 12 bin yıllık tarihin tüm kanıtlarını barındıran mevcut Arkeoloji Müzesi'ndeki eserler buraya taşınmayı beklerken, 2000 yılından beri görev yapan tüm Kültür ve Turizm Bakanları ile Valilerin, İç kalede dünya standartlarında müze yapacaklarını söylemelerine rağmen, proje 13 yıldır tamamlanamadı.
 
OTEL, ALIŞVERİŞ MERKEZİ VE İNANÇ MERKEZİ İSTENDİ
İlerlemesi ile cazibesi artan İç kale projesi ile yeni tartışmalar ve iddiaları da beraberinde getirdi. Diyarbakır'da bazı çevreler alanın müze olmasının mekanı öldüreceğini öne sürüp, "ticari ve ranta" dönük, otel, alışveriş merkezi olması gerektiğini savunurken; kentin bir çok kesimi de, Hz. Süleyman Cami ve 27 sahabe mezarı nedeniyle bu alanın inanç merkezi olması gerektiğini söyleyip, bu doğrultuda hazırladıkları projeleri bakanlığa ve her gelen yeni valiye kabul ettirmeye çalıştı.
Artuklu kemerinin iç kısmının müze olacağına ve değiştirilemeyeceğinin ortaya çıkması ile söz konusu çevrelerin bu kez İç kalenin alt bölümünde Hz. Süleyman Camisi'nin çevresinin inanç merkezine dönüştürülmesi için çaba sarf etti. İç kale müze projesinde söz konusu bölge Arkelojik alan olarak planlanırken, bu kez yapılan kazılarda ortaya çıkan kemerli bir yapının cami olduğu iddiasıyla, tescil edilmesi için Koruma Kuruluna başvuruldu.
 
CAMİ DEĞİL, DEĞİRMENMİŞ!

Müzeden rapor isteyen Diyarbakır Koruma Kurulu, buranın cami olmadığını, 1930 yılı tapu kayıtlarında değirmen olarak tescillendiğini, yapıda bu nedenle su kanallarının olduğunu, cami planı göstermediğini, bu nedenle camii olmayan bir yapının cami olarak tescillenmesinin tarihi yanıltma olacağını öne sürdü. Kemerli yapının cami değil değirmen olduğu yönündeki ısrarlı iddianın sahibi olan dönemin Diyarbakır Müze Müdürü Nevin Soyukaya, bir süre önce Kars Kültür Varlıklarını Koruma Müdürlüğü'ne atandı.
Diyarbakır Surlarının UNESCO uluslararası kültür mirası listesine alınması için Cumhurbaşkanlığı himayesinde başlatılan çalışmalarda siyasi görüş ve bürokratik işlemler nedeniyle, ağır aksak yürüyor. Müze Müdürü Nevin Soyukaya'nın görevden alınmasından sonra, müzede en eski olan ve yürütülen tüm projelerde bilgi sahibi Arkeolog Şeref Yumruk Diyarbakır Koruma Kurulu'na tayin edildi.
 
İHALELER 10 KEZ İPTAL EDİLDİ

Mimarlar Odası Diyarbakır Şube Başkanı Necati Pirinçioğlu, İç kale projesinin 13 yıldır tamamlanamamasının birçok nedeni olduğunu, çünkü söz konusu yerin kentin doğduğu bir alan olması nedeniyle surlardan bile önemli olduğunu belirterek şunları söyledi:
"Müze olması isabetli bir karardı. Ancak, çalışmaların çok hasas yapılması gerekirdi. Ne proje aşamasında, ne de uygulamada buna dikkat edilmiyor. Yapılan bazı ihaleler 10 kez iptal edildi. Proje en az 10 kez değiştirildi."
 
GÜNAY'IN 'ÖMRÜMÜ YEDİ' DEDİĞİ PROJE

Görevden alınana kadar Diyarbakır'daki İç kale projesi ile yakından ilgilenen ve her bölge gezisinde muhakkak Diyarbakır'a gelerek İç Kale'yi gezen eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay bir gezisinde gazetecilerin, "İç kale'de çalışmalar neden yavaş ilerliyor" sorusu üzerine şöyle demişti: "Burası benim ömrümü yedi. Bölgede nitelikli iş yapma konusunda ciddi sıkıntılarımız var. İşi denetlemezseniz, hangi malzeme kullanılmış gibi ayrıntılara bakmazsanız, bu tür aksaklıklar oluyor. Ben buraya üç ayda bir geliyorum. Buradaki her türlü ayrıntıyı biliyorum, ama çok ağır ilerlemekten ben de ciddi bir şekilde şikayetçiyim."
Bazı çevreler için adeta rant projesi haline gelen İç kalenin son yapılan ihalesinin ise ağustos ayında iptal edilmesi, projenin bitirilmesine belirsizlik kadarken, bugüne kadar yapılan proje, ihaleler ve harcanan para miktarıyla, benzer 10 projenin bitirilebilineceği ifade edildi.
 
JİTEM'İN MERKEZ KARARGAHIYDI

Faili meçhul cinayet, gözaltı ve işkencelerın mekanı olarak anılan ve JİTEM'in uzun yıllar kullandığı İçkale ve çevresindeki tarihi yapıların 13 yıldan buyana inşaat alanı olarak gözükmesi, Diyarbakır'ın turizmi açısından da büyük kayıplara neden olduğu bildirildi. Özellikle inanç turizmiyle, Hazreti Süleyman Camii ve 27 sahabenin bulunduğu mekanın ziyareti güçlükle yapılırken, bu bölgedeki metruk yapılar ve yolların bozukluğu da büyük tehlike oluşturuyor.
 
SEMT SAKİNLERİ TEPKİ GÖSTERİYOR

Öte yandan, İçkale'nin bulunduğu alandaki semt sakinleri de, buradaki belirsizliğe büyük tepki gösteriyor. Vatandaşlar şöyle dedi: "Buraya hergün kıravatlı, korumalı, kalabalık heyetler geliyor. Geziyorlar, bakıp gidiyorlar. Sonra, bir iki sadece bir iki kişi, gelip çalışıyor. Diyorlar ki, onarım yapıyoruz, restorasyon yapıyoruz. Burası böylemi, bitirilecek. 13 yıldır, daha bir şey yapılmış değil. Duyuyoruz, ihalelerin peşkeş çekildiği, birilerinin servetine servet kattığı. Artık, kimse İçkale ne zaman bitirilecek, ne olacak demiyor. Biz artık diyoruz ki, bu yasaklı alandan ne zaman kurtulacağız." Bölgedeki esnaflar da yaşanan duruma tepki gösterirken, ticaret yapamaz hale geldiklerini söyledi.
 
İHALELER VE PROJELER SORGULANSIN

İsmini vermek istemeyen bir yetkili, İçkale'deki belirsizliği üç nedene bağlayarak, yetkili makamlara çağrıda bulundu. "13 yıldır sözde bitirilecek. Kaç bakan, kaç vali, kaç Kültür ve Turizm İl Müdürü değişti. Ve kaç kez, projeler değişti, hangi ihaleler kaz kez tekrar edildi. Bir ihale 10 kez iptal ediliyorsa, bunun nedeni sorgulanmalı. Üç neden bu işi, sektöye uğratıyor. Birincisi, ihale peşkeşliği, ikincisi rant temini, üçüncüsü ise siyasi ve politize olmuşluk var. Tüm bunlar savcılık, polis ve idari bir soruşturmayla gün yüzüne çıkar. Diyarbakır Koruma Kurulu'na sunulan projeler neden ikide bir değiştirilir, ya da müteahhitin isteği doğrultusunda yenilenir. Kurul kimlerden oluşuyor belli değil." Aynı yetkili, Diyarbakır Ulu Cami restorasyonunda yaşanan ve savcılığa intikal iddiaları örnek vererek, hükümet üyelerini de eleştirdi.

DİYARBAKIR SÖZ GAZETESİ

Güncelleme Tarihi: 23 Eylül 2013, 13:53
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER