SUR’UN MASUM ÇOCUKLARI

HABER ÖZEL:AHMET BEŞENK Diyarbakır’ın Sur ilçesinde yaşanan ve 107 gün süren olaylardan en çok etkilenen ve travmalar geçiren çocuklar oldu. 4 ay boyunca korku ve panik ile yaşayan çocuklar şimdilerde ise korkuların bir zamanlar hakim olduğu sokaklarda şarkılar söyleyerek konsere hazırlanıyorlar. Müzik ile rahatlayan çocuklardan biri olan 13 yaşındaki İlayda’nın söyledikleri ise beklide cümlelerle tarif edilemeyecek ağır bir yaşamın yükünü özetliyordu. İlayda, çok korktuğunda mermilerin gelemeyeceği bir yerde kardeşine sarılarak, karanlıkta kaldığı günleri anlatınca gözyaşlarını tutamadı.

SUR’UN MASUM ÇOCUKLARI

 Sur ilçesinde yaşanan çatışmalı sürecin travmatik etkilerinden kurtulmaya çalışan çocuklar ruhlarında açılan kesikleri iyileştirmek için yoğun sosyal aktivitelerle rehabilite oluyorlar.

 

Sur içinde bulunan Ziya Gökalp İlk okulunun fedakar öğretmenlerinden olan Meltem Macit, zamanının büyük bir bölümünü Sur’da yaşayan çocuklar için harcıyor. Sur ilçesinde oturan ve okuyan çocuklar 24 Mayıs tarihinde düzenleyecekleri bir konserle görücüye çıkacakken, o dönem yaşananları anlatan çocuklar ise duygusal bir atmosfer oluşturdular.

 

‘BİR ÖĞRETMEN RUHU İYİLEŞTİREBİLİYOR’

Sur ilçesi, Dörtyol mevkiinde bunan Ziya Gökalp İlkokulu Müzik Öğretmeni, aynı zamanda ses sanatçısı İbrahim Macit’in kızı Meltem Macit, çocukların ruhlarında açılan yaraları müzik ile tedavi etmeye çalıştıklarını belirterek şunları kaydediyor: “Ben bu sokaklarda doğmuş ve büyümüş aynı zamanda müzisyen bir babanın kızıyım. Şu anda bulunduğumuz Sur içi bölgemizin manevi atmosferi huzur verici, tarihin içersinde ve tarihi bir okulun içersindeyiz. Bu manevi atmosfere bizlerde öğretmenler olarak bir nebze de olsa katkı sunmak istiyoruz, elimizden geldiğince. Çocuklarımız geçen sene yaşadıkları travmaları atlatabilmeleri için onların müzikle, sporla, kültürel aktivitelerle rehabilite olmaları lazım ki bunu yapmaya çalışıyoruz. Sur ilçesindeki hendek, barikat olaylarından çocuklarımız çok kötü etkilendiler, psikolojileri darmadağın olmuştu. Yaşadıkları travma derslerine yansıdı, psikolojik ortamlarına, ruh hallerine yansıdı, bu sene onlarla baş etmeye çalışıyoruz. Çocuklarımız yaşanan olumsuz olaylardan kaynaklı olarak halen korkuların yansımalarını yaşıyorlar, basit bir sesten dahi ürkebiliyorlar ama atlatıyorlar da yavaş, yavaş. Kendileri de bununla mücadele ediyorlar, bizde elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Ağır tahribatlara maruz kalan bu çocuklarımız bir taraftan kendilerini toparlarken bir taraftan da Sur’un muhteşem atmosferinde konser hazırlıkları yapıyorlar, bu onları çok fazla mutlu ediyor, onların gözündeki o mutluluk bana yansıyor. Ben de çok mutlu oluyorum. Çocuklarımız 24 Mayıs tarihinde henüz salonu tam netleştiremedik fakat bildireceğiz. Çocuklarımızın verecekleri konserde enstrümanlar çalacaklar, Türk Halk Müziği ve Diyarbakır türküleri okuyacaklar. Ücretsiz olan konserimize tüm halkımızı bekliyoruz, en azından çocuklarımıza destek vermek amacı ile olda olmalarını arzu ediyoruz.” Dedi.

 

‘O KORKUYU TARİF EDEMİYORUM’

13 yaşındaki Sıla Acar, Sur ilçesinde yaşanan olaylar sırasında yaşadıklarını ve duygularını şu cümlelerle dile getirdi: “Sur’da yaşıyoruz, olayların olduğu dönemlerde bomba ve silah sesleri geldiği zaman tarif edilemez bir korku yaşıyordum. Her an başımıza bir şey gelecek diye düşünüyordum. Çok korktuğum zamanlar saklanacak yer arıyordum. Ailem pencerelerin önünden geçmeyin, eğilin, saklanın mermi gelebilir diyordu, bizde o odalara gitmiyorduk, sadece bizi koruyabilecek yerlerde saklanıyorduk, şu an anlatamıyorum, o korkuyu tarif edemiyorum, hissettiklerimi, çok kötüydü. Şimdi ise şarkılar söylüyoruz, konsere hazırlanıyoruz, pek fazla bir korku hissetmiyorum, şimdi çok rahatım, çok mutluyum.” Dedi.

 

‘KARDEŞİMLE BİRBİRİMİZE SARILIRDIK’

13 yaşındaki İlayda Güzelses ise şu anda korkudan uzak bir hayatlarının olmasından mutluluk duyduklarını belirterek duygularını şöyle ifade etti:: “Olayların başladığı dönemlerde Saraykapı semtinde oturuyorduk, elektriğimiz, suyumuz kesilmişti, hiçbir şey yapamıyorduk, öyle mağdur kalmıştık. Hep korku ve tedirginlik içindeydik, hep öyleydi, dışarı dahi çıkamıyorduk. Evden çıktığımız zamanlar bir şey olmasın diye hep duvar diplerinden giderdik. Evde olduğumuz zamanlar kardeşim ile birlikte hep saklanırdık, birbirimize sarılırdık korkudan. Şimdi çok iyi, korkularım, tedirginliğim var tekrar olur diye ama böyle kalmasını istiyoruz. O günleri artık yaşamak istemiyorum.” Dedi.

 

‘ŞİMDİ DAHA İYİ YAŞIYORUZ’

Uğur Doğan (11) ise elektriksiz, susuz kaldıkları korku dolu günleri şöyle özetledi: “O zaman elektriklerimiz, suyumuz yoktu, zaman hiç geçmiyordu, çok ses geliyordu ve ben çok korkuyordum. Bir süre sonra oradan ayrılıp yengemlerin evlerine gittik, orada kaldık. Olaylar bittikten sonra geri döndük. Kardeşimle oynuyordu oda benim gibi çok korkmasın diye, bomba sesleri geldiğinde kardeşimi tutuyordum, sarılıyordum kendisine. Şimdi daha iyi yaşıyoruz, olaylar yok, daha rahatım, mutluyum.

 

‘KAPILARIMIZ ÇOCUKLARIMIZA SONUNA KADAR AÇIK’

Diyarbakır Kültür ve Turizm, Musiki Dernek Başkanı Kenan Aksu, Sur’da yaşanan çatışmalı süreçten en çok olumsuz etkilenenlerin çocuklar olduğunu işaret ederek: “Sur içinde, Cahit Sıtkı Tarancı müzemizin hemen yanındaki tarihi dernek binamızı çocuklarımıza dönem, dönem tahsis ediyoruz. Sur’da yaşayan çocuklarımızın rehabilitesi için yapılan etkinliklerinde kendilerine elimizden geldikçe destek olmaya çalışıyoruz. Bu çocuklarımızın her alanda desteklenmesi gerekiyor, büyük travmalar yaşadılar.Geçen yıllarda Sur’da yaşanan olaylardan dolayı  özellikle çocuklarımızın psikolojileri bozulmuştu, hayata tekrar dört elle sarılmaları için çok yönlü faaliyetlerinin olması gerekiyor. Şu anda biz onlardan birisini yapmaya çalışıyoruz, bu çocuklarımızı, gençlerimizi alıp burada musiki ile topluma tekrar kazanılmaları için elimizden geleni yapıyoruz. Bir STK olarak biz elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz.” Dedi.  

Güncelleme Tarihi: 04 Mayıs 2017, 16:04
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER