AK Parti Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu, İHA muhabirine gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Önceki gün İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen Ergenekon davasında çıkan karar, çözüm süreci ve Suriye’de PYD ile El Nusra arasında yaşanan çatışma konularını değerlendiren Ensarioğlu, Ergenekon davasında verilen kararın, Türkiye’nin geleceği için hayırlı olacağını söyledi.

Türkiye’de artık hukuk karşısında herkesin hesap verebilir duruma geldiğini anlatan Ensarioğlu, şöyle konuştu: "Yani burada kim ne kadar suçluydu verilen kararlar nasıldır bunun tabi ki yorumu bize düşmez. Ancak, Türkiye’nin geleceği açısından hayırlı olacaktır. Artık herkes kanun karşısında hukuk karşısında hesap verebilir duruma geldi. Halkın iradesinin üzerinde herhangi bir derin devlet gizli gücün bundan sonra kabul edilemeyeceği anlamına gelir. O yüzden Türkiye için hayırlı bir süreçtir. Darbeye teşebbüsün yasalarımızdaki karşılığı müebbet cezadır. Bunun dışında da birçok sanık farklı cezalar aldı. Bunlarda demek ki darbeye teşebbüs değil de bu örgütün içinde bir şekilde bir vasıtayla bulundukları ve bu suça iştirak ettikleri şeklinde kabul edilip farklı cezalar verilmiş ve bunun gereği olarak da belli bir müddet yattıkları için kaçabilme veyahut kalan cezaları az olduğu için bunlar tahliye edildi. Yargıtay onarsa eğer bu cezaları kalan sürelerini gelir çekerler."

Cumhuriyet Halk Partisi’nin Ergenekon davasında verilen kararın ardında ‘mahkemeyi ve kararı tanımıyoruz’ sözlerine tepki gösteren Ensarioğlu, muhalefetin bunlardan medet umduğunu ifade etti. CHP’nin halktan kopuk bir muhalefet olduğunu dile getiren Ensarioğlu, şunları söyledi: “Bu güne kadar bu çeteler sayesinde ayakta kalan ve bu çeteler sayesinde iktidar olabilen, iktidar olamasa dahi gücü elinde bulunduran bu muhalefetin devlet içindeki ayağı artık kopmuştur. Bu muhalefet kendini düzeltip ya artık halk adına siyaset yapacaktır yahut da onlarla birlikte tarihin köşesinde yerini bulacaktır.”

"ÇÖZÜM SÜRECİNİ HALK SAHİPLENDİ"

Çözüm süreci ile ilgili de konuşan Ensarioğlu, çözüm sürecini halkın sahiplendiğini ifade ederek, TBMM’nin açılmasıyla AK Parti hükümetinin yaptığı hazırlıkların hayata geçeceğini söyledi.

Bölgenin sıkıntılı bir bölge olduğunu anlatan Ensarioğlu, özellikle Ortadoğu’daki bugün kü süreç ve uluslararası güçler, Türkiye’nin konumundan rahatsız olanlar, Türkiye’yi bu çatışmanın içine çekmek ve Türkiye’de mevcut çatışmayı sürdürmek isteyeceklerini anlattı. Böyle bir riskin her zaman olduğunu belirten Ensarioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "bütün bunlar hesap edilerek bu defa çok daha sağlıklı bir şekilde yürütülen bir süreç var. Bu süreci halk sahiplendi en azından bunun için başarıya ulaşacağı kanaati hakim hepimizde. Tabi şu anda ikinci aşama sağlıklı bir şekilde devam ediyor. Bir ara tereddüt ve bir takım kaygılarla yavaş yürüyordu şimdi sağlıklı bir şekilde ikinci aşama devam ediyor. Meclis açıldıktan sonra hükümetimizin yapmış olduğu hazırlıkları hızlı bir şekilde hayata geçirip ondan sonra normalleşme süreci dediğimiz 3. Aşamaya ve artık tamamen bırakılmasıyla ilgili bu aşamayı bu yıl sonuna doğru eylül ekim ayında inşallah yaşayacağız. Geri çekilmeler şu anda daha sağlıklı yürüyor.”

SURİYE'DEKİ KÜRTLERİ ÇÖZÜM SÜRECİNDEN AYRI DÜŞÜNMEK MÜMKÜN DEĞİLDİR

Suriye’nin kuzeyinde PYD ile El Nusra örgütü arasında yaşanan çatışmalarda, çeşitli kesimlerin Türkiye’nin El Nusra’ya destek verdiği iddialarını da yanıtlayan Ensarioğlu, Türkiye’nin herhangi bir örgüte desteğinin olmadığına vurgu yaptı.

Türkiye’de yaşanan çözüm sürecinde Suriye’deki Kürtlerin ayrı düşünülmemesi gerektiğini aktaran Ensarioğlu, sözlerine şöyle devam etti: "Türkiye’nin El Nusra’ya desteği yok herkesin bildiği gibi açık bir şekilde muhaliflerin tümünün birlikteliğinden yana tavrı vardır. Asla herhangi bir örgüte herhangi bir kesime ayrı bir destek hele hele bunları Kürtlere karşı kullanmak gibi bir ne hükümetimizin ne devletin böyle bir tavrı olamaz ve kabul edilemez böyle bir şey yoktur bu tamamen gereksiz belli çevrelerin yaptığı bir takım propagandalardır. Burada Kürtler bizlerin hem soydaşları hem kardeşleridir hem de akrabalarıdır oradaki Kürtler ve oradaki Kürtlerin varlığı oradaki Kürtlerin konumu ve geleceği bizi çok yakından ilgilendirmektedir. En son PYD lideriyle İstanbul’da yapılan görüşmeler var. Dedikodular ve bir takım propagandalardan ziyade oradaki Kürtlerin geleceği de bugünkü çözüm süreciyle alakalı bir durumdur. Irak’taki ve Suriye'deki Kürtleri de bu çözüm sürecinden ayrı düşünmek mümkün değildir.”