Prof. Dr. Bircan, prostatın, erkeklerde, ergen dönemden itibaren büyüyerek görev yapmaya başlayan, ortalama 25 yaşına kadar fonksiyonları artan ve daha sonra faaliyetinde yavaş yavaş azalma görülen bir organ olduğunu söyledi. Yaşla birlikte gelen aktif cinsel yaşam nedeniyle prostatla ilgili görülmeye başlayan hastalıkların da ortaya çıkabileceğini beliren Prof Dr. Bircan, prostat hastalıklarının genç ve orta yaşlarda daha çok iltihabi hastalıklar olarak kendini gösterdiğini dile getirdi. Prostatın ileri yaşlarda büyümeye bağlı olarak iyi huylu büyüme ve prostat kanserinin oluşabileceğini aktaran Prof. Dr. Bircan, "Prostat hastalıkları ve kanserleri çok değişik derecelerde görülebilir. Özellikle iyi huylu prostat büyümesi bazen hastada herhangi bir soruna neden olmazken, özellikle prostat kanseri erken dönemde tespit edilmediğinde yaşamı tehdit edici sonuçlara neden olabilir" dedi.
Prostatın büyüyerek idrar akışını yavaşlatmasına ya da tamamen tıkanmasına yol açan kanser olmayan büyümelerin, idrar yolu iltihabının gelişip ilerlemesine ve kanama olasılığının artmasına da neden olabileceğini vurgulayan Prof. Dr. Bircan, şöyle dedi:
"Prostat kanseri ise sessiz ve sinsi seyreden bir hastalıktır. Kanser hastada idrar yolu şikayetlerine, hastalığın geç evresinde yol açmaktadır. Bu nedenle idrar yolu sorunları nedeniyle doktora başvuran kişilerde, kanser hastalığının ileri evreye ulaşmış olduğu belirlenmektedir. Prostat kontrolünde total Prostat Spesifik Antijen seviyesinin ölçülmesi ve rektal yoldan prostatın muayenesi gereklidir. Bu şekilde prostatın büyüklük ve kıvamı açısından değerlendirilmesi de mümkün olmaktadır. Çünkü prostatın sertliği kanser açısından uyarıcı bir bulgudur ve bu sertliği tespit etmenin elle muayene dışında bir yolu bulunmamaktadır. Bunun yanında hastadan gerekli görüldüğünde idrar tetkiki, kreatinin ve idrar akımının hızının ölçümü, ultrasonografi ve PSA'nın diğer alt tipleri ile ilgili tahliller de istenmektedir."
HABERLER
Güncelleme Tarihi: 08 Ekim 2013, 14:21
