Siyasilerden Seçim Öncesi Çağrı: "Kazanan Çözüm Süreci Olsun"

Güneydoğu çözüm süreci sayesinde 30 yıl aradan sonra ilk kez seçime şiddetin gölgesi olmadan girmeye hazırlanıyor 30 Mart'taki seçimlerde kazananın siyaset değil, çözüm süreci olmasını isteyen siyasi parti yöneticileri çözüm sürecinin ruhuna uygun bir seçim stratejisi için üyelerine sürekli sağduyu çağrısında bulunuyor AK Parti Diyarbakır İl Başkanı Altaç: "Seçimde kaybeden çözüm süreci olmasın.

Siyasilerden Seçim Öncesi Çağrı:
 Güneydoğu çözüm süreci sayesinde 30 yıl aradan sonra ilk kez seçimlere şiddetin gölgesi olmadan girmeye hazırlanıyor. Siyasi partiler, 30 Mart'taki seçimde kazananın siyaset değil, çözüm süreci olmasını istiyor.
Seçim çalışmalarında zaman zaman gerginlikler yaşansa da, parti yöneticileri sağlanan barış ve huzur ortamının devamı için çözüm sürecinin ruhuna uygun bir seçim stratejisi yürütülmesi adına üyelerine sürekli sağduyu çağrısı yapıyor.  

Ak Parti Diyarbakır İl Başkanı Aydın Altaç, AA muhabirine, 30 yıl aradan sonra bölgede çatışma ortamının olmadığı, kan ve gözyaşının akmadığı, vatandaşın barış ve sükunet içerisinde olduğu bir dönemde seçime gidildiğini söyledi.

Altaç, çözüm süreciyle bölgede oluşan iklime herkesin sahip çıkması gerektiğini vurgulayarak, "Olası provokasyonlara karşı sağduyulu olup, ilimizin, bölgemizin, ülkemizin, huzur ve güven ortamı ile kardeşlik bağlarını güçlendirip, geliştirecek çalışmalar yapmalıyız. Parti olarak bu iklimin tüm ülkede oluşması için çabamızı ortaya koyuyoruz" dedi.

"Seçimde kaybeden çözüm süreci olmasın"

Son bir yılda huzur ve güven ortamının bölgede sağlanmış olmasının mutluluğunu yaşadıklarını kaydeden Altaç, şöyle dedi:

"Münferit olaylar olacaktır. Ancak her şeye rağmen sağduyulu şekilde çözüm sürecinin getirdiği ortamı kalıcı hale getirmek için çaba göstermeliyiz. Bunun kolay sağlanmadığının farkında olmak gerekir. Kaybetmek çok kolay. Biz inşa sürecine bakmak zorundayız. Seçimde kaybeden çözüm süreci olmasın. Parti olarak derdimiz, seçimde birilerini yenmek değil. Ülke genelinde oluşacak ortamı, iklimi, kardeşliği önemsiyoruz. Varsın seçimi kaybedelim ama Türkiye kazansın. Ancak hiç olmadığımız kadar da yerel seçimlerde iddialıyız. Bundan sonra ideolojik, etnik temele dayalı siyasetin, sloganvari yöntemlerin bu bölgede sökmeyeceğini düşünüyoruz."

"İnsanlar artık yarının hesabını yapmıyor"

Altaç, bölgede insanların yarının hesabını yaptığı günlerin geride kaldığını ifade ederek, "İnsanlar artık yarının hesabını yapmıyor. 2023'ün hesabını yapıyor" dedi.

Bölgede 2053'ü düşünen vatandaşların olduğunu vurgulayan Altaç, "Ülkede artık kardeş kanı akmıyor. Bölgede şiddet unsurları bitti. Kimsenin bunu tekrar siyaset malzemesi yapmaması gerekir. Çözüm sürecinin devamı için elimizden gelen çaba ve gayreti gösteriyoruz" diye konuştu.

"İlk kez demokratik bir ortamda seçime hazırlanıyoruz"

BDP Diyarbakır İl Başkanı ZÜBEYDE ZÜMRÜT de, bu yılın tarihsel bir süreç olduğunu, bu süreçte seçime girmenin Türkler ve Kürtler açısından önemli ve tarihi olduğunu söyledi.

"Yıllardır Türkiye'de seçim süreçleri yaşadık. Geçmişte hep çatışmalı ortamlarda seçimi yaşadık. Seçim süreçlerinde Kürtler çok ciddi sıkıntılar ve zorluklarla karşı karşıya kaldı" ifadelerini kullanan Zümrüt, bu yıl ki seçimlerin barışçıl ortamda yapılmasının süreçle ilişkili olduğunu vurguladı.

Zümrüt, bu sürecin Türkiye'deki tüm halklar ve seçime girenler için önemine dikkati çekerek, BDP olarak bunun heyecanını yaşadıklarını aktardı.

2014 yılı seçimini önemsediklerini dile getiren Zümrüt, "Bu kazanımların bir bütün olarak demokratik sürece evrilmesi, buna hizmet etmesi için 30 Mart'tan sonra tüm halkların gündeminin çözüm süreci olması gerekiyor" dedi.

"Karakol noktalarında saatlerce bekletilirdik"

"İlk kez demokratik bir ortamda seçime hazırlanıyoruz" diyen Zümrüt, şunları kaydetti:

"1990'lı yıllarda seçime hazırlanırken örgütlenme için ilçe ziyaretlerimizde karakol noktalarında saatlerce bekletilirdik. İlçeye ulaşmak günümüzü, saatlerimizi alırdı. Artık rahatlıkla çalışmalarımızı yürütüyoruz. Örgütlenme çalışmalarında bugüne kadar herhangi bir sıkıntıyla karşılaşmadık. Kürtler bugüne kadar demokratik bir ortamda hiçbir zaman seçimi götüremedi. Bu yıl ki seçimin havası farklı. Farklı bir duygu ve yaklaşım var."

Zümrüt, tüm etkinliklerde hep sağduyu çağrısında bulunduklarını ifade ederek, BDP'nin tavrının bu konuda net olduğunu söyledi.

Hiçbir zaman tahrik edici söz ve cümlelerden yana olmadıklarını kaydeden Zümrüt, "Seçim sürecinde ufak çapta sıkıntılar olmuştur. Önemli olan bu konuda herkesin sağduyulu olmasıdır. BDP bölgede neden ufak tefek tartışmalar içine girsin ki? Bizim politikamız bir bütün olarak barışçıl ve demokratik bir seçimin geçmesi çabasıdır" şeklinde konuştu.

Son bir yıldır Türkiye'de çatışmaların olmadığına dikkati çeken Zümrüt, herkesin bu sürecin arkasında olduğunu belirtti.

Zümrüt, herkesin, "Bu süreci nasıl ileriye götürebiliriz?" çabasında olduğunu anlatarak, "Başlatılan demokratik sürecin artık anayasal güvence altına alınabilecek demokratik hakların ve taleplerin olabilmesi gerekiyor. Bundan sonra hiçbir halkın acı yaşamaması için herkesin bu süreç için elinden geleni yapması gerekiyor. Kazanan kim olursa olsun çözüm süreci için çok çalışması gerekiyor. Bu seçimde kazanan demokratik çözüm süreci olmalı" ifadelerini kullandı.

"Bu seçim ortamında çatışma istemiyoruz"

Hüda-Par İl Başkanı Şehmus Tanrıkulu ise, halkın huzurlu bir şekilde, bayram havasında seçimi karşılamasını ve özgür iradeleriyle oy kullanmasını arzu ettiklerini söyledi.

Seçim sürecinin çözüm sürecinde gerçekleşiyor olmasının memnun edici olduğunu vurgulayan Tanrıkulu, çözüm sürecini başından bu yana desteklediklerini belirtti.

Tanrıkulu, geçmişte yaşanan mağduriyetlerin yeniden yaşanmasını istemediklerini dile getirerek, şöyle konuştu:

"Partimiz 13 ayda kuruldu. Ancak 20'den fazla saldırıya uğradı ve failleri bulunamadı. Bu saldırılara rağmen her zaman üyelerimizi ve halkı sağduyuya davet ettik, etmeye devam ediyoruz. Bu seçim ortamında çatışma istemiyoruz. Silahların ve çatışmanın olmadığı bir ortamda insanlar kendi fikirlerini ifade etsinler, halk da özgür iradesini sandığa yansıtsın istiyoruz. Çatışmanın olmaması siyasi partiler açısından seçimin rahat geçmesi için bir avantajdır."

"Demokratikleşme süreci iyi işliyor"

"AK Parti'nin hükümete gelmesiyle Türkiye'de normalleşme veya diğer ismiyle demokratikleşme süreci geçmişe oranla iyi işliyor" şeklinde konuşan Tanrıkulu, şunları kaydetti:

"2002 yılından bu yana Türkiye'de insan haklarına aykırı birçok kanun değişti veya değiştirilmeye çalışıldı. Atılan adımlar tam anlamıyla yeterli olmasa da geçmişe kıyasla taktir edilecek kanunlar çıkarıldı, normalleşme adımları atıldı. Hükümetin attığı olumlu adımları hep takdir ettik, yanlışları belirttik. Parti olarak huzur ortamının devamı için her zaman sağduyu çağrısında bulunuyor, çözüm sürecini destekliyoruz. Bu çağrıyı da sözlü ve fiili yapıyoruz. Partimize yönelik saldırılara karşı sağduyumuzu hep koruduk. 1990'lı yılların çatışma ortamını isteyen derin yapıların olduğunu biliyoruz. Bunun önüne geçmek, bu oyunu bozmak için girişimlerimiz oldu. Bu halkı çatıştırmak isteyen ve bundan nemalanmak isteyenler var. Seçimde de seçimden sonra da silahların sustuğu, herkesin inanç ve kimlik noktasında hakkının verildiği bir Türkiye arzuluyor bunun için çalışıyoruz. Bu konudaki çalışmalara da katkı sunmaya hazırız." -
Güncelleme Tarihi: 18 Şubat 2014, 11:39
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER