Terzilik Mesleği Tarih Oluyor

Teknolojinin ilerlemesiyle birlikte fabrikasyon üretime geçen giyim sektörünün temel taşları terziler, sadık müşterileriyle ayakta kalmaya çalışıyor.

Terzilik Mesleği Tarih Oluyor
Diyarbakır'ın Yenişehir İlçesi Ofis semtinde 45 yıllık iş yeri olan Terzi Nadir'in sahibi ve ustası Emrullah Kaya, son yıllarda terzilik sektöründe büyük bir gerileme olduğunu söyledi. 25 yıldan beri terzilik mesleğiyle uğraştığını açıklayan Kaya, "Benim mesleğe başladığım dönemlerde bir terzinin aylık Kazancı bir memurun aylık maaşının 3-4 katıydı. Şimdi ise bir terzi bir memurun aylık kazancının ancak yüzde 25-30 kadar kazanabiliyor" dedi.

"ARTIK TERZİ DEĞİL, SÖKÜKÇÜ, PAÇACIYIZ"

"Çok güzel işler yapıyorduk. Ayda 30-40 takım elbise dikiyorduk. O dönemlerde bayram öncesi 40-50 takım elbise dikerken, şimdiler de ise bu sayı 2-3'e kadar düştü" diyen Terzi Kaya, Diyarbakır'da terzilere değer verilmediğini ifade ederek, "Takım elbise diktiren birkaç müşterinin dışında hazır giyimcilerin gönderdiği pantolon paçası, fermuar gibi ufak tefek işler yapıyoruz. Yani artık ismimiz terzi olsa bile bir sökükçü veya paçacıyız. Gerçi bu işlerde artık son dönemlerde oldukça azaldı. Şu anda meslekte çalıştıracak eleman da bulamıyoruz. Terzi mesleği kötüye gidiyor" diye konuştu.

MESLEK TE ALTIN DA ELDE KALDI

Mesleğe 'Sanat altın bileziktir' atasözü ile başladığını belirten Kaya, ancak mesleğin altının elde kaldığını ve bir değerinin kalmadığını söyledi. Kaya, "Ben 25 yıl önce ustalarımın yanında işe başlarken, terzilik çok güzide bir meslekti. Ama bu günlerde mesleğin tadı kalmadı. Benim ustam bana 'Meslek altın bileziktir' derdi. Şimdi ise mesleğin altını değer kaybederek elde kaldı. Terzilere artık ilgi yok" şeklinde konuştu.

DİYARBAKIR'DA TERZİ YETİŞMİYOR

"Terzilik mesleğine artık ilgi yok. Burada çalışacak ve işi öğrenecek eleman bulmakta zorlanıyoruz" diyerek mesleği öğretecek bir çırak bulamadığını dile getiren Kaya, "Böyle devam ederse yeni terziler yetişmeyecek. Belki de kısa bir süre sonra terzilik mesleği tarihe karışacak. Çünkü artık kimse terzilik yapmıyor. Şimdiki gençler bu mesleği istemiyor. Durum böyle olunca yeni yani genç terziler yetişmiyor. Ben de bu mesleğin son nesli olabilirim. Geçmişte Mehmet Çelen, Bayram Selvi Topuz, Abdullah Kaya, Abdulsemet Kaya gibi ünlü terziler vardı. Bizler onların bizleri yanına alması için neler yapardık neler. Sağ olsunlar bize öğrettiler mesleği ancak biz öğretecek birilerini bulamıyoruz" dedi.

"KUMAŞ VE İŞÇİLİĞİMİZ BİR OLAMAZ"

Hazır giyimde kullanılan kumaşın ne marka olduğunun belli olmadığını dile getiren Terzi Emrullah Kaya devamında şunları söyledi:

"Hazır giyimdeki kumaşlar ile bizim kullandığımız kumaşlar arasında dünya kadar fark vardır. Bizim kullandığımız kumaşlar müşterimizin isteğine göre en iyileri olurken, hazır giyimde maliyeti düşürmek adına idare eder kumaşlar kullanılıyor. Biz bir takım elbiseyi 350-400 lira arısında değişen fiyatlarda dikiyoruz. Eğer benim kullandığım kumaşın aynı kumaş kullanılması durumunda hazır giyimde aynı takım elbise 500 liradan aşağı değildir. Mesela aynı kalitedeki bir pantolonu biz 90-95 liraya dikerken, hazır giyimde aynı pantolon 150 liradan kesinlikle aşağı değildir. Hem pahalı hem pahalı olmasının yanında iyi bir terzilik işi iyi bir işçilik yoktur. Biz yaptığımız ürünün arkasında çürüyene kadar duruyoruz. Müşteri giydi belli zaman sonra geliyor. 'şurası artık bol geliyor' veya 'şurası dar' şeklinde şikayetlerle geldiğinde biz isteğine göre yeniden elden geçiriyoruz. Yani beyaz eşyada verilen garanti gibi garanti veriyoruz"
Güncelleme Tarihi: 07 Ekim 2013, 10:25
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER