Diyarbakır Özel Bağlar Hastanesi Göz Polikliniği'nde bin hasta üzerinde yapılan anket araştırmasında ana dilde sağlık hizmetinin teşhis, tedavi ve hastalığın seyri üzerindeki etkisini araştıran Op. Dr. Lokman Balyen, hastaların yüzde 95’inin ana dilde sağlık hizmetinin teşhis, tedavi ve hastalığın seyrini olumlu yönde etkilediğini gözlemlediklerini kaydetti. Balyen, hastalara sorulan ‘Ana dilde sağlık hizmetini destekliyor musunuz?’ sorusuna da hastaların yüzde 95’inin olumlu yanıt verip desteklediklerini aktardı. Etkili teşhis ve tedavi için doktor ile hasta arasına tercümanın girmemesi gerektiğini, hastanın şikayetini kendi ağzından anlatması gerektiğini savunan Balyen, ana dilde sağlık hizmet reddinin hastaya yapılacak en büyük haksızlık olduğunu kaydetti. Balyen, “Teşhis ve tedavinin etkili olması ve hasta mahremiyetinin korunması için birinci dereceden akraba olsa bile doktor ile hasta arasına tercüman girmemelidir. Hasta neden tek başına özgürce hastaneye gidip derdini kendisi anlatamasın, çevresindeki insanların duymasını istemediği bir şikayetini neden bir tercüman eşliğinde doktora söylesin. Ana dilde sağlık hizmeti konusunda empati kurulursa sorunun ne kadar önemli olduğunu ve çözümünün de gerekli altyapı çalışmaları yapıldıktan sonra çözüleceğine inanıyorum. Ana dilde sağlık hizmetinin reddi bir hastaya yapılabilecek en büyük haksızlıktır. Gelişmiş bir ülke olmak istiyorsak ve ileri bir demokrasi ile tanışmak istiyorsak yasakçı zihniyetten vazgeçmemiz gerekir. Ana dilde eğitim ve sağlık hizmetleri devleti bölemez. Tam tersi devleti güçlendirir ve zenginleştirir. Dil, kültür, kimlik, inanç ve ifade özgürlüğü devleti demokratikleştirir. En önemlisi vatandaşın devlete olan saygı, sevgi ve bağlılığını arttırır” dedi.

Ana dilde eğitim ve sağlık hizmeti konusunda her kesimin empati kurmasının büyük önem taşıdığını vurgulayan Balyen, bu sayede sorunların kısa sürede çözüleceği inancında olduğunu aktardı.