İçten, 28 Şubat'ın postmodern tarzda, sadece siyaseti, seçilmişleri hedef alan bir darbe girişimi olmadığını söyledi. Darbenin vatandaşa, memurlara, iş dünyasına, öğrencilere ve inanan insanlara yapılan eziyetlerle hiçbir zaman unutulmayacak kara leke olduğunu kaydeden İçten, 28 Şubat müdahalesinin, özellikle ekonomiye vurduğu darbeyle, 2001 krizinin oluşumuna hazırladığı zeminle, yetimin hakkını, milletin istikbalini, Türkiye'nin kazanımlarını heba eden bir girişim olarak hafızalardan silinmeyeceğini dile getirdi. Milli iradeye vurgu yapan İçten, "28 Şubat zihniyetinin ataları iş başına geçtiler. Milli iradeyi adeta reddettiler. Halkı küçümsediler ve Türkiye'yi millet yönetemez. Biz yöneteceğiz diyerek, yönetime el koydular. Bu örümcek kafalı zihniyet 12 Eylül'de de, 28 Şubat'ta da hep aynı tavır içerisinde oldular. Her bir müdahalede milletin elinden yetkisini aldılar, Türkiye'nin yönetimine el koydular. Yönetime el koyanlar, iktidarlarını başka çevrelerle paylaştılar. Kimdi bu çevreler? İş dünyası, medya, belli sivil toplum örgütleriyle, elitler, seçkinler, çetelerle, CHP ve diğer statüko partileriyle paylaştılar. Bir tek kişiyle paylaşmadılar; İktidarı ve gücü milletle asla paylaşmadılar" dedi.

"AK PARTİ'NİN AYDINLIĞI DARBECİ ZİHNİYETİ KARANLIĞA MAHKUM ETMİŞTİR"

Darbeci ve askeri vesayetçi karanlık zihniyetlere inat, Türkiye'yi kimin yöneteceği sorusuna kesin, net bir cevap verdiklerini anlatan İçten, "Ak Parti ile birlikte milletimiz bir kez daha iktidara geldi, yönetime el koydu. Hiç kimse milletten bu iradeyi alamaz. Oynadıkları kirli oyunlar, iftiralar ve suçlamalar, sandık olmadan, milli irade olmadan onları bir yere getiremez. Biz bunu biliyor ve her fırsatta dile getiriyoruz. Ama yenilen pehlivan güreşe doymaz misali onlar da huylarından vazgeçmiyorlar. İşte son hamleleri olan 17 Aralık darbe girişimi bunun en açık örneğidir" diye konuştu.

"17 ARALIK DARBE GİRİŞİMİ MİLLİ İRADEYE KARŞI YAPILMIŞTIR"

17 Aralık darbe girişiminin milli iradeye karşı yapıldığını aktaran İçten, "12 yıllık iktidarımızda milletten uzak olup, tepeden bakanlar, sandıkta hesaplaşmayı göze alamayanlar son bir hamle yaparak, bir kere daha milleti ayak oyunlarıyla ele geçirmek istemişlerdir. Ama hamd olsun ki biz bu kirli oyuna dur dedik, engelledik. Bizi buraya millet getirdi, sadece ve millet götürür. Şantajlı Montajlı kasetlerle, iftiralarla CDler'le kimse bir şey elde edemeyecektir. Zaten bu kirli ve karanlık zihniyet, en sert cevabı 30 Mart günü milletten alacaktır. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Elbette ki 28 Şubatçılar ve yandaşları olacaktır. Ama unutmasınlar onların olduğu karanlığı da biz aydınlatacağız. 17 Aralık Haşhaşi darbesini yapanlarla 28 Şubatçılar aynı kirli zihniyetin mahsulleridirler. Bunun en açık örneği de hepinizin hatırlayacağı gibi 28 Şubat yargılaması devam ederken okyanus ötesinde bulunan vaiz lobisinin liderinin "Ben savcıların ve hakimlerin yerinde olsaydım hepsini serbest bırakırdım" sözleriyle perçinlenmiştir. Kaldı ki bu okyanus ötesinden gelen emir neticesinde yargılananlar, garip şekilde tek tek serbest kalarak tutuksuz yargılanmaya devan etmişlerdi. 28 Şubat postmodern darbe, rahmetli Erbakan hocamızın da içinde bulunduğu millet iradesine yapılmıştır. Bu darbe sonucunda da yıkılan hükümetin yerine gelen hükümet, bankaların içini boşaltmış, ülkenin tüm değerlerini alt üst etmiş ve askerlerin postallarına alkış tutarlarken ülkemizde onulmaz bir ekonomik krize girmiştir. İMF kapısında yıllarca beklenilmiş, enflasyon %50'lere çıkmış gecelik faiz oranları birilerini zengin ederken birilerinin de sonu olmuştur. Ama milletimiz kendisine yapılan 28 Şubat darbesini unutmamış ve bunları sandığa gömerek AK bir güneşin güçlü bir şekilde doğuşuna vesile olmuş ve bizi tek başına tek başına iktidara getirmişlerdir Hala her seçimde oyumuzu yükseltiyorsak milletin bu darbecilerden ne kadar nefret ettiğinin en açık göstergesidir" şeklinde konuştu. - DİYARBAKIR