Hastalıkların Tespi Uzmanı Nükleer Tıp

Kanser, tümör ve beyin ile ilgili birçok hastalığın tespitinde önemli bir yer tutan Nükleer Tıp Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 3 yıldan bu yana hizmet vermeye devam ediyor. Diyarbakır İli Kamu Hastaneler Birliği (DKHB) Genel Sekreteri Doç. Dr. Muhammet Güzel Kurtoğlu: “ Bir yılda yaklaşık 30 bin hastaya Nükleer Tıp Ünitemizde hizmet verdik” dedi.

Hastalıkların Tespi Uzmanı Nükleer Tıp
Kanser, tümör ve beyin ile ilgili birçok hastalığın tespitinde önemli bir yer tutan Nükleer Tıp Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 3 yıldan bu yana hizmet vermeye devam ediyor. Diyarbakır İli Kamu Hastaneler Birliği (DKHB) Genel Sekreteri Doç. Dr. Muhammet Güzel Kurtoğlu: “ Bir yılda yaklaşık 30 bin hastaya Nükleer Tıp Ünitemizde hizmet verdik” dedi.

Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin Nükleer Tıp ünitesi Onkolojik, Nörolojik ve Ortopedik hastalıkların tespitinde doktorların en önemli görüntüleme merkezi olarak uzman kadrosu ve modern cihazları ile yöre halkına hizmet veriyor. Nükleer tıp 5 uzman doktor,7 hemşire, 1 röntgen teknisyeni, 7 teknisyen, 2 raportör, 1 tekniker ve 1 danışman hizmeti ile bir çok hastalığa ışık tutuyor. Ünite; PET/CT, SPECT/CT(Gamma kamera), İyot Tedavi Odaları, Kemik Mineral Dansitometresi gibi modern cihazları ile onkoloji, nöroloji ve ortopedinin yanı sıra böbrek, kalp, akciğer, guatr, safra kesesi, mide gibi alanlarda hastalıklı bölgeyi tespit ediyor. Üç boyutlu cihazların kullanıldığı Nükleer Tıp Ünitesinde, görüntüler uzman doktorlar tarafından dikkatle incelenerek hastalığın teşhisi konuluyor.

DKHB Genel Sekreteri Doç. Dr. Muhammet Güzel Kurtoğlu özellikle iç organlardaki hastalıkların teşhisinde Nükleer Tıbbın önemli bir yere sahip olduğunun altını çizdi. Kurtoğlu: “Nükleer Tıp hem teşhis hem de iyot tedavisi gibi bazı uygulamaları gerçekleştiren bir birim. Burada hastalarımızın ağrısız ve 3 boyutlu görüntüleme cihazlarımızla hastalıklarının tespit edilmesini sağlıyoruz. Ünitemiz 2011 yılından bu yana hizmet veriyor. Eskiden bölge halkı bu gibi önemli tetkikleri yaparken büyük şehirlere gidiyordu. Ancak Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde son bir yılda 30 bin hastaya hizmet veren Nükleer Tıp Ünitemiz teknik donanımı ile bu ihtiyacı karşılıyor” dedi.

Türkiye Atom Enerjisi standartlarına uygun olarak tasarlanan DEAH Nükleer Tıp Ünitesi; Radyoaktif hasta bekleme odası, enjeksiyon odası, 2 adet radyo aktif madde hazırlama odası, efor odası, gamma kamera odası, çekim odası, 2 adet rapor odası, doktor ve personel odalarından oluşuyor.

DEAH NÜKLEER TIP ÜNİTESİ CİHAZLARI VE KULLANIM ALANLARI

PET/CT NE İÇİN KULLANILIR?


PET/CT kanser tanısı ve tedavinin izlenmesinde kullanılan en gelişmiş yöntemdir. Doktor ve hasta için birçok avantaj sağlayan PET/CT ile hem hücrelerin metabolik fonksiyonu hem de anatomi tek bir cihazla bir seansta görüntülenebiliyor. Böylece doktorların hastanın anatomik ve metabolik durumu hakkında üç boyutlu görüntüler ile ayrıntılı ve kesin bilgiler edinmesi sağlanırken hasta ise kısa zamanda tek bir işlem ile sonuca ulaşabiliyor. PET/CT kanser tedavisi sırasında, tedaviye cevabı izlemek amacıyla da kullanılıyor. Ayrıca beyin ile ilgili hastalıklarda özellikle demans ve epilepsinin tanısında oldukça değerli olup Alzheimer hastalığında erken dönemde tanı konmasına olanak sağlıyor. PET/CT işlemi hastaya 1 saat önceden enjekte edilen bir ilacın ardından 20-25 dakikalık bir sürede tamamlanabiliyor. Türkiye'de bu cihazı kullanan az sayıdaki merkezlerden biri de Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesidir.

SPECT/CT (ÇİFT BAŞLI GAMA KAMERA) NEDİR?

SPECT/CT ile filmi alınacak organın çevresinden 180 veya 360 derecelik açı boyunca görüntüler alınır. Çekim sonucunda bilgisayar yardımıyla ham görüntüler işlemden geçirilir. Bu yöntem çekilen organların 3 boyutlu olarak incelenmesini sağlar. Bu şekilde, merkezi sinir sistemi, solunum, dolaşım, iskelet, ürogenital, gastrointestinal sistemler, karaciğer ve safra yolları, tiroid-paratiroid, böbrek üstü bezleri, infeksiyon-inflamasyon ve tümör odaklarının değerlendirilmesi mümkündür. Görüntüler gama kamera isimli özel bir tarayıcı tarafından detaylı analiz için bilgisayar ve film üzerine kaydedilir. Gama kamera radyasyon üretmez. İşlem süresi ise alınacak sintigrafiye göre değişiklik göstermektedir.

İYOT TEDAVİ ODALARI

Bölgede tek olma özelliği taşıyan 2 adet İyot Tedavi odası mevcuttur. Bu odalarda zehirli guatr ve guatr kanseri hastalarının tedavileri yapılıyor. Halk arasında atom tedavisi olarak bilinen bu tedavi tiroid kanseri olan hastalarda ve ya ameliyat sonrası tiroitten kalan dokunun yok edilmesi (ablasyon) için risksiz ve başarılı bir şekilde uygulanıyor. Hastaların konforu ve sağlığı için özel olarak inşa edilmiş bu odalar kurşun kaplama özelliğine sahip olmakla birlikte lüks bir otel odasından farksızdır. Odalarda plazma tv, buzdolabı, klima, gardırop mevcut olup ayrı birer yatak ve birer oturma odalarından oluşmaktadır. İyot tedavisi genellikle ameliyattan bir buçuk ay sonra uygulanır. Birinci dozdan sonra gerektiği takdirde 6-12 ay aralıklarla tedavi tekrar edilebilir.

KEMİK MİNERAL DANSİTOMETRESİ

İlerleyen teknolojiye paralel olarak ortalama yaşam süresinde önemli oranda artış olmuştur. Bu durum beraberinde birtakım sorunlar da getirmektedir. Osteoporoz(Kemik Erimesi) bu problemlerden biridir. İleri yaşta kemik kitlesinin kaybı ile destek dokuda zayıflama ve bunun sonucunda basit bir travma ile ileri dönemlerde ise vücut ağırlığını dahi taşıyamama nedeni ile kırıklar meydana gelmektedir. Bu kırıklar özellikle kalça bölgesinde, ikinci olarak bel ve sırt omurlarında görülmektedir. Kırıklar, hastanın yaşam kalitesini bozduğu gibi ölümcül komplikasyonlara da yol açmaktadır. DEAH Nükleer Tıp Ünitesi’nde bulunan DEXA cihazları ile yapılan kemik yoğunluğu ölçümleri ile osteoporoz erken tanısı, fraktür riski tayini ve tedavi altındaki hastaların takibi yapılmaktadır. Kemik erimesi en sık menopoz sonrası kadınlarda görülmekle birlikte, her yaş ve cinsiyette ortaya çıkabilir.

Güncelleme Tarihi: 11 Eylül 2013, 11:17
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER